Dörtyol saat kulesi önünde bir araya gelen, Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformuna üye STK temsilcileri, Myanmar eyaleti olan Arakan'da Budist çetelerin Müslümanlara yönelik gerçekleştirilen katliamlarını telin etti.
Cuma namazı sonrası düzenlenen basın açıklamasın platform adına Tekin Gönç okudu. Gönç, yıllardır işkence ve soykırımlara maruz kalan, sistematik bir şekilde işkence ve katliamlara uğrayan, tüm dünyanın gözleri önünde adeta sürek avına tabi tutulan Arakanlıların 4 milyona yakınının bu sistematik ihlallerden dolayı çevre ülkelere kaçtığını belirtti.
Gönç, "Tüm Müslümanların Kurban Bayramını sevinçle karşılaması gereken bu gün dünyanın umurunda olmayan, evsiz, yurtsuz, kimliksiz, evlenmeleri veya çocuk sahibi olmaları zalim yönetimin iznine bağlı olan, tüm hakları ellerinden alınmış, seyahat özgürlüğü, sağlık hizmetlerinden yararlanma, mülkiyet haklarından yararlanma gibi temel hakları yok sayılmış, bütün acılarından kurtaracak olan ölümü bekleyen, timsahla yılan arasında sıkışıp kalan Arakanlı Müslümanlar için buradayız." ifadelerini kullandı.
Arakan'da kalanlar için ise zulüm ve katliamların devam ettiğini aktaran Gönç, "Budist Myanmar hükümeti, geçtiğimiz günlerde Arakan eyaletinde yaşayan Müslümanlara karşı vur emri çıkarmıştır. Sonrasında operasyon başlatılmış, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere üç bine yakın Myanmarlı Müslüman vahşice katledilirken binlercesi de kadınların ve çocukların gözleri önünde vahşi bir şekilde insanlık dışı işkencelerden geçirilmiştir." dedi.
Arakanlı bir Müslüman izinsiz bir seyahatte bulunması halinde cezasının 6 ay hapis olduğunu aktaran Gönç, "Müslüman çocuklar sadece ilkokul eğitimi alma hakkına sahipler, lise veya üniversite okumak istiyorlarsa din değiştirip Budist olmaları istenmektedir... Ezan yasak... Kur'an öğrenmek, öğretmek yasak... Sakal bırakmak yasak... Tecavüz, talan, toprak gaspı, camii yıkımı, her türlü hak ihlali had safhada." ifadelerine dikkat çekti.
"Myanmar'da yaşanan bu olaylar soykırımdır ve insanlık suçudur"
Gönç, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsan Hakları ve Adalet Hareketi'nin (İHAK) yayınladığı rapora göre; son günlerde yaklaşık 20 bin Arakanlı Müslümanın Bangladeş'e iltica ettiğini 60 bin sivilin ise sınırdan geçemediği için sınıra yakın dağlık bölgelere sığındı. Arakanlı Müslümanlara ait köyler yakıldı. 700'den fazla ev, cami, Kur'an kursu, medrese, okul ve dükkân yakılarak yok edildi. 35'in üzerinde köyden siviller can güvenliği için köylerini terk edip dağlık bölgelere sığındı. Raporda, Myanmar ordusu tarafından Arakanda katliamlar devam edildiği dile getirilmiştir. Ayrıca aynı raporda belirtildiğine göre çok sayıda kadın ve çocuğun canlarını kurtarmak için dağlarda yaşam mücadelesi verdiği, katliamlardan kaçan sivillerin dağlarda sınıra yakın bölgelerde Myanmar askerlerince ateşe maruz bırakılarak onlara işkence yapıldığı, katliamlardan kaçan sivillerin fiziki şartlardan dolayı da hayatını kaybettiği belirtildi. Myanmar'da yaşanan bu olaylar soykırımdır ve insanlık suçudur." "Arakanda yaşanan bu soykırım, işkence ve insanlık suçlarını lanetliyoruz."
Arakan'da yaşanan vahşetin islam ümmetini birlik ve beraberlikten uzak olmasından kaynaklandığını vurgulayan Gönç, "Yaşanan bu soykırım, işkence ve insanlık suçlarını lanetliyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatını, Birleşmiş Milletleri ve tüm uluslararası kuruluşları bir kez olsun görevlerini yapmaya acil olarak çağırıyoruz. Arakan'daki katliamların bir an önce durdurulmalı ve sorumluların tamamının yargılanarak hesap vermeli. Başta Türkiye ve diğer İslam ülkeleri olmak üzere tüm hükümetleri, tüm insan hakları örgütlerini ve vicdan sahibi olan herkesi Arakan'da yaşanan bu soykırım, işkence ve insanlık suçunu durdurmak için tepki göstermeye ve harekete geçmeye davet ediyoruz. Bilinmelidir ki zulüm karşısında sessiz kalmak zulme rıza göstermek demektir." şeklinde konuştu.
Program yapılan dua ile sona erdi. (Nihat Kanat-İLKHA)