BLED - (AA) Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 12. Bled Stratejik Forumu`na katılmak için geldiği Slovenya'da gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bir soru üzerine Almanya Başkanı Angela Merkel ile Sosyal Demokrat Parti'nin başbakan adayı Martin Schulz'un dünkü seçim tartışmasında Türkiye ile ilgili yaptıkları açıklamalara ilişkin konuşan Çavuşoğlu, "Dünkü tartışmayı kimin yaptığını bilmesem, yani radyodan dinlesem, seçimlerin Türkiye'de yapıldığını düşünürdüm." diye konuştu.

Tartışmanın Türkiye'yle başlayıp Türkiye'yle bittiğini kaydeden Çavuşoğlu, "Bu seçim Türkiye'de yapılmıyor, Almanya'da seçim yapılıyor. Alman siyasetçilerin Alman vatandaşlarına Türkiye'den başka verebilecekleri mesaj yok mu?" diye sordu.

"Türkiye'nin ne kadar büyük olduğu anlaşılıyor"

Çavuşoğlu, Almanya'daki sorunlar, Avrupa'nın geleceği, Almanya'da ve Avrupa'da artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı, ekonomi, AB'nin geleceği, Avrupa'nın karşı karşıya kaldığı zorlu sınamalar ve tehditler yerine Türkiye'nin konuşulduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin ne kadar büyük olduğu anlaşılıyor ama Almanya'daki seçimlerden sonra kurulacak hükümet veya politikaların ne olacağını tartışsalar belki daha sağlıklı olur Almanya için. Esasen bu tartışmalara baktığımız zaman popülizmin ne kadar had safhada olduğunu görüyoruz. Avrupa'nın bu popülist siyasetten kurtulması lazım ve Avrupa halklarının da buna dikkat etmesi gerekiyor. Hangisinin kazandığı fark etmiyor. Biri zorluyor diğerini, o da mecburen uymak zorunda kalıyor."

"Almanya'nın bu çizgiye gelmemesi lazımdı"

Durumun merkez siyaset için ciddi zaafiyet olduğunu belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Avrupa şu anda İkinci Dünya Savaşı öncesi değerlere dönüyor. Bu da nedir: Vahşet, aynı şekilde faşizm, aynı şekilde şiddet, hoşgörüsüzlük, birbirini yok etme. Savaşlar bu yüzden çıktı. Maalesef Avrupa'nın gidişatı bu yönde. Almanya ki Avrupa'nın en güçlü ülkelerinden bir tanesi. Almanya'nın bu çizgiye gelmemesi lazımdı. Umarım şu anda tevessül ettikleri yoldan dönerler. Dönmelerini arzu ederiz."