ABD'de 11 Eylül saldırılarından sonra İslam'a ve İslami değerlere yönelik saldırılar nedeniyle ilan edilen "11 Eylül Kur'an'a Sahip Çıkma Günü" hakkında Kur'an Nesli Platformu koordinatörlerinden Kenan Çaplık bir açıklama yaptı.
Batılıların, özellikle söz konusu olayın yıl dönümü yaklaştıkça bunu İslam ve Kur'an düşmanlığına çevirme çabası içerisine girdiklerini belirten Çaplık, ABD'li bir papazın, 11 Eylül'ü "Kur'an Yakma Günü" olarak kutlayacağını ilan ederek, küfür dünyasına çağrıda bulunduğunu hatırlattı.
Çaplık, "Batılılar, özellikle 11 Eylül'de İslam ve Kur'an düşmanlığı içerisine giriyorlar. Kur'an'a karşı yapılan bu düşmanlık, İslam âleminde Müslümanlar arasında büyük bir infiale sebep oldu. Bu aşağılık saldırı dünyanın dört bir yanında Müslümanlar tarafından düzenlenen gösteri ve mitinglerle kınandı. Bunun için ülkemizde de büyük çapta gösteriler düzenlendi. Kur'an'a karşı başlatılan bu çirkin saldırılara karşı Kur'an Nesli Platformu 11 Eylül'ü 'Kur'an'a Sahip Çıkma Günü' ilan etti." dedi.
"Soykırım ve kargaşalarla sömürgeleştirdikleri beldeleri adeta yangın yerine çevirdiler"
Batılıların her fırsatta Kur'an'a ve İslami değerlere saldırdıklarını vurgulayan Çaplık, şunları söyledi:
"Sosyal uzmanların Batı toplumlarıyla ilgili tespiti, manevi olarak büyük bir çıkmaz olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle Batı, insanlığa vereceği hiçbir insani erdeminin kalmadığını görmektedir. Zaten şimdiye kadar kendi dışındakilere kan, gözyaşı ve sömürüden başka bir katkısı da olmamıştır. Yıllar boyunca İslam coğrafyasının farklı ülkelerinde katliam üstüne katliam gerçekleştirdi ve halen de gerçekleştirmektedir. Katliama uğrattığı halkların memleketlerini talan ederek, harabeye çevirdi. Yaptığı soykırım ve çıkardığı kargaşalıklarla sömürgeleştirdikleri beldeleri adeta yangın yerine çevirdiler. Yaptığı katliamların, sürdürdüğü savaş ve saldırganlıkların izleri bugün de mazlum coğrafyalarda net bir şekilde görülmektedir. Öbür taraftan kendi içinde yaşadığı sosyal ve ailevi buhranlar, ahlaki rezalet, uyuşturucu bataklığı ve neslin devamındaki ümitsizlik ve çıkmazlar kendilerini Kur'an'i değerlere karşı daha bir saldırgan hale getirmektedir."
"Batılı küfür cephesi İslam'a saldırganlığı kendine gaye edinmiş"
"Bugün Müslümanlar, yaşadıkları tüm ihtilaflara rağmen sahip oldukları Kur'an'i değerler oranında dinamik toplum özelliğini korumaktadırlar." diyen Çaplık, "Bu dinamik toplum özelliğinden etkilenerek Batılıların İslam'a meyletmesi Batı küfür dünyasını ciddi anlamda endişelendirmektedir. İşte, bu endişe kendilerini Kur'an'a düşmanlığa itmektedir. Kin ve nefretle ortaya çıkan bu düşmanlıklarını en aşağılık biçimde Kur'an'a saldırarak göstermektedirler. Düne kadar insanlığa kin, nefret ve kargaşalık dayatan Batılı küfür cephesi, son dönemde Kur'an'a ve İslam'a saldırganlığı kendine esas gaye haline getirmiş bulunmaktadır." ifadelerini kullandı.
Müslümanların her platformda Kur'an'a sahip çıkmaları gerektiğine dikkat çeken Çaplık, "Elbette bu yüce kitabın daha çok okunması, anlaşılması için programların düzenlenmesi ve yaşanması için iradelerin ortaya konulması ve bu bilincin toplumda yaygınlaştırılması Kur'an'a en güzel sahip çıkma pratiği olacaktır. Özellikle yarının büyükleri olacak çocuklarımızı bu anlayış üzere eğitip bilinçlendirmemiz, bu saldırılarına karşı vereceğimiz en güzel cevap niteliği taşıyacaktır. Bu bilinçte olan her mümin, Kur'an'ı sahiplenmiş, hayatı ve eşyayı anlamlandırmış, dünya ve ahiret saadetini elde etmiştir." şeklinde konuştu.
"Kur'an'ın en güzel şekilde okunması ve anlaşılması için gayret gösterilmelidir"
Kur'an-ı Kerim'in en güzel şekilde okunup, anlaşılması için gayret gösterilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Çaplık, "Kur'an'ın en büyük muhafızı, bu kitabı en çok okuyan, bu kitabı anlamak için bir gayretin içine girendir. Bu kitaba hizmet eden, bu kitabın bir hayat rehberi olduğunu örnek yaşantısıyla bütün insanlara pratiğiyle ispatlayandır. Bu işi samimi bir şekilde yapan, Kur'an'a gerçek anlamda sahip çıkmıştır. Kur'an Nesli Platformu olarak tüm Müslümanlara çağrımız; Kur'an'ın en güzel şekilde okunması, anlaşılması için gayretlerin gösterilmesi, bu bilinç ve inancın yeni yetişen nesillerimize aktarılmasıdır. Aynı zamanda tam bir teslimiyetle bu yüce kitabın mesajının hayatımızın merkezine yerleştirilmesidir. Bunlar gerçekleştiğinde, Müslümanların Kur'an'a sahip çıkma hedefi gerçekleşmiş olacaktır." dedi. (M. Sait Çelik - İLKHA)