ABD destekli 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul'da çıktığı tankın üzerinde darbeci askerler tarafından vurularak ağır yaralanan 2 çocuk babası Halil Algan (46), 13 ay süren tedavisinin tamamlanmasının ardından geldiği memleketi Mardin'de görkemli bir şekilde karşılandı.
Darbecilerin saldırısından sonra 45 gün yoğun bakımda kalan Algan'ın tedavisine Ankara'da bulunan Gaziler Rehabilitasyon ve Fizik Tedavi Eğitim Araştırma Hastanesinde devam edildi.
Darbe girişiminin yaşandığı gece yaralandıktan sonra 7 ay konuşma yetisini kaybeden Algan, tarifeli uçakla geldiği Mardin Havalimanı'nda akrabaları, sevenleri ve vatandaşlar tarafından büyük bir sevinçle karşılandı.
Havalimanından konvoy halinde merkez Artuklu ilçesindeki evine giden Algan, o gece yaşadıklarını anlattı.
Ağır bir aksan ile konuşabilen Algan, darbe girişiminin ilk anlarında evde olduğunu dile getirerek, "O gece televizyon seyrediyorduk. Baktık kanalların hepsi aynı. Kafamız takıldı. Caddeye çıktım, insanlar emniyete doğru gidiyordu, ben de onlarla birlikte emniyete doğru gittim. Orada Cumhurbaşkanının çağrısını anlattılar ve havaalanında beklediğini söylediler. Esenler Atış Alanı Köprüsü var, oradan ana yola indik. Ana yola inince insanların bir kısmı arabalı, bir kısmı arabasız yürümeye başladılar. Ben de arkadan yavaş yavaş yürüyordum. Birden 'Tanklar geliyor, tanklar geliyor.' diye bağırma sesleri geldi. Arkamı döndüm, bir tank geliyordu Vatan Caddesi tarafından. Tankın önüne durdum, yatmayı düşündüm. 'Yatacağıma tanka atlıyayım.' dedim. Tankın üstüne atladım." dedi.
"Sadece vurulduğumu ve asfalta düştüğümü hatırlıyorum"
Tankın üstündeyken darbeci askerler tarafından silahla vurulduğunu ve bu durumda Allah'a dua etmeye başladığını dile getiren Algan, şunları söyledi:
"Beni tankın üstünde görenlerin de tanka çıkmasıyla sayımız arttı. Tank bir ara insanlardan kurtuldu. Kurtulunca hızlanmaya başladı. Tankın üstünde 2 kişi kaldık. Tankın üstünde takozlar vardı. Takozlarla tankın içindeki askerlerin kafasına vurmaya başladım. Tanktakilere 'Çıkın, tankı burada bırakın.' dedim. Bir tane daha takoz vurdum. Daha sonra içeriden 'pıt pıt' diye ses geldi. İki kurşun ateşlemişlerdi. Biri deriyi sıyırdı, diğeri koltuk altından girdi, akciğeri çizip omurilikten çıktı. O esnada ben dua etmeye başladım. 'Ya Rabbim ben ölüyorum, benim senden başka hiç kimsem yok, ben senden geldim, sana geri dönüyorum. Benim günahlarım o kadar çok ki beni senden başka hiç kimse bağışlayamaz.' dedim. Dualarıma devam ettim. Bir kilometre ileride Bağcılar tarafında bulunan topluluğa girmişim, orada tankın üstü de dolmuştu. Orada kendimi bırakıyorum. Ben sadece vurulduğumu ve asfalta düştüğümü hatırlıyorum. Oradan beni alıp hastaneye götürdüler."
"O gece şehit olmayı çok isterdim"
Kendisini karşılamaya gelenleri gördüğünde moralinin daha iyi olduğunu söyleyen Algan, "O kadar insan gelmiş. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpüyorum, herkese teşekkür ediyorum. Umduğumuzdan biraz değil, daha fazla oldu. Allah hepsinden razı olsun. Tabi hep buraya gelmeyi düşlüyorduk. Bugüne nasipti, en sonunda geldik. Sağ veya tabi insan ister ki şehit mi diyeyim ölümü diyeyim gelmek isterdik. Artık öyle gelmek nasipmiş, geldik işte. Allah'ımıza bin kere şükürler olsun. Tüm akrabalarımız, herkes burada, onları gördük, kat kat daha mutlu olduk. Her şey iyiye gidecek inşallah. Sonumuz ne olursa olsun Allah'ımıza her zaman şükürler olsun. Yüce Rabbim bu kelimeyi ağzımızdan eksik etmesin. Tabi birileri 'Kontrollü darbe girişimiydi.' diyor, öyle bir şey yok. Böyle diyen yalan söylüyor." ifadelerini kullandı.
"Kurunun yanında yaş yanmasın"
FETÖ soruşturmalarında kurunun yanında yaşın da yandığını ve bunların ayıklanması gerektiğini belirten Algan, "Darbeciler cezalarını çekecekler ama kurunun yanında yaş yanmasın. Örnek vereyim, bizim köyden işten atılan suçsuz insanlar da var. Bu bir örnekti, birçok insan atıldı. Kurunun yanında yaş da yanıyor. İnşallah devlet suçsuz insanları ayırt eder artık. Onların ayıklanması gerek. Çünkü bir insanın Cumhurbaşkanını, vatanını bu kadar sevip de işten atılması güzel bir şey değil. Vatanımızı seviyoruz, vatanımız için bir kere değil bin kere olsa yine ölürüz." şeklinde konuştu.
"Kardeşimizle gurur duyuyorum"
Morali daha iyi olur düşüncesiyle kardeşini Mardin'e getirdiklerini söyleyen gazinin ağabeyi İbrahim Algan ise "Mutluyuz, gururluyuz. Bir daha böyle bir şey olsa Şenköy olarak hepimiz hazırız. Hiç üzüntülü değiliz, kardeşimizle gurur duyuyoruz. Şu an belden aşağısı felç, inşallah düzelir. Fizik tedavisi görüyor. Memleketini, arkadaşlarını özledi. Biz de moral olarak daha iyi olur düşüncesiyle getirdik." dedi. (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan - İLKHA)