İSTANBUL

Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Büyükaslan, Facebook'un Almanya'da yaklaşan seçimler üzerine 10 bin hesabı silmesine ilişkin, "Bu, klasik çifte standardın, daha doğrusu tırnak içi ifadelerle 'ikiyüzlülüğün' başka bir yansımasıdır. Şimdi başkalarında olduğu zaman demokrasiden bahsedenlerin çuvaldızı kendilerine batırdıklarında aynı hassasiyeti göstermemeleri sadece komik bir durum." dedi.

Büyükaslan,  Türkiye'de internetle ilgili düzenleme yapıldığı dönemde bazı gazetecilerin ve köşe yazarlarının sansürcülüğün hortladığından bahsettiklerini anımsattı.

O zamanki düzenlemeyle internetin her bireyin hak ve özgürlüklerine müdahale edilen bir ortam olmadığının ortaya konulmak istendiğini anlatan Büyükaslan, "Bugün görüyoruz ki, dün bu işlere 'sansür' diye karşı çıkanlar, bugün Avrupa'da temel hak ve özgürlükler anlamında, gerek seçimler esnasında gerekse seçimler sonrasında devletin birtakım refleksler almasını, birtakım tepkiler ve kararlılık göstermesini nasıl karşılıyor doğrusu merak ediyorum." diye konuştu.

Sosyal medya ve internet ortamında bireyin hak ve özgürlüklerinin, başka bireylerin veya kurumların hak ve özgürlüklerini çiğnememeyi gerektirdiğine dikkati çeken Büyükaslan, bunun çok hassas ve önemli olduğunu vurguladı.

Ali Büyükaslan, bunu sağlamanın devletin en önemli görevlerinden olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Bugün Almanya'da, Fransa'da ya da başka ülkelerde zülfüyare dokunan birtakım mesajlar, siteler, bloglar olduğu zaman üstüne gidildiğini maalesef bizim toplumumuzda görmeyen, duymayan insanlar var ama aynı hassasiyetleri ülkemiz gösterdiği zaman bu insanlar ortalığı yangın yerine çeviriyor. Bu klasik çifte standardın, daha doğrusu tırnak içi ifadelerle 'ikiyüzlülüğün' başka bir yansımasıdır. Şimdi başkalarında olduğu zaman demokrasiden bahsedenlerin çuvaldızı kendilerine batırdıklarında aynı hassasiyeti göstermemeleri sadece komik bir durum."

İnsan hakları, özgürlükler ve bireyin temel hakları gibi evrensel kavramların herkesin öncelikle ve özellikle savunması gereken haklar olduğunu dile getiren Büyükaslan, "Bu, başkasında olduğu zaman tukaka, sende olduğu zaman çok iyi denilecek şeyler değildir. Yani bunlar kişiye göre değişmez, devlete göre değişmez. Temel hak ve özgürlüklerin anlayış olarak yerleşmesi lazım. Batı'da temel hak ve özgürlüklere yapılan engellemeleri görmeyenlerin gözünü hangi sevda bürüyor bilmem, ancak kendi ülkesinin güzelliklerini dahi göremeyecek kadar Batı sevdası bu kişilerin bazı gerçekleri görmelerine engel oluyor demek ki." ifadelerini kullandı.

"Türkiye aksiyon aldığında kıyamet koparılıyor"

Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Sultan Selim Yüksel de istihbarat örgütlerinin sosyal medyayı algı yönetimi için kullanabildiğini, bazı kişi ya da kavramların müdahalelerle Trend Topic yapıldığı bir sosyal medyanın manipülasyonlara zaman zaman alet olduğunu belirtti.

Sosyal medyanın çok önemli bir güç haline geldiğini ifade eden Yüksel, "Siber dünya dediğimiz dijital taraftaki bütün bu süreçler gerçek hayatı etkileyebiliyor. Burada değerlendirilmesi gereken nokta, onlar yaptığında bir özgürlük ihlali söz konusu olmuyor ama Türkiye'de aleni olarak Cumhurbaşkanı'na hakaret eden bir adamın gözaltına alınması ya da bir şarkıcının cüretkar tweetler atıp insanlara hakaret etmesinin karşılıksız kalmasının beklendiği durumlarda Türkiye aksiyon aldığında ise kıyamet koparılıyor." diye konuştu.

Yüksel, Almanya'nın da Türkiye'nin iç siyasetiyle ilgili meselelere zaman zaman karıştığını, konu kendilerine geldiğinde ise 10 bin sosyal medya hesabının sudan sebeplerle hemen kapatılabildiğini kaydetti.

Almanya'da kapatılan sosyal medya hesaplarının birçoğunun Türk gurbetçilere ait olabileceğine işaret eden Yüksel, Almanya'nın buradaki çifte standardını net olarak görebildiklerini, özgürlüklerin ise hiçe sayıldığını bildirdi.

"İstedikleri hesabı istedikleri zaman durdurabiliyorlar"

Yüksel, Youtube'da Suriye'deki hak ihlalleriyle ile ilgili birçok viral video üretiminin hemen kaldırıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Batı dünyası kendi çıkarları doğrultusundaki tüm süreçlere sosyal medya ve internette hızlı müdahale ediyor, kaldırıyor ama konu bize geldiğinde ne hikmetse aynı şeyi uygulamıyor. Örneğin sosyal medya yönetimlerinin ülkelerin istihbarat örgütlerine verdikleri ara yüzler var. İstedikleri hesabı istedikleri zaman durdurabiliyorlar. İstedikleri hesaba teknik takip yapacak bilgileri alabiliyorlar. Türkiye'ye bunu yapmıyorlar. Üstelik bırakın durdurmayı müdahale bile etmiyorlar. Fuat Avni vakasını hepimiz biliyoruz. Netice itibariyle Türkiye'yi vurabildikleri, etkileyebildikleri en önemli mecra sosyal medyadır. Almanya'daki bu uygulamaya ben şaşırmadım. Seçimlerin seyrini değiştirebilecek 10 bin adamın verisi zaten Almanya'nın elinde vardır. Bunları resmen susturdular."

AA