Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) Siirt Şubesinin birinci olağan kongresi, Siirt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığının konferans salonunda gerçekleştirildi.

Tek listeyle gidilen olağanüstü kongrede Diyanet-Sen Siirt Şube Başkanlığına Hamit Evin, şube başkan yardımcılığına Nezir Obut getirilirken, Mehmet Ramazan Toprak'a teşkilatlandırma görevi, Muammer Demir'e mali işler sorumluluğu, Zekeriyya Ekin'e eğitim ve sosyal işler sorumluluğu, Selahattin Katar'a basın ve iletişim sorumluluğu, Muhdi Eldemir'e ise mevzuat ve toplu sözleşme sorumluluğu verildi.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan kongrenin açılış konuşmasını yapan Diyanet-Sen Siirt Şube Başkanı Evin, meslektaşlarına özlemiş oldukları hizmetleri ulaştırmak amacıyla yola koyulduklarını söyledi.

Evin, "26 Nisan 2016 tarihinde Siirt Diyanet-Sen il temsilcilik görevini aldığımızda 276 üyeye sahiptik. Görevi aldığımızdan itibaren yoğun çalışma temposu ile üye sayısını artırmamız ve hedefimiz olan yetkili şube olmak için gerek din görevlisi arkadaşlarla gerek sivil toplum kuruluşları ile toplantılar düzenledik. Yapığımız toplantılar sonucunda, meslektaşlarımıza özlemiş oldukları hizmeti ulaştırmak adına yola koyulduk. İlk olarak 27 Mayıs 2016 tarihinde 18 bayan Kur'an kursu hocalarımıza Bitlis'in Tatvan, Adilcevaz ve Ahlat ilçelerinde 2 günlük gezi programı düzenledik. Sonrasında Ramazan ayının gelmesiyle beraber her gün bir camiyi ziyaret ederek, meslektaşlarımızın sorunlarını dinleyip yardımcı olmaya çalıştık." dedi.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından 28 gün boyunca nöbet tuttuklarını anlatan Evin, şunları söyledi: "Çok şükür, hain darbeyi püskürttük. Nisan ayında yurt dışında hac sınavına katılan hocalarımıza hangi sendikaya üye olup olmadığına bakılmadan 88 din görevlisi hocamıza Diyarbakır iline gidiş ve dönüşleri için bir minibüs ile bir otobüs tahsis ettik. 88 din görevlisinin 8'i başka sendikaya üye olmasına, 4'ü bağımsız toplamda 12 kişi olmasına rağmen sadece Allah rızası için bizi arayan hocalara aynı hizmeti verdik. Yani hizmetimiz umumidir."

"Din görevlisine değil, din gönüllüsüne ihtiyaç var"

Kongreye katılan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, din görevlisine değil din gönüllüsüne ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, "Diyanet-Sen, ülke içerisindeki devlet yapılanması içerisinde çok önemli bir kuruluş. Allah katında din adamı kavramı yoktur. Herkes Allah katında aynı derecede sorumludur. 'Allah beni ne kadar seviyor?' diye düşünüyorsanız, siz Allah'ı ne kadar seviyorsanız Allah da sizi o kadar seviyordur. 'Allah benim sözlerimi dikkate alıyor mu?' diye düşünüyorsanız, siz Cenabı Hakk'ın sözlerini ne kadar dikkate alıyorsanız Allah da sizin sözlerinizi o kadar dikkate alıyordur. Ama sosyolojik olarak da din hizmetlerinin yürütülmesi için din görevlisine değil, din gönüllüsüne ihtiyaç vardır. Senelerdir bu din adamı olarak kullanılageldi. Bunu sosyolojik bir isim olarak değerlendirebiliriz. Son zamanlarda özellikle din gönüllüsü ifadesi kullanılmaya başlandı. Bu da en güzel ifadelerden biridir. Biz her zaman bu dinin, bu ümmetin ve bu ülkenin gönüllüsüyüz." ifadelerini kullandı.

"Batının düşmanlığı Müslüman olmamızdan kaynaklanıyor"

Batının Müslümanlara yönelik düşmanlığıyla ilgili Bayraktutar, "Özellikle Türkiye'de yaşayan halklara Batı dünyasının düşmanlığı; Kürt, Türk, Arap olmasından değil, bunların düşmanlığı bizim ümmet bilincinde ve Müslüman olmamızdan kaynaklanıyor. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı 200 yıl önceki entrikalardan bahseder. Bu entrikalar çok daha eskilere dayanıyor ama son 200 yıldır çok hızlı bir şekilde bu ümmetin üzerine çoğaltılmaya başlandı." şeklinde konuştu.

"Ulus devlet anlayışları Osmanlı imparatorluğu içerisinde çok net ve hiç çekinmeden söylüyorum, ulus bilinci ümmetin en büyük temsilcilerinden olan Osmanlı imparatorluğunu yıkmak, bölmek ve parçalama işidir." diyen Bayraktutar, "Onun için ulus bilinci ve ümmet bilinci çok farklı bir şey. Eğer bu ülkenin yaşaması ve İslam ümmetine hizmetkâr olması arzulanıyorsa biz ümmetçiyiz, ümmetçi olmaya da devam edeceğiz." dedi.

Geçmişte inancını yaşamak isteyen Müslümanlara yönelik birçok zulüm uygulandığını hatırlatan Bayraktutar, artık bu tür durumların yaşanmadığını anlatarak, Müslümanların sorgulayıcı bir bakış açısına sahip olmaları gerektiğini vurguladı.

"Dünya siyasetini ve Türkiye siyasetini çok iyi bilmek lazım"

Son olarak Bayraktutar, "Arap Baharı dediler, Ortadoğu ile bağımızı koparmaya çalıştılar. Efendim insan hakları dediler, İran'la özgürlük dediler, bilmem ne düşmanlığı dediler DEAŞ dibi bir belayı İslam ümmetine musallat ettiler. Şimdi aynı oyun Kuzey Irak'ta oynanmak isteniyor. Ne diyor İsrail genel kurmay başkanı? 'PKK bizim dediklerimizi yapıyor, ben ona terör örgütü diyemem.' İsrail'in her dediği bu ümmetin aleyhine. Onun için dünya siyasetini ve Türkiye siyasetini çok iyi bilmek lazım, ülkenin ekonomik durumunu ve mali gücünü çok iyi hesap etmek lazım. Şunu da iyi bilmemiz lazım: Türkiye bütçesini de millete verecek değil. Eleştirilecek yönü var mı? Var. Açlık sınırını 4 bin lira açıklayacaksınız ama bin 400 lira asgari ücret vereceksiniz. 'Taşerona kadro vereceğiz.' dediniz, halen tartışılıyor. Şimdi bunlar hükümeti bağlayan şeylerdir, bunları çözmesi gerekir. 2019 yılında başarılı olmanın sırlarının çözülmesi de buraya bağlıdır." ifadelerini kullandı.

Toplantıya; AK Parti Siirt Milletvekili Yasin Aktay, Diyanet-Sen Genel Başkanı Bayraktutar, HÜDA PAR İl Başkanı Behcet Sevgili, AK Parti İl Başkanı Fuat Özgür Çalapkulu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. (Murat Orhan - İLKHA)