Bir hafta önce çocuğunu Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesine götüren İbrahim Yılmaz isimli vatandaş, hastane personeli tarafından kötü muamele gördüğünü belirterek, bu durumu birçok hastanın yaşadığını söyledi.
Şanlıurfalılar, özellikle sosyal medya üzerinden kentteki hastanelerdeki olumsuz durum hakkında paylaşım yaparken, Sağlık Bakanlığına da çağrıda bulunarak sorunların giderilmesini istiyorlar.
Özellikle hastane personelleri, doktor ve hemşirelerin olumsuz tavrı ile temizlik koşulları hakkında şikâyetler de bulunan Urfalılar, tepkilerini dile getiriyor.
Çocuğunu, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi (halk arasında Eyyübiye Hastanesi olarak adlandırılıyor) KBB (kulak-burun-boğaz) bölümüne götürdüğünü, burada hastane personelinin ilgisiz ve keyfi muamelesiyle karşılaştığını iddia eden İbrahim Yılmaz isimli hasta yakını, yaşadıklarını şöyle ifade etti:
"Ultrason çekmek için ultrason bölümüne başvurduk. Bize 3 gün sonrasına gün verdiler. 3 gün sonra oğlumu hastaneye götürdüm. Akçakale'den Şanlıurfa'ya... Akçakale'de KBB bölümü olmayınca haliyle Urfa'ya götürmek zorunda kalıyoruz. Ultrason çekimi için çocuğumu götürdüğüm zaman daha sonra oradaki sekreter ultrason sonucunun doktor tarafından görüleceğini söyledi. Ben doktorumun yanına gidince sekreteri, doktorun ameliyata girdiğini söyledi. Ve gün boyu ameliyatta olacağını söyleyince oğlumu başka bir doktora götürmek istedim. Hemen yan odadaki doktora götürünce de oradaki sekreter, benden ultrason sonucunu doküman halinde istedi. Ben de tekrar ultrasonu çektiğim yere gittim ve oradaki çalışan bayan sekreterden ultrason sonucunu doküman şeklinde istedim. Bana, ultrason sonucunun başka bir doktorda gözükebileceğini söyleyince ben tekrar başka bir doktora başvurdum ve oradaki diğer sekreter bu sefer bana ultrason sonucunun görülmeyeceğini söyledi. Hâlbuki hastanenin bütün polikliniklerinde, hatta bütün Urfa'daki ve bütün ilçelerdeki devlet hastanesinde görünür. Ama sekreter görünmeyeceğini söyledi." dedi.
Personelin ultrason sonucunu vermediğini ve kendisiyle tartışmaya başladığını ifade eden Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Benimle tartışmaya başladı. 'Ben sana raporu vermiyorum çık odadan' dedi. Ben de ona 'Hayır, vereceksin, bu senin görevin. Biz hastayız, bizim gibi hastaların işini görmek zorundasın. Sen çalışıyorsun, maaş alıyorsun bana raporu vermek zorundasın.' dedim. Ben bunu söyleyince bana sistemi kapattığı için raporu veremeyeceğini söyledi. Ben de ona 'Kapanan sistem tekrar açılır. Sistem kapandıysa sistemi açacaksın raporu bana vereceksin dememe rağmen 'hayır ben sistemi açmıyorum' dedi. Ben de 'madem sistemi açmıyorsun, gereken yere bildireceğim' deyince, 'Nereye gidersen git. Sana raporu vermem.' dedi. Sonra ben kendisinin fotoğrafını çektim. Sistemin açık olduğuna dair bilgisayar arkasına geçerek bilgisayarın fotoğrafını da çektim, sistem de açıktı. Ben fotoğraf çekerken orada ki görevli bayan aynı şekilde hakarette bulundu. Ben de kızarak dışarıya çıktım ve randevu aldığım yere giderek içerdeki sekreterin bana kötü muamelede bulunduğunu söyledim. Oradaki başka bir arkadaş bana yardımcı olup raporun dokümanını başka bir odadan verdi." ifadelerine yer verdi.
Yaşadığı mağduriyeti hastanenin başhekimine de anlattığını söyleyen Yılmaz, "Daha sonra olayı başhekime anlatmak istedim. Başhekimin telefon numarasına ulaşarak kendisini arayınca yerinde olmadığını söyledi. Benim de işim olduğu için ilçeye geri dönmek zorunda kaldım. Ertesi gün başhekim beni arayarak durumumu sordu. Ben de başımdan geçeni anlattım. Kendisi bu konuda personelin devamlı uyarıldığını, gerekli işlemlerin yapılacağını söyledi." şeklinde konuştu.
Yetkililere seslenen Yılmaz, "Ben konuşabiliyorum, ben hakkımı savunabiliyorum, ama bazı köylerden, mahallelerden Türkçe bilmeyen vatandaşlarımız geliyor. Haklarını savunamıyor ve mağdur ediliyorlar." dedi.
Öte yandan Şanlıurfalıların sosyal medya hesaplarından kentteki hastanelerle ilgili birçok olumsuz yorumlarda bulunduğu, yaşadıkları mağduriyetleri dile getirdikleri görüldü.
Mehmet Ali Ayhan isimli sosyal medya kullanıcısının, "Eyyübiye Doğum Hastanesinde insanlık dışı muamale yapılıyor" başlığıyla yayınladığı mesajda şu ifadeler dikkat çekti:
"Hak etmediğimiz muamele ile karşı karşıya kalıyoruz. Doktorlar, sağlık ekipleri, özel güvenlik sanki karşılarında hayvan varmış gibi konuşuyorlar. Nezaketten çok uzaklar. Bir şey sorduğumuz zaman insanı tersleyerek cevap veriyorlar. Aynı şekilde doğum yapan bayanlara da kötü muamele yapıyorlar. Orada doğum yapan bir bayan bir daha orda doğum yapmak istemiyor. Urfa'da özel hastane kalmadı. Mecburen devlet hastanesine geliyoruz. Var olan özel hastaneler de rakipleri olmadığı için devlet hastanesi gibi insanı azarlıyorlar."
Ali Yavuztürk isimli bir başka Şanlıurfalının da "Benim ayağım kırılmıştı. Balıklıgöl Hastanesinde doktor tarafından hakarete ve darba maruz kaldım. Koltuk değneğiyle yürüdüğüm için karşılık da veremedim. Şikâyet ettim bir şey çıkmadı. Sağlık Bakanlığına sesleniyorum. Urfa'ya acil el atın." dediği görüldü.
Murat Yalçınkaya da benzeri sorunlara işaret ederek şunları dile getiriyor: "Eyyübiye Hastanesi bin bir umutla yapıldı. Hatırlayanlar iyi bilir 4-5 kez açılışı yapıldı. Fakat gelinen sonuç personel umursamaz, kaba, hele kadın boğum bölümü ayrı bir facia. Hemşirelerin hastalara karşı tavrı insanlık dışı, insanlıkla alakası yok. Görgüsüz, kaba ve şiddet içerikli."
Haşim Ulu isimli bir başka hasta yakını ise yaşadığı sorunlar ilgili BİMER'e yaptığı şikâyette şu ifadelere yer verdiği görüldü:
"25.03.2017 tarih 01.25 saat itibarı ile eşim Emine Ulu'nun (40547064820) doğum sancılarının olması nedeni ile 800 yataklı Eyyubiye Devlet Hastanesi Kadın Doğum Acili'ne muayene olmaya gittik. Ancak eşim 5 dakika sonra muayene kısmından çıktı ve orada görevli hemşirenin kendisine hakaret ettiğini ifade etti. Bunun üzerine hemşire ile konuşmaya gittim. Ancak hemşire bizi kale almayarak gelmedi. Uzaktan el kol hareketleri ile alay edercesine tavırlarda bulundu. Bu konu ile alakalı olarak halktan çok şikâyet duymuştum. Ancak bu kadar olabileceğini düşünmemiştim. Bende bunun üzerine eşimi özel hastaneye götürmek üzere oradan ayrıldım. Hemşire hakkında gereken işlemlerin yapılmasını arz ederim." (Hüseyin Sayhar - İLKHA)