Farz olan bakış: 

- Mushafa, farz olan şeyleri öğrenmek için ilim kitablarına bakmak, 

- Yenecek, harcanacak, infak edilecek veya faydalanılacak şeylerin helalini haramından ayırt etmek için bakmak,

- Erbabına verilecek emanetlerin arasını temyiz etmek için bakmak vb. gibi şeylerdir.

Haram olan bakış: 

Bir ihtiyaç olmaksızın mutlak olarak şehvetle yabancı kadınlara bakmaktır. 

Bunun istisnaları ise şunlardır: Nişanlının evleneceği kıza bakması, alış veriş eden (sosyal ilişkilerde bulunanların), şahidin, hakimin, tabibin, mahrem sahibinin bakması.

Müstahab olan bakış:

- Kişinin İmanını ve İslamını arttıracak din ve ilim kitablarına bakmasıdır.   

- Mushafa, salih alimlerin ve ana - babanın yüzüne bakmak, 

- Allah`ın birliğine, marifetine ve hikmetine istidlalde bulunmak için dış dünyada gözlenebilen ayetlerine bakmak da böyledir.

Mekruh olan bakış:

Faydasız şeylere fuzuli bakmaktır. Dilin fuzuli şeyleri olduğu gibi bakmanın da fuzulisi vardır. Bakmanın nice fuzuli olanları vardır ki kurtulması ve çaresi mümkün olmayan öteki fuzuli şeylere götürür. Selef alimlerinden biri: 

“Onlar lüzumsuz konuşmayı çirkin buldukları gibi fuzuli bakışları da çirkin karşılarlardı” der.

Mubah olan bakış:

Dünyada ve ahirette zararı ve faydası olmayan bakıştır.

Avret olan şeylere bakmak da haram olan bakışlardandır. Bu da elbisenin altındaki avret ile, kapıların arkasındaki avret olmak üzere ikiye ayrılır.

Eğer birisi kapıların arkasından avrete baksa avret sahibi de ona ok atıp gözünü çıkarsa avret sahibine hiç bir ceza gerekmez ve bakanın gözü heder olur gider. Nitekim Nebi (sav)`in, sıhhatinde ittifak edilen hadisinde böyle geçmiştir: 

“Kim izinsiz olarak insanların evinden içeri bakarsa, şüphesiz onların o adamın gözünü çıkarması günah olmaz.” (Buhari, Diyat, 23; Müslim, Adab,43)

Ebu Davud`da:

“Nitekim adamın gözünü çıkardılar ve gözü heder olup gitti” ilavesi vardır. (Ebu Davud, Edeb, 136; Müsned II, 266)

Ne var ki bazı fıkıhçılar bunu diğer nassların desteklemediğini söyleyerek bu hadisi zayıf kabul etmişler veya tevil cihetine gitmişlerdir.

Bu durum bakanın, bakmasını mubah kılacak bir sebeb olmadığı zaman içindir. İçerde kendine ait bir avretin bulunması, veya oraya bakmak üzere emredilmemiş veya izin verilmiş olması halinde durum böyledir.

Sonuç olarak; gözümü gayri İslami şeylerden, boş, lüzumsuz şeylerden, muhafaza etmeliyiz. Nitekim göz kalbin aynasıdır. Bir nevi göz ne ile meşgul olursa kalpte öyle o işle meşgul olur. Dikkat etmemiz gerekiyor. Rabbim kendini muhafaza edenlerden eylesin. Amin