Kur'an-ı Kerim'de birçok defa bahsi geçen ulul azm peygamberlerden olan Hz. İbrahim'in daha iyi anlaşılabilmesi için Peygamber Sevdalıları Platformu Şanlıurfa İl Koordinatörlüğü tarafından "Hz. İbrahim'i Anma ve Anlama Etkinliği" düzenlendi.
Mehmet Akif İnan Konferans Salonu'nda gerçekleşen program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Sinevizyon gösterimiyle devam eden programda ses sanatçıları tarafından ilahi ve ezgi seslendirildi.
Programa konuşmacı olarak katılan İttihad'ul Ulema üyesi Molla Osman Teyfur, Hz. İbrahim'in mücadelesinin iyi anlaşılması ve bütün Müslümanların İbrahim'i bir hayat yaşamaları gerektiğini söyledi.
Allah'ın, Hz. İbrahim'i bir ümmet olarak takdim ettiğini belirten Teyfur, "Allah, bizleri de bir ümmet olarak takdim ediyor. O zaman bize düşen İbrahim gibi vazifemizi icra etmeye çalışmak. Bugün yeryüzünü ateşleriyle yakan, insanlığı insanlıktan çıkaran, insanın hayatını, haysiyetini, şerefini ayaklar altına alan bütün güçlere karşı İbrahim'ce 'hayır' demek ve onlara karşı mücadele edebilmektir. Vazifemiz, bizden istenen budur. Dosdoğru yol da budur." dedi.
Her Müslümanın Hz. İbrahim'i daha fazla anıp, anlamaya çalışması gerektiğini dile getiren Teyfur, şunları söyledi: "Biz Müslümanların mensubu olduğumuz, kendisine intisap etmekle iftihar ettiğimiz İslam'dır. İbrahim'i yol İslam'dır. Allah, İbrahim'in milletine tabi olmayı, dosdoğru bir şekilde ona teslim olup ihsan ederek yaşamayı en güzel din olarak takdim ediyor ve bu da İbrahim'in dini, Müslümanların dinidir. Bizler bu Zilhicce ayını yaşarken İbrahim'i çok daha fazla anmalı, anlamaya çalışmalı ve onun o güzel ahlakını kendimizde inşa etmek zorundayız. Çünkü kurtuluş yolu, doğru yol budur. Hürriyet, azat, özgürlük yolu budur. Siz İbrahim'i olmadıkça özgürleşemezsiniz. İbrahim'i olmak ise Allah'a kul olmaktır."
Her Müslümanın, Hz. İbrahim gibi ilahlık iddiasında bulunanları reddetmesi gerektiğini ifade eden Teyfur, "La ilahe illallah diyerek, bütün ilahlık iddiasında bulunanları reddetmeli, otoritelerini inkâr etmeli, reddetmeli; egemenliğin, hâkimiyetin, otoritenin sadece Allah'a ait olduğunu bilmeli, kavramalı, kalbimize, beynimize ve ruhumuza hâkim kılmalı, yaşamalı ve bunu insanlara taşımalı, bunun tebliğini ve mücadelesini vermemiz gerekiyor. Bu yolda her türlü eziyeti bir imtihan gereği olarak bilip, buna sabretmeliyiz. Böyle olduğumuz müddetçe İbrahim'ce yürüyebiliriz, İbrahim'i anlayabiliriz, İbrahim'i safta yer alabiliriz. Bunun dışında farkında olmadan Nemrutlardan yana oluruz. Allah korusun, Nemrutların otoritelerini sağlamlaştırmaya çalışırız." ifadelerini kullandı.
"Müslümanlar olarak İbrahim'i olmaya, İbrahim'in milletinden olmaya ve bunu anlamaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır." diyen Teyfur, "İbrahim'i olmak birilerinin bir zamanlar başkalarıyla, İbrahim'i düşmanlarıyla gerçekleştirmeye çalıştıkları diyaloglarla değildir. İbrahim'i din bir tanedir, İbrahim'i din tevhit dinidir. O da İslam'dır. İbrahim'in duasında da Müslüman olmak vardı. Bizler de İbrahim'i bir Müslüman olmayı Allah'tan talep etmişiz ve biz de bir Müslüman olarak yaşamaktayız. Bir Müslüman olduğumuzun iddiasındaysak bizler de birer muvahhit olarak şirk ve şirklerin çeşidiyle, önce gönüllerimizdeki putları kırmalıyız. Eş sevgisini, dünya sevgisini, çocuk sevgisini, mal ve mülk sevgisini, bütün bunları bir kenara bırakabilmeli ve Allah'ın muhabbetini kalbimize hâkim kılmalı, o şekilde Allah'ı her şeyden daha fazla sevdiğimizi ortaya koymalıyız ki İbrahim'i olabilelim, muvahhit olabilelim, Müslüman olabilelim." şeklinde konuştu.
Program, Molla Mehmet Emin Baytar'ın yaptığı duayla sona erdi.
Programa; İttihad'ul Ulema üyesi Teyfur'un yanı sıra Eyyübiye İlçe Müftüsü Adem Obur, HÜDA PAR Haliliye İlçe Başkanı Basri Demir ve vatandaşlar katıldı. (Hüseyin Sayhar, Mehmet Demir - İLKHA)