Gaziantep'te müteahhitler, demir fiyatlarındaki yükselişin inşaat sektörünü zor durumda bıraktığını belirtiyor. İnşaat sektörünün, milyonlarca kişiye sağladığı istihdam ile ekonominin ana aktörlerinden olduğuna değinen müteahhitler, bu sektörde yaşanacak bir sıkıntının zincirleme olarak ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini söylediler.

Yetkililerden, ekonominin geleceği için demir piyasasındaki artışların neden olduğu olumsuzluğu giderecek tedbirlerin ivedilikle alınmasını isteyen müteahhitler, sektörel anlamda çok zor günlerden geçtiklerini ifade ettiler.

Demir fiyatlarında yaşanan yükselişin müteahhitleri tedirgin ettiğini belirten Gaziantep Müteahhitler Derneği üyesi Mustafa Özlü, demir fiyatları nedeniyle bu sektörün neredeyse durma noktasına geldiğini söyledi.

Özlü, inşa ettikleri konutları satamadıklarını ve demir fiyatları nedeniyle yeni konut yapımına başlayamadıklarını bildirerek, "İnşaat sektörü geçen seneye göre, demir fiyatlarının da yükselmesiyle durgun günler yaşıyor. Geçen sene demirin tonu bin 300 lira iken bu sene 2 bin 420 lira oldu. Yüzde 80 oranında bir fark geldi. Bununla birlikte satışların ağır gitmesi, konut kredilerinin de yükselmesi ve demir fiyatlarının da bunun üzerine eklenmesi yeni bir inşaata başlamamız için bizleri tedirgin ediyor. Bundan dolayı biz şu an konut satamıyoruz. Yeni inşaatlara da başlamıyoruz." dedi.

"İnşaat sektörünün durgunluğu bütün sektörlere yansıyacaktır"

Demir fiyatlarına ivedi bir şekilde bir çözüm getirilmesi gerektiğini dile getiren Özlü, şunları söyledi: "Demir ve çimento fiyatlarının artmasıyla biz yeni bir konut yaptığımızda ister istemez bu fiyatları konutlara da eklemek zorunda kalacağız. Satış fiyatları da artacaktır. Demir konusuna bir çözüm getirilmesi lazım. Türkiye'nin lokomotif sektörü inşaat sektörüdür. İnşaat sektörü durduğu an bütün sektörlere olumsuz olarak yansıyacaktır."

"Demirin yüksek fiyatla satılması bizi tedirgin ediyor" 

Demirin yüksek fiyatla satılmasının kendilerini tedirgin ettiğini ve tamamlanmayan projeler için demirdeki yükselişin durmasını beklediklerini ifade eden Özlü, "Demirin dış piyasaya satılması, ister istemez iç piyasaya da yeterince temin edilmeden satılmasından dolayı fiyatların arttığını düşünüyoruz. Devlet eğer istese bu dengeyi sağlayabilir. Dış politikaya bağlı bir mesele olduğundan dolayı demir fiyatları her geçen gün yükseliyor. Geçen yıl yaptığımız konutların satışları çok ağır gidiyor. Piyasada ekonomi ve nakit para sıkıntısı var. Kredilerin de yüksek olmasından dolayı halk konut alamazken, demir fiyatlarının da buna eklenmesiyle bu satışlara yansıyacaktır. Daire fiyatları ortalama olarak yüzde 20-30 oranında artacaktır. Bu tüketiciye yansıdığı zaman daha büyük bir sıkıntı oluşacaktır. İnşaat sektörü duracaktır. Demirin bu şekilde yüksek fiyat ile satılması bizi tedirgin ediyor." şeklinde konuştu.

İnşaat sektörünün durumunun her geçen gün daha kötüye gittiğini belirten müteahhit Bülent Öncel de inşaat sektöründeki durgunluk devam ettiği takdirde bunun ciddi anlamda işsizliğe yol açacağına değindi.

Demir fiyatlarının düşmesi için yapılan bütün girişimlerin sonuç vermediğini söyleyen Öncel, "Demir fiyatlarındaki yükselişler bizleri etkiledi. Demir fiyatlarının düşmesiyle ilgili birçok sivil toplum kuruluşları, müteahhitler ve mimarlar odasının girişimleri netice vermedi. Şu anda inşaat sektörü durma noktasına geldi. Demir fiyatları geçen seneye göre yüzde yüz artışla devam ediyor. 2016 yılının başlarında bin 150 seviyelerinde seyreden demir fiyatları şu an 2 bin 400 oldu. Bu da tabi ki vatandaşın cebinden çıkacak. Bunlar da maliyetlerin üzerine eklenecek. Arsa fiyatları da çok yüksek. Belediyelerin satmış olduğu rakamlar da piyasanın üzerinde. Tabi, bunlar maliyetlerimizi etkiliyor." ifadelerini kullandı.

Demirin, inşaat sektörünün bel kemiği olduğunu belirten Öncel, sözlerine şöyle devam etti: "Yüzde yüz civarında maliyetimizi etkileyen demirdir. Bir tek demire de bağlı değil. Diğer bütün girdilerimizin fiyatları arttı. Devlet inşaat sektörüne el atmalıdır. İnşaat sektörü Türkiye'nin bel kemiğidir. Demir artışıyla beraber inşaat durma noktasında. Maliyetlerimiz çok fazla arttı. 300-320 bin liranın altında demir maliyetleri çıkmıyor. Bu da vatandaşları olumsuz bir şekilde etkiliyor. Vatandaşın daire satın alma gücü düştü. Geçen yıla oranla satışlarımızda yüzde 30 gibi bir düşüş oldu. Bunu da demir fiyatlarının yükselmesine, diğer girdilere ve arsa fiyatlarının yüksek olmasına bağlıyoruz." şeklinde konuştu.

"İthal demir olayı sadece sözde kaldı"

Son olarak Öncel, "İnