Kur'an Nesli Platformuna üye derneklerden Muş Selam-Der tarafından namaz eğitimi verilen çocuklar parkta eğlendirildi.
Namaz eğitimini tamamlayan çocuklar, Ahmed-i Xane Parkında bir araya gelerek, eğitmenleri ile birlikte eğlenerek keyifli vakit geçirdiler.
Eğitimlerini tamamlayan çocukların namazlarında bir düzelme olduğunu söyleyen Kur'an Nesli Platformu gönüllüsü Hamit Akşi, çocuklar üzerinden ailelerde de namaz bilincinin pekiştiğini ifade etti.
Akşi, "Kur'an nesli Platformu'nun düzenlemiş olduğu 'Hayat namazla güzel' etkinliği çerçevesinde uzun zamandır dernek binamızda bir araya getirdiğimiz çocuklara namaz eğitimi verdik. Eğitimlerini tamamladıktan sonra onları ödül mahiyetinde parka getirdik. Parkta eğlendirdik. Bu çocuklara aynı zamanda hediyeler verdik. Buradaki amacımız bu çocuklar üzerinde bir namaz bilinci oluşturmak, namazın önemi ve ehemmiyetinin hayat üzerindeki etkilerini anlatmaktır. Katılım yoğundu elhamdülillah. Bir başarı elde ettiğimizi düşünüyoruz. Çünkü çocuklarda bir namaz bilinci oluştu. Namazlarında bir düzen oluşmaya başladı. Aynı zamanda çocuklar üzerinde ailelerinde de namaz bilinci oluşmaya başladı." ifadelerini kullandı.
Namazın çocuklar için önemine değinen İttihad'ul Ulema üyelerinden Molla Nizamettin Yaçin ise 7 yaşına gelen her çocuğa namazın öğretilmesinin her Müslüman'ın asli görevlerinden olduğunu belirterek, "Müslümanların çocuklarını belli bir yaştan itibaren namaza alıştırması, dualarını öğretmesi, namazın kılınma şekillerini anlatması bize verilen bir görevdir. Bir hadiste; 'Çocuk 7 yaşına ulaştığı zaman muhakkak çocuklarınıza namazı öğretin.' buyrulmaktadır. Çünkü her çocuk 7 yaşında namaza alışmazsa, namaz kılmazsa büyüdükten sonra namaz kendisine ağır gelir. Ortam onu başka yerlere çeker ve namazsız bir nesil olarak büyürler. Onun için her Müslüman'ın başta gelen görevlerinden bir tanesi de çocuklarına 7 yaşından itibaren muhakkak namazı anlatmalarıdır. Namazın nasıl kılındığını, namazın ne olduğunu ve namaz bilinci üzerinde durmaları lazım ki çocuklar büyüyünce ibadetlerini o şekilde yapsınlar. Eğer çocuk 7 yaşında namazı öğrenmezse, namazın Allah'la bir hitabet olduğu söylenmezse bu bilinç kendisine aşılanmazsa çocuğun artık gittikçe namazla ilgili düşünceleri daha farklı olur. Daha farklı çevrelere gittiği zaman namazsız bir nesil olarak büyürler. Gerek çocukların bir araya getirilmesi ve bunlara namazın ehemmiyetinin anlatılması, Resulullah'ın namazla ilgili söylediklerinin tekrarlanması ayrı bir coşku bir sevgi verir." şeklinde konuştu.
Bu tür etkinlikleri yapan sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi gerektiğine dikkat çeken Yaçin, şu ifadeleri kullandı: "Biz bugün burada bir program yaptık. Bir dahaki programda aynı şekilde böyle bir program olduğunu söylediğimizde çocuklar koşarak gelirler. Çünkü burada aldığı tadı ve güzelliği başka bir yerde almazlar. Onun için böyle programların sık sık yapılması daha geniş kapsamlı yaptırmaları ve çocukların ödüllendirilmeleri gerekir. Hatta devletin bu konuda sivil toplum kuruluşlarına destek vermesi ve kısıtlamalar getirmemesi gerekir. Onları serbest bırakmaları gerekir. Devlet bir taraftan yeni neslin temiz olmasını istiyor. Diğer taraftan da vatandaşın girişimlerine engellemeler getiriyor. Bunlar doğru bir şey değildir. Bunlar böyle yapıldığı zaman bu çalışmaların önlerine geçilir ve yetkililer Allah katında mesul olurlar. Vatandaş da mesul olur. Onun için herkes kendi mesuliyet sahasını bilmesi gerekir." (Ayetullah Tarhan-İLKHA)