HÜDA PAR Genel Merkezinden yapılan gündem değerlendirmesinde mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarına dikkat çekilerek hükümetin, çözümler getireceğine dair beyanat ve taahhütler ortaya koyduğu bu meseleye bir an önce köklü çözümler bulması gerektiği vurgulandı.

HÜDA PAR, geçtiğimiz günlerde Sakarya'da mevsimlik tarım işçilerini taşıyan traktörün devrilmesi sonucu 7 işçinin hayatını kaybetmesi ve 9 işçinin yaralanmasıyla bir kez daha gündeme gelen mevsimlik tarım işçi sorunu başta olmak üzere İran ile Türkiye arasındaki ilişkiler, Almanya-Türkiye gerilimi, Sierra Leone'deki sel felaket gibi konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Mevsimlik tarım işçisi sorununun, uzun yıllardır Türkiye gündeminde olan bir konu olduğuna işaret edilen açıklamada, özellikle çalışma bölgelerine gidiş-gelişlerde veya çalışma alanlarına intikal ederken meydana gelen kazalarla gündeme gelen mevsimlik tarım işçilerinin acilen çözüme kavuşturulması gereken sorunları olduğu ifade edildi.

Açıklamada, tarım işçilerinin çalışma bölgelerine güvenli intikalleri, konaklama ve barınma yerlerinde insan onuruna yakışır bir ortamın sağlanması, ayrıca bu işçilerin ücret ve sosyal haklarının devlet güvencesine alınması gerektiği belirtildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Ülkemizin genelinde mevcut olan iş hayatına ilişkin sorunların doğru ve hakkaniyete uygun bir yaklaşımla ele alınıp çözülememesi, maalesef burada da etkisini göstermektedir.  Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma şartları ve harcanan emekleriyle orantılı olmayan ücretlendirmeler, yasal boşluklardan kaynaklanan hak kayıpları, yeterli denetimin yapılmaması, aracılardan kaynaklı sorunlar, güvenli olmayan ulaşım koşulları, hijyen koşullarının sağlanmadığı sağlıksız ortamlar gibi sorunların öncelikli olarak ele alınıp çözüme kavuşturulmalıdır. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkı ve gelir dağılımındaki adaletsizlik temel iktisadi sorunlarla doğrudan ilgili olsa da bu konularda ortaya konabilecek temel bakış açısı, bahse konu sorunları da doğrudan etkilemektedir."

"Hükümeti bu meseleye köklü çözümler bulmaya davet ediyoruz"

Hükümete çağrıda bulunulan açıklamada, "Hükümetin birkaç ay öncesinde kamuoyu ile paylaştığı ve Sağlık Bakanlığı'ndan İçişleri Bakanlığı'na, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na kadar birçok bakanlığın sorumluluk alanı içerisinde bu meseleye çözümler getireceğine dair beyanat ve taahhütleri maalesef hayata geçirilebilmiş değildir. Tedbirsizlik her yıl onlarca mevsimlik tarım işçisinin canına mal olmaya devam etmektedir. Hükümeti taahhütlerini yerine getirmeye ve bu meseleye köklü çözümler bulmaya davet ediyoruz." denildi.

İran ile Türkiye arasındaki ilişkiler

Hafta içinde İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, beraberindeki heyet ile birlikte Türkiye'ye gelerek üst düzey görüşmelerde bulunduğunun hatırlatıldığı açıklamada, görüşmelerde Suriye krizi ve bölgedeki gelişmelerin ele alındığı ve atılacak ortak adımlar konuşulduğu ifade edildi.

İki ülke arasındaki komşuluk, ortak tarih, inanç ve sosyo-kültürel bağlar; ilişkilerin sıcak, sıkı ve süreklilik arz etmesini gerektirdiği işaret edilen açıklamada, "Suriye'de yaşanan savaş ve savaşın ortaya çıkardığı ağır bilanço ve tehditler hususunda çözüm odaklı ortak tavırlar belirlemek için her iki ülkenin yakınlaşması önemli ve elzemdir. 

Bunun yanı sıra, doğru zeminde adaleti tesis etmeyi gaye ve hedef edinmiş bir ilişkinin, emperyalist güçlerin hedefinde olan her iki ülkenin ve İslam Coğrafyasının yararına olacağı muhakkaktır." diye belirtildi.

Açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu: "Bölgesel konular ve gelişmelerle ilgili ortak tavırlar belirlenirken, hareket noktasının dar bakış açısı ve sığ bir yaklaşımla tespit edilen milli çıkarlar olmamalıdır. İç siyasette olduğu gibi uluslararası ilişkilerde de adaletin tesisine çalışmak ve bu uğurda mücadele etmek; aleyhte gibi göründüğünde bile haktan yana tavır almak, sonuçta kazanmaktır. İki ülkenin hareket noktası ve buluşacağı zemin, genel olarak ümmetin ortak çıkarları olmalıdır. 

Aynı zamanda iki ülkenin bir araya gelişi, bölge halklarında güven ve adalete dair hissiyatı güçlendirmeli ve bölgenin mazlum halklarını emperyalistlerin saflarına itmeye hiçbir şekilde sebep olmamalıdır. Türkiye ve İran'ın bir araya gelişi sadece bu açılardan değil, aynı zamanda İslam ümmetine yönelik siyonist ve emperyalist plan ve projeleri boşa çıkarmak açısından da son derece önem arz etmektedir. Nihai noktada ümmet içinde çıkarılmak istenen Şii-Sünni çatışması planına da darbe vuracaktır. "

Almanya-Türkiye gerilimi

Son zamanlarda Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin, karşılıklı yapılan açıklamalarla gittikçe gerginleştiğini değinilen açıklamada, ilişkilerin gerginleşmesinin temelinde, Almanya'nın darbeye adı karışan FETÖ'cüleri ülkesinde barındırması, darbecilere destek olması ve PKK'ye verdiği destek yattığı vurgulandı.

Referandum sürecinde de Almanya'nın takındığı olumsuz tavır ve referanduma müdahale manasına gelecek faaliyetlerde bulunması, ilişkilerin gerilmesine sebebiyet verdiği aktarılan açıklamada, referandum sonrasında da evet oyu kullandığı yönünde tahminde bulunulan gurbetçilere yönelik baskıların arttığı ifade edildi.

AB ile ilişkilerin gözden geçirilmesi gerektiği tavsiyesinde bulunulan açıklamada, "Diğer Batılı devletlerin tavrının da bu yönde olduğu dikkate alınırsa Türkiye, AB üyelik başvurusunu tekrar gözden geçirmeli ve Batılı devletlerin bu ikircikli tutumuna karşılık, içinde yer alacağı yeni ittifak ve oluşum arayışlarına gitmelidir. Türkiye, dış politikada Batı'nın etkisinden kurtulmalı ve şahsiyetli bir dış politikanın temellerini sağlamlaştırmalıdır." değerlendirmesi yapıldı.

Sierra Leone'deki felaket

Sierra Leone'nin başkenti Freetown'da meydana gelen toprak kaymasında hayatını kaybedenlerin sayısının 500'e ulaştı ve 1500 civarında insanın ise kayıp olduğu bilgisine yer verilen HÜDA PAR açıklamasında geçmiş olsun ve başsağlığı dilekleri iletilerek felaketteki acının daha da büyümemesi temennisinde bulunuldu.

Sierra Leone'nin değerli maden kaynaklarına dikkat çekilen açıklamada, "Sahip olduğu dünyanın en zengin elmas ve altın kaynakları, Batılı devletlerce sömürülüp dünyanın en fakir ülkesine dönüştürülen kardeş Sierra Leone halkına yardım etmesi için İİT ülkeleri başta olmak üzere, uluslararası kamuoyunu ve yardım kuruluşlarını seferber olmaya davet ediyoruz." Çağrısında bulunuldu. (İLKHA)