Kolombiya'da 53 yıllık savaşa nokta koyan silah bırakma süreci sona ererken, ülkede 260 binden fazla kişinin yaşamını yitirmesine neden olan silahlı çatışma ülkenin kuruluşuna kadar giden tarihsel sorunlara dayanıyor. Kolombiya hükümetiyle geçen yıl yapılan anlaşma gereği Kolombiya Devrimci Güçleri'nin (FARC), 27 Haziran'da elindeki son silahları Birleşmiş Milletler'e (BM) teslim etmesi ve silahların imha edilmek üzere törenle yola çıkarılmasıyla, ülkede 1964'ten bu yana süren çatışmalar artık sonlanmış ve barış sürecine geçilmiş oldu. Ancak bu çatışmaların kökleri, hala çözümlenmeyi bekleyen, Kolombiya'nın kuruluş yıllarına kadar giden tarihsel sorunlara dayanıyor.

TOPRAK REFORMU TARTIŞMALARI

Orta Amerika ülkesi Kolombiya tıpkı diğer Latin Amerika ülkeleri gibi İspanyol sömürgeciliğinin ardından bağımsızlığını kazanmasından bu yana toprak temelli paylaşım sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Ülkede, uluslararası çıkar çevreleriyle bağlantılı sömürge döneminin mirası siyasi elitler ve büyük toprak sahipleri ile nüfusun büyük çoğunluğunu kapsayan topraksız köylü sınıfı arasında ihtilaflar baş gösterdi. Toprak reformu tartışmaları, yüzyılın ilk yarısında Kolombiya siyasetine damgasını vurdu. Bağımsızlığın ilk yıllarında büyük toprak sahiplerinin çıkarlarını savunan Muhafazakar Parti ile yeni kentli sınıfları ve ekonomik güçleri temsil eden Liberal Parti, siyasi yelpazenin önemli aktörleri arasında bulunuyordu ancak bu partiler yoksul halkın sorunlarını yeterince gündeme getirmiyordu. Bu arada kırsal bölgelerde küçük çaplı isyanların baş göstermesinin yanı sıra toprak sahipleriyle köylüler ve tarım işçileri arasında çatışmalar yaşanıyordu.

İÇ SAVAŞ

Liberal Parti liderliğine 1940'lı yıllarda gelen Jorge Eliecer Gaitan, toprak reformunu savunan görüşleriyle halkın desteğini kazandı. Ülkenin ekonomik sorunlarının kaynağının, ekonominin belirli bir oligarşinin kontrolünde bulunması olduğunu düşünen Gaitan, çiftçilerin, köylülerin, orta ve alt sınıf vatandaşların siyasi katılımını arttırmayı teşvik edecek bir siyasi program ortaya koydu, kırsal bölgelerde kurduğu kalkınma ajanslarıyla ekonomik üretimi geliştirdi. Giatan'ın 1948 yılında suikasta kurban gitmesinin ardından muhafazakarlar ve liberaller arasında 10 yıl devam eden "La Violencia (Şiddet)" adı verilen iç savaş dönemi başladı. Bu dönemde çoğunluğu kırsal bölgelerdeki köylüler ve tarım işçileri olmak üzere 200 binden fazla insan yaşamını yitirdi.

KÖYDEKİLER TOPRAKLARINDAN ZORLA KENTE GÖÇ ETTİRİLDİ

Ülkenin iki ana siyasi partisi iç savaşı sonlandırmak amacıyla 1958'de "Ulusal Cephe" adı altında iki partili hükümet sistemi kurmaya karar verdi. Bu sistem, 1974'e kadar sürdü. Tarımsal üretimi arttırmayı amaçlayan Hızlandırılmış Ekonomik Kalkınma (HEK) programı, 1960'larda uygulanmaya başlandı. Kolombiya'da çiftlik sahibi ABD'li ekonomist Lauchlin Currie'nin hazırladığı program, büyük ölçekli ihracat için endüstriyel tarıma geçilmesini hedefliyordu. Bu amaçla devlet, büyük tarım çiftliklerine kapsamlı teşvikler verdi ancak bu durum yerel tüketime yönelik küçük ölçekli üretim yapan küçük aile işletmelerini olumsuz etkiledi. Toprakların "verimli" değerlendirilmesi gerekçesiyle binlerce köylü topraklarından zorla çıkarılarak kentlere göç ettirildi.

KÖYLÜ BİRLİKLERİNİN KURULMASI

Ülkede 1930'lu yıllardan itibaren faaliyetlerini yürüten Kolombiya Komünist Partisi (PCC) ve diğer Marksist örgütler bu dönemde kırsal kesimlerde desteğini arttırmaya başladı. Topraklarına el konulan köylüler PCC'nin desteğiyle merkezi hükümete ve toprak sahiplerine karşı silahlanmaya başladı. Kırsal alanda "köylü birlikleri", kentlerde "halk cepheleri" denilen örgütler kurdular. Bu gruplar, grevler, protestolar ve toprakları işgal eylemleri düzenledi, kırsal bölgelerde "kurtarılmış alanlar" ilan etti. PCC'nin köylüleri örgütlemeye yönelik çabalarını hükümet ve toprak sahipleri şiddetle bastırmaya çalıştı.

MARQUETALİA CUMHURİYETİ

FARC'ın kurucusu Manuel Marulanda Velez, 1961 yılında ülkenin merkezinde kurtarılmış bölgeleri siyasi bir çatı altında birleştiren "Marquetalia Cumhuriyeti" kurulduğunu ilan etti. O dönem iktidardaki German Vargas Lleras liderliğindeki hükümetin isyancıları ele geçirdikleri yerlerden çıkarmak amacıyla düzenlediği askeri operasyonlar başarısız oldu. Ülkede Küba tarzı bir sosyalist devrimin yaşanmasından çekinen yönetim ABD'den yardım talep etti.

