Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın sosyal medyada Türkçe'nin doğru kullanımına ilişkin çağrısı üzerine Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, internet ortamında düzgün Türkçe kullanımının takipçisi olacaklarını söyledi.
Bakan Arslan, yaptığı açıklamada, Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya organları başta olmak üzere internet ortamında kullanılan Türkçe'nin önemli oranda bozulduğuna dikkati çekerek, son dönemde iyice artan bozulma nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın da konuyla ilgili endişelerini dile getirdiğini aktardı.
ERDOĞAN VE YILDIRIM'IN SÖZLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "internet ortamında dil suikastına maruz kalıyoruz. Ne yazık ki bunu da kendi insanımız yapıyor.", Başbakan Yıldırım'ın da "dilimiz değerlerimizin taşıyıcısı, milli kimliğin sembolü. Bu nedenle Türkçemizin değerini daha iyi bilmemiz gerekiyor." sözlerini anımsatan Arslan, özellikle son yıllarda sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla "sosyal medya dili" olarak adlandırılabilecek bozuk Türkçe'nin gençler arasında geçerli bir yazı ve iletişim diline dönüştüğünü anlattı.
Anlamsız kısaltmalar ve aralara serpiştirilen yabancı kelimelerin ne yazık ki gençler arasında sosyal medyanın dışında da iletişim dili haline gelmeye başlayarak, sıradanlaştığına dikkati çeken Arslan, "Dünyanın en zengin dillerinden biri olan Türkçemiz internet ortamında bozulmaya uğruyor. Bu bozulma ne yazık ki normal hayata da etki ediyor. Bu çürümeye dur dememiz gerekiyor. Bilgi Teknolojileri Kurumumuz (BTK) öncülüğünde bu yönde çalışmalarımızı başlattık." diye konuştu.
Arslan, Türkçe'nin korunması konusunda "milli bir seferberlik ruhu" ile hareket edeceklerini vurgulayarak, gençlere dilin değerini en iyi şekilde anlatacaklarını, Bakanlık olarak da bu konunun takipçisi olacaklarının söyledi.
"TÜRKÇE'NİN KORUNMASINI MİLLİ MESELE OLARAK ELE ALIYORUZ"
Dillerin bir milletin temel bağı olduğuna işaret eden Arslan, insanların birbirini anlayabilmelerinin bu değerle mümkün olduğunu ifade etti. Bir milletle bağ kurmanın olmazsa olmazının o milletin dilini öğrenmek olduğunu anlatan Arslan, şöyle devam etti:
"Bir dilin kelimelerinin kaybolması, duygularının ifade bulmamasıdır. Kelimelerini kaybeden milletler davranış tarzlarını, duygu dünyalarının derinliğini daha da ötesi kendilerini ifade etme yeteneklerini kaybederler.
Bu nedenle Türkçe'nin korunmasını, milli bir mesele olarak ele alıyoruz. Öncelikli olarak sosyal medyada kullanılan Türkçe'nin düzeltilmesi konusunda kampanya başlattık. Hayatın hızlı akışı içinde, internet ve sosyal medya kullanımında yapılan kısaltmalar bizler için büyük kayıp. Bu nedenle güzel dilimizi doğru kullanma çerçevesince kampanyamıza buradan başladık.
Öncelikli olarak kısaltmalara artık dur demek istiyoruz. Neden 'selam' yerine 'slm' diyelim? Neden 'nasılsın' yerine 'nsl' diyelim? Neden 'merhaba' yerine 'mrb' diyelim? Artık bu kısaltmalara dur diyelim. Bu noktada da sadece gençlerimiz değil, tüm millet olarak Türkçemize sahip çıkmalıyız."
Gündelik hayatta 200 kelimeye düşen kelime kullanımının yükseltilmesini isteyen Arslan, edebi eserlerin daha çok okunmasını sağlayarak kelime hazinesinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bakan Arslan, Bakanlık olarak internet dünyasında ve sosyal medyada Türkçe'nin düzgün ve doğru kullanımının takipçisi olacaklarını dile getirerek, "Milletimizin kültürüne sahip çıkacağız." dedi.