Kahta Çağrı-Der'in bayramlaşma programında konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mehmet Yavuz, Arakan'da Müslümanlara yönelik katliamları hatırlatarak, "Birleşmiş Milletler ve NATO gibi uluslararası kuruluşlardan medet umması, tam bir akıl tutulmasıdır. Zira bu tür kuruluşlar, bu zulüm ve işgallerin baş müsebbibi sömürgeci devletlerin çıkarlarını korumak için oluşturulmuşlardır."
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Yavuz, Adıyaman'ın Kâhta ilçesinde faaliyet gösteren Çağrı-Der'in düzenlediği bayramlaşma programına katıldı.
Tekbir ve salavatlar eşliğinde düzenlenen programa dernek üye ve gönüllüleri yoğun ilgi gösterdi.
Programda bir konuşma yapan Yavuz, bayramların sevinç ve mutluluk, yardımlaşma ve dayanışma, ayrıca Allah'ın şiarları olmaları gibi üç temel özelliğinin olduğunu söyledi.
Paylaşma, dayanışma ve Allah'ın şiarları gereği bayramlara saygı, bütün aleyhteki çabalara rağmen toplumda hâlâ yerleşik olup gereklerinin yerine getirildiğine vurgu yaptı.
"Ancak gerek ülkemizde yaşanan hukuksuzluklar, çeyrek asra yaklaşan acılar, gerekse de İslam coğrafyalarındaki zulüm, ölüm, katliam ve işgaller sevincimizi neredeyse yok etmiş durumdadır." diyen Yavuz, Arakan'da zorba Myanmar hükümeti ve Budist çeteler tarafından işlenen vahşi katliam ve soykırımlara dikkat çekti.
Yavuz, "Basın açıklamaları ve kavli dualarla Arakan ve islam coğrafyasında zulme uğrayan kardeşlerimize faydamız dokunmaz. Böyle bir durum karşısında yapılması gerekeni çok iyi tespit etmek gerekiyor. Sadece kavli dua etmekle, basın açıklamaları düzenlemekle bu kardeşlerimize hiçbir yardımımız dokunmuyor maalesef. Bu açıdan önceliklerimizi iyi belirlememiz gerekiyor. Dünyanın birçok coğrafyasında Müslümanlara yönelik zulümler, katliam ve işgaller gerçekleştirilirken kısmen daha rahat olan İslam ülkelerindeki Müslümanların buralara giderek oralarda fiili anlamda mücadele etmek yerine, kendi ülkelerinin yönetimlerini halklarının inanç, değer ve beklentileri doğrultusunda dönüştürmeleri çok daha etkili olacaktır. Bu doğrultuda tesis edilecek âdil bir idare mekanizması ile bu İslam ülkeleri, zulüm altındaki coğrafyalara iktisadi, askeri destekler başta olmak üzere her türlü yardımı yapabilecek seviyeye gelecektir." dedi.
"İslam ülkelerinin BM ve NATO gibi uluslararası kuruluşlardan medet umması, tam bir akıl tutulmasıdır."
"Söz gelimi Türkiye, Kore'ye veya Katar'a asker gönderdiği gibi Arakan'a neden asker göndermesin?" diye soran Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oradaki katiller sürüsüne karşı kardeşlerini neden müdafaa etmesin? Halkın beklentisi bu değil mi? İdare mekanizması, halkı sadece kavli duaya çağrı veya temenni etme değil; temin etme makamıdır. Hele hele İslam ülkelerinin Birleşmiş Milletler ve NATO gibi uluslararası kuruluşlardan medet umması, tam bir akıl tutulmasıdır. Zira bu tür kuruluşlar, bu zulüm ve işgallerin baş müsebbibi sömürgeci devletlerin çıkarlarını korumak için oluşturulmuşlardır. Varlık nedenleri budur. Çıkarları gereği bu ülkeleri dini, etnik, mezhepsel farklılıkları üzerinden karıştıran ve böylece fiili işgalin zeminini hazırlayan bu güçlerin bu tuzaklarını fark etmemek ayrı bir handikap, bu ülkeleri buraya davet etmek ise apayrı bir basiret bağlanmasıdır. Önceliğimizi acilen belirlemeli ve idare mekanizmasını halkın beklenti, inanç ve değerleri doğrultusunda değiştirecek kadrolarla beraber vakit kaybetmeden yola koyulmalıyız."
Bayramlaşma programı Çağrı-Der başkanı Mehmet Aydın'ın okuduğu duanın ardından son buldu. (Ömer Faruk Aydın- İLKHA)