Yaşanan katliamlar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Arakanlı Müslümanlara temel ihtiyaç malzemeleri başta olmak üzere yiyecek, giyecek ve barınma ihtiyacına yardımcı olacak malzemeler İHH tarafından ulaştırıldı.
Çalışmalar kapsamında 500 aileye gıda, 400 aileye branda, 400 aileye mutfak ve yaşam malzemesi dağıtımı gerçekleştirildi.
Bölgede bulunan İHH İnsani Yardım Vakfı, katliamdan kaçanlara acil gıda paketi yardımı ulaştırdı. Ayrıca her aileye 15 dolarlık bir nakdi yardımda bulunulurken, gıda yardımlarının yanı sıra her gün düzenli olarak Bangladeş sınırına ulaşan Arakanlı Müslümanlara yardımlar da sürdürüyor.
Myanmar'da son 10 gündür yaşanan vahşet nedeniyle 3000 bin dolayın Müslüman hayatını kaybetti ve on binlerce kişi de yaşadıkları bölgeleri ve evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre cuma gününden beri gerçekleşen saldırılarda ölenlerin yarısı çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Yaralı sayısı ise 2 bin 500'ü geçmiş durumda.
Bangladeş hükümeti mülteci girişini engellese de son günlerde yaklaşık 30 bin kişi sınırı geçmeyi başardı. Yaklaşık 70-80 bin Rohingyalı Müslüman Bangladeş'e giremediği için sınıra yakın dağlık bölgelere sığınmış halde hayata tutunmaya çalışıyorlar. Yaralı 300'den fazla kişinin sınırı geçerek Bangladeş'e ulaştığı ve tedavi altında olduğu öğrenilirken, diğer yararılar ise sınır hattında yardım beklemeye devam ediyor. Kimileri de Bangladeş'e kaçarken nehirlerde hayatlarını kaybediyorlar. Ölmüş kadın ve çocuk bedenleri nehir kıyılarından toplanıyor.
Buthidaung, Maungdaw ve özellikle Rathedaung bölgelerinde Müslümanlara ait 60 köyden insanlar can güvenliği için köyleri terk edip dağlık bölgelere sığınmış durumda. Terk edilen köyler Budist çeteler ve ordu mensupları tarafından yakılıyor. Bin 800'den fazla ev, cami, Kur'an kursu, medrese, okul ve işyeri yakılmış durumda.
Maundaw, Buthidaung ve Rathedaung'da Myanmarlı askerler tarafından Müslümanlara kaşı saldırlar halen devam ediyor. Myanmar ordusu geçen ekim ayında da bölgede büyük bir saldırı başlatmış, on binlerce Arakanlı Müslüman kaçarak Bangladeş'e sığınmaya çalışmıştı. Arakan'da bir milyondan fazla Müslüman yaşıyor.
Nüfusun çoğunluğunun Budist olduğu Myanmar'daki Müslümanlar, vatandaşlık da dâhil olmak üzere birçok temel hakka sahip değil.
Bölgede yaşanan zulmün kısa tarihçesi
Modern dönemde Rohingyaların kaderi de bütün Hint alt kıtasının kaderini değiştiren 1947/1948 tarihleri ile başladı. İngiliz sömürgesinin bölgeyi birçok problemle baş başa bırakarak terk etmesi sonrasında, Arakan, bağımsızlığını o yıllarda ilan eden Burma Birliği'nin bir eyaleti olarak bu yapıya dâhil oldu. O tarihten itibaren bölgede Rohingyaların etnik kimlikleri ve Müslüman olmaları bölgede radikal Budistler tarafından baskı ve şiddet görmelerine neden oldu.
Hiçbir topluluğun ve milletin tahammül edemeyeceği koşullarda yaşayıp, akla gelebilecek her türlü insanlık dışı muamelelerle yaşama hakkına engel olunan bu Müslüman halk, uluslararası örgütler tarafından şiddete en çok maruz kalan azınlık olarak ilan edildi. Fakat uluslararası kamuoyu bu insanların acılarını dindirmek için çözüm bulmadı.
Bölgede özellikle 1990 yılarında başlayan, 2007 ve 2012 yıllarında Budist çetelerin baskısıyla Arakan Müslümanlarının durumu dünyada duyulmaya başlandı. Dünya kamuoyunun bölgede iyileştirmelere dair olumlu bir bekleyişine sebep olan Myanmar'ın 2012'de göreve gelen lideri Aung San Suu Kyi'nin de farklı bir siyaset izlemeyeceğinin anlaşılmasıyla Rohingyalar daha da çaresiz bir sürecin içine itildi.
Arakan Müslümanları ya da bölgede Rohingyalar olarak bilinen halk son dönemlerde yine acı olaylarla gündeme geldi. 9 Ekim 2016'da Rohingyaların yoğun olarak yaşadığı Myanmar'ın Rakhine bölgesinde saldrılar başladı. Bu saldırılarda da on binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bu olaylar belli aralıklarla bölgede yaşanmaya devam ediyor. (Hamza Adiyaman - İLKHA)