LAZO PLANI

Hükümetin çağrısı üzerinde Kolombiya'ya gelen ABD Özel Harp Merkezi Komutanı General William P. Yarborough başkanlığındaki ABD heyeti, yaptıkları incelemelerin ardından Şubat 1962'de "Lazo Planı" adı verilen kontra gerilla strateji belgesini hükümete sundu. Plan, hükümetin kontrolünden çıkan bölgelerde olağan askeri operasyonların yanı sıra sivillerden oluşan milis örgütler kurulmasını öngörüyordu. Güvenlik güçleri, bundan sonraki birkaç yılda sivil milislerin de desteğiyle komünist gerillalara yönelik saldırıları arttırdılar. Kolombiya ordusu, 1964 yılında 16 bin askerle Velez'in 48 milisle koruduğu Marquetalia'daki bir topluluğa saldırıda bulundu. Saldırıdan kaçarak And Dağları'na sığınan militanlar burada 1964 yılında FARC'ı kurdular. FARC zaman içinde ülkedeki Marksist örgütlerin arasında en güçlüsü haline geldi. Örgüt, kokainin ham maddesi koka ekimi ve ticaretinden elde ettiği gelirle militan tabanını genişletti. Ülkede 1970'li yıllarda daha çok uzak kırsal bölgelerde faaliyet gösteren ve güvenlik güçleriyle küçük çaplı çatışmalara giren örgüt, giderek doğal kaynakların bulunduğu orta büyüklükteki yerleşimlerin yakınında örgütlenmeye başladı. Örgüt, bu şekilde büyüyerek gelirlerini arttırdı ve büyük çaplı çatışmalara girmeye başladı.

İLK BARIŞ GİRİŞİMİ

Kolombiya'da 1980'li yılların başında dönemin Devlet Başkanı Belisario Betancur ilk kez FARC ile barış görüşmeleri yapılması yönünde adım attı. Görüşmeler sonunda 1984'te Uribe Anlaşması imzalandı. FARC, süresiz ateşkes ilan ederek siyasallaşma yoluna gitti. Örgüt, diğer komünist ve sosyalist partilerle "Vatanseverler Birliği" adı verilen bir parti kurdu. Parti, 1986 yılında yapılan seçimlerde başarılı sonuçlar aldı, Temsilciler Meclisi ve Senato'ya çok sayıda milletvekili sokmayı başardı. Parti üyeleri bu tarihten itibaren suikastların ve faili meçhul cinayetlerin hedefi olmaya başladı. 1980'li ve 1990'lı yıllarda 4 bin ila 6 bin parti üyesi, Lazo Planı çerçevesinde kurulmaya başlanan ve yıllar içinde ciddi bir silahlı güç haline gelen sivil milislerin kurduğu çetelerce öldürüldü.

BARIŞ GÖRÜŞMELERİ BİR KEZ DAHA SONUÇSUZ

Ülkede 1980'li yıllardaki başarısız girişimin ardından bu kez 1998 yılında dönemin Devlet Başkanı Andres Pastrana ülkenin Amazon bölgesindeki San Vicente del Caguan yerleşiminde 42 bin kilometrelik bir alanı güven arttırıcı önlem olarak FARC'a terk ederek barış görüşmelerinin yeniden başlatılması için adım attı. Hükümet, FARC militanlarının bu dönemde düzenledikleri yüksek profilli eylemler nedeniyle barış sürecine nokta koymak zorunda kaldı. FARC, 2000'li yıllarda Kolombiya hükümetiyle düşük yoğunluklu silahlı çatışmalarını sürdürdü. Örgüt, diğer taraftan çok sayıda adam kaçırma ve rehin alma eylemi yaptı.

OSLO GÖRÜŞMELERİ VE SİLAHLI ÇATIŞMANIN SONU

Mevcut Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, 2012'de FARC ile silahlı çatışmalara son verecek bir barış için görüşmelere başladıklarını duyurdu. Hükümet temsilcileri ile gerillalar arasında Norveç'in başkenti Oslo'da yürütülen barış görüşmeleri sonunda taraflar 23 Haziran 2016'da Küba'nın başkenti Havana'da barış anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında Bogota yönetimi kırsal bölgelere büyük miktarda yatırım yapma sözü verirken, FARC'ın meşru siyasi bir parti olarak yeniden yapılanmasına izin verilmesi kararlaştırıldı. Ekim ayında halkoyuna sunulan anlaşma yüzde 49,8'e karşı 50,2 oyla reddedildi. Bunun üzerine hükümet anlaşmayı rafa kaldırmak yerine mağdur gruplar ve diğer muhaliflerle bir araya gelerek bu kesimlerin anlaşmada yapılmasını istediği 500 değişikliği müzakere etmek üzere FARC ile yeniden masaya oturdu. Müzakereler sonunda taraflar 24 Ekim'de anlaşmanın revize edilmiş versiyonuna imza attı. Yeni anlaşma 30 Ekim'de Kongrede onaylanarak yürürlüğe girdi. Anlaşma kapsamında FARC üyeleri 18 Şubat'tan itibaren belirlenen toplanma alanlarına gelerek silah bırakmaya başladı. Silah bırakma süreci 27 Haziran'a kadar devam etti. Gerillalar hükümetin verdiği sertifikalarla yeniden sivil hayata döndü. Böylece 53 yıllık savaşa nokta koyuldu. Kolombiya'da yarım yüzyıldan fazla süren iç savaşta 260 bine yakın kişi hayatını kaybetmiş, 6 milyondan fazla kişi göç etmek zorunda kalmıştı.  AA