Elazığ'da faaliyet yürüten Peygamber Sevdalıları Platformuna üye Yeni İhya-Der Arakan'da Müslümanlara yönelik Budist çeteler tarafından gerçekleştirilen insanlık dışı saldırıları düzenlediği basın açıklaması ile tel'in etti.

Cuma namazından sonra Öğretmenevi önünde gerçekleştirilen açıklamaya çok sayıda vatandaş katıldı. Açıklamayı Yeni İhya-Der Başkan Yardımcısı Mehmet Zülfü Öztürk yaptı. Açıklama esnasında sık sık tekbirler getiren vatandaşlar "Zalimler için yaşasın cehennem" sloganı attı.  

"Sakın Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Allah onları gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.(İbrahim 42)" Ayet-i Kerimesiyle başlayan Öztürk, İslam coğrafyasında yaşanılanlara değinerek, şöyle şonuştu:

"Arakanlı Müslümanlar yıllardır Budist çeteler ve Myanmar hükümeti tarafından zulüm görmekte acımasızca katledilmektedir. Özellikle son günlerde dünya tarihinde eşine az rastlanılan vahşi saldırılar sonucu binlerce Arakanlı Müslüman katledilip öldürülmektedir. Bundan dolayı binlercesi yurdunu terk edip Bangladeş sınırına akın etmektedir. Başta Myanmar olmak üzere her gün yüzlerce Müslüman katledilmekte, yurtları işgal edilip malları talan edilmektedir. Suriye, Filistin ve Irak başta olmak üzere İslam coğrafyasında zalim müstekbir sermaye grupları ürettikleri yeni silahları Müslümanların üzerinde test edip tesir gücünü ölçmektedir. Müslüman beldeler onlar için birer laboratuvar haline gelmiştir. Müslümanların yurtları işgal edilmekte, halkaları sömürge haline getirilip yeraltı ve yerüstü zenginliklerine el konulmaktadır. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi yaptıkları zulmü medya ile servis edip alay edercesine yayınlamaktadırlar. Vahşice yapılan işkence sonucu katlettikleri Arakanlı Müslümanların cesetlerini denize atıp deniz suyunu kan kırmızısına çevirdiler"

Müslümanlara birlik çağrısında bulunan Öztürk, "Zalimler ve kâfirler isimlerine uygun hareket etmektedirler. Onların tekbir görevi vardır. Müslümanlara hayat hakkı tanımamak ve kendi egemenliklerini zulüm ile sürdürmek kanla beslemektir. Oysa İslam mazlumları ve ezilenleri yeryüzü despotlarının karşısında egemen kılmadı mı? Rabbimiz ile olan bağımızı ve yakınlığımızı zayıflattık. Vahyi ve vahyi hayata uygulama projesi olan sünneti yani İslam dinini siyasi, sosyal, iktisadi hayatımızdan söküp attık. Varlığımızı düşmanlarımızda bedele dönüştüremedik böylece ağırlığımız kayboldu. Bugün Filistin'de Siyonistlerin Arakan'da Budistlerin Suriye ve Irak'ta diğerlerinin ayakları altında tekmeleniyor. Biz Müslümanlarda seyir konumunda olanları izliyoruz. Kendi aramızda anlamsız ve amaçsız konularda birbirimizin kanımıza girecek kadar acımasızlaşırsak bu zulüm, kan, yıkım ve gözyaşı da coğrafyamızdan eksik olmayacaktır." dedi.

Gereksiz ihtilaflar yüzünden İslam ülkelerinde kan ve gözyaşının hâkim olduğunu belirten Öztürk, "Aramızda siyasi bir bütünlük sağlanmadıkça bu zulümler son bulmayacaktır. Zalimlerin bugün bu kadar gaddar olmalarının nedeni Müslümanların sayıca azlığından değil siyasi körlük ve gereksiz ihtilaflardandır. Bu ihtilaflar derinleştirildikçe emperyalist sermaye grupları da ürettikleri silahları üzerimizde denemeye devam edecek bizlerde hep ağlayanlar olacağız. Bu zulümlerden çıkış yolu Müslümanların basit ve anlamsız konuları gündemlerinden çıkarıp birbirlerine kenetlenip kardeşlik hukukunu yeniden canlandırmak hedeflerine büyük şeytanları koyup ihlas ve tevekkül ile çalışmaktan geçer." şeklinde konuştu. (Ebubekir Yavuz- İLKHA)