ŞANLIURFA - Şanlıurfa polisinin son günlerde kendilerini rahatsız edici sık sık GBT araştırmasına maruz bırakıldıklarını belirten Şanlıurfa Aczmendi Dergâhı üyeleri, bu uygulamayı kınadı.
Dergâh`ta bulunan Üstad Bediüzzaman`ın boş kabrini ziyaret edip dua eden Aczmendiler, daha sonra yaptıkları basın açıklaması ile uygulamaları kınayarak, tek farklarının kıyafetleri olduğunu, bu kıyafetlerin ise Hz İbrahim ve Hz Muhammed`in (s.a.v.) kıyafeti olduğunu ifade etti.
Bir Kısım Memur Bize Baskı Kurmak İstiyor
Haşimiye Meydanı`nda yapılan basın açıklamasını Aczmendi Dergâhı adına Hakan Çolak okudu. "Bizler Urfa ahalisiyiz. Bu ülkenin vatandaşı ve sizlerle aynı ümmetteniz" diyerek açıklamaya başlayan Çolak, "Halilürrahman sofrasında sizlerle aynı tabağa, aynı ekmeğe, aynı suyu kanan kardeşleriniziz. Şu memlekette kabri şerifi bulunan Bediüzzaman`ın talebesiyiz inşallah. Evet, bizi sizden farklı kılacak tek şey nüfus cüzdanımızdaki isimden başkası değil. O dahi sizden farklı değil. Biz Ahmet`iz biz İbrahim`iz, biz Yusuf`uz, biz Eyüp`üz, biz Ali`yiz,
Bunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Onun için sizinle aramızda muhabbetten başka bahis olmaz. Bunu bu memleketin resmi kurumları da biliyor. Onlarla problemimiz yok. Fakat az bir kısım memur bunu görmemekte ve bizi anlamakta güçlük çekiyor her nedense…
İkide bir önümüzü keserek, kimlik sormak bahanesiyle baskı kurmak istiyor…" dedi.
Bizleri Tahrik Etmekteki Amaçları Nedir
Polisin yasal görevini yapmasının kendisini rahatsız etmediğini ifade eden Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizi rahatsız eden şey nezaketten uzak bir tarzda, taciz ve tahrik eder bir hitapla muhatap olması…
Hakaretamiz, tepeden bakan bir tarzda, hesaba çeker bir edayla bizlerle muhatap olmalarıdır bizi rahatsız eden…
Az bir kısım memurun, kasıtlı bulduğumuz bu tavrını, buradan amirlerine ve Urfa ahalisine, siz basın mensupları aracılığıyla şikâyet edip ihbar ediyoruz…
Dergâh`ta bulunan Üstad Bediüzzaman`ın boş kabrini ziyaret edip dua eden Aczmendiler, daha sonra yaptıkları basın açıklaması ile uygulamaları kınayarak, tek farklarının kıyafetleri olduğunu, bu kıyafetlerin ise Hz İbrahim ve Hz Muhammed`in (s.a.v.) kıyafeti olduğunu ifade etti.
Bir Kısım Memur Bize Baskı Kurmak İstiyor
Haşimiye Meydanı`nda yapılan basın açıklamasını Aczmendi Dergâhı adına Hakan Çolak okudu. "Bizler Urfa ahalisiyiz. Bu ülkenin vatandaşı ve sizlerle aynı ümmetteniz" diyerek açıklamaya başlayan Çolak, "Halilürrahman sofrasında sizlerle aynı tabağa, aynı ekmeğe, aynı suyu kanan kardeşleriniziz. Şu memlekette kabri şerifi bulunan Bediüzzaman`ın talebesiyiz inşallah. Evet, bizi sizden farklı kılacak tek şey nüfus cüzdanımızdaki isimden başkası değil. O dahi sizden farklı değil. Biz Ahmet`iz biz İbrahim`iz, biz Yusuf`uz, biz Eyüp`üz, biz Ali`yiz,
Bunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Onun için sizinle aramızda muhabbetten başka bahis olmaz. Bunu bu memleketin resmi kurumları da biliyor. Onlarla problemimiz yok. Fakat az bir kısım memur bunu görmemekte ve bizi anlamakta güçlük çekiyor her nedense…
İkide bir önümüzü keserek, kimlik sormak bahanesiyle baskı kurmak istiyor…" dedi.
Bizleri Tahrik Etmekteki Amaçları Nedir
Polisin yasal görevini yapmasının kendisini rahatsız etmediğini ifade eden Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizi rahatsız eden şey nezaketten uzak bir tarzda, taciz ve tahrik eder bir hitapla muhatap olması…
Hakaretamiz, tepeden bakan bir tarzda, hesaba çeker bir edayla bizlerle muhatap olmalarıdır bizi rahatsız eden…
Az bir kısım memurun, kasıtlı bulduğumuz bu tavrını, buradan amirlerine ve Urfa ahalisine, siz basın mensupları aracılığıyla şikâyet edip ihbar ediyoruz…
Kıyafetinden başka hiçbir farklılığı bulunmayan bizleri tahrik ve taciz etmekte, Muratları nedir?
Burada siz halkımızla beraber soruyoruz ve öğrenmek istiyoruz.
Şu üzerimizdeki kıyafetse, onların için problem olan, bilsinler ki o bize ait değil…
O Hz. İbrahim`e (a.s.) ve Hz. Muhammed`e (sav) aittir.
Ve buradan onları ihtar ediyoruz ki;
Kıyafetimizden rahatsız olmalarından sebepse bu tavırları
Bu dinsizlik namına geçer.
"İşte Buradayız Toplayın Kimliklerimizi"
Bu tavrı Rusya`da görmek belki yadırganmaz ama Halilürrahman`ın beldesinde, Fatih`in ülkesinde bu tavrı göstermeyi ne bize ne de Urfa ahalisine izah edemezler. Buradan kendilerine bir kez daha rica ediyoruz ki, işte buradayız, toplayın kimliklerimizi, yapın GBT`nizi, varsa problemli ve sakıncalı bir şahıs aramızda, biz kendi ellerimizle onu size teslim edelim. Ama yoksa böylesi mahsurlu bir durum, resmi görevinizi kötüye kullanmayın. Bizlerin sabır sınırlarıyla oynamaya hakkınız yok. Hizmet için varsınız, o halde hizmetinize bakınız. Bizler gibi gönüllü asayiş memuru olan Risale-i Nur talebeleriyle uğraşmayınız. Bu gerekte yok. İhtiyaçta…"
Mehmet Demir - İLKHA