ADEM YALÇİN – HABER MERKEZİ
5 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından Zeytinburnu ilçesinde bulunan 6 adrese eş zamanlı baskın düzenlenmişti. Baskında söz konusu adrestekiler “DEAŞ`a katılacak olan Doğu Türkistanlılardı.” Gözaltına alınan 21 kişiden 12`si çocuk, 6'sı kadın ve birisi de 70 yaşında yaşlı bir kişiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın 12 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştireceği Çin ziyareti öncesinde yapılan bu tutuklamalara, kamuoyundan ciddi tepkiler geldi. Gözaltına alınanlar; “21 Doğu Türkistanlı” olarak anıldı, duyuldu ve bilindi.
APARTMANDA BULUNAN HERKES GÖZALTINA ALINDI
Ancak gözaltına alınanların hepsi Doğu Türkistanlı değildi. İçlerinde Tacikistan ve Kırgızistan vatandaşı olup, aynı zamanda Türkiye`de oturma izni de olan kişilerdi. Ancak 21 kişi hakkında yürütülen soruşturma çerçevesinde kayıtlara uyruk olarak “Doğu Türkistan” girildi. Operasyon yapılan adreslerdeki binalarda hiçbir bilgi ya da kayıt olmamasına rağmen apartmanda bulunan herkes gözaltına alındı. Sonrasında her kim bu zulme tepki koymaya çalıştıysa, Muhacir Müslümanların serbest kalması için girişimde bulunduysa yetkililer; “bu işe elinizi sokmayın zira konu bizi de aşıyor; konu siyasi” denilerek el çektirilmek istendi.
TEK SUÇLARI O APARTMANDA İKAMET ETMEKTİ
Ancak #21DoğuTürkistanlı hashtag`i ile sosyal medyada tepkiler yükselince, konuya duyarlı Avukatların soruşturmayı takip etmesi ve gerekli tüm hukuki işleri yapmaları üzerine Kurban bayramı öncesi 21 Doğu Türkistanlı olarak bilinen bu dosyadan 17 kişi tahliye edilerek serbest bırakıldı. Ancak tek suçu, o apartmanda ikamet etmekten başka bir şey olmayan, Kırgızistan uyruklu Khanifakhon (Hanife) Abdıkarımova ve 3 çocuğunu bırakmadılar. Khanifakhon (Hanife) Abdıkarımova ve 3 çocuğu Kırklareli Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi`nde 4 ayı aşkın bir zamandır tutuluyor.
MAĞDURLARIN CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI VAR
Khanifakhon (Hanife) Abdıkarımova`nın kısmi yüz felci rahatsızlığı, gözaltında 1 yaşına giren bebek Abdulhafız`ın ise Hipoksik İskemik Ensefalopati yani beynine yeterli kan ve oksijen gitmemesi sonucu kalıcı beyin hasarı oluştuğuna ilişkin bir rahatsızlığı var.
Sivil Toplum Örgütleri, Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezini arayarak Khanifakhon (Hanife) ve 3 çocuğunu ne zaman bırakacaklarını sorduklarında yetkililer; Ankara`dan kendilerine gelen listede Khanifakhon (Hanife) ve 3 çocuğunun isminin olmadığını bu yüzden yapacak bir şeyin olmadığını” söylüyorlar.
RESMİ OTURMA İZNİ İLE İKAMET EDİYORLAR
Türkiye`de resmi oturum izni ile ikamet eden bu insanlar, 4 ayı aşkın bir zamandır geri gönderme merkezinde tutuluyor. Bu kişilerin tüm sağlık raporları mahkemelere sunulmuş olmasına rağmen tahliyeleri reddediliyor. Bu ailenin Türkiye`de yaşaması için aldıkları oturma izinleri olmasına rağmen mahpus tutuluyorlar. Türkistanlılar Derneği ve diğer İnsan Hakları Dernekleri tarafından bu aile hakkında muvafakat beyanları olmasına rağmen dikkate alınmıyor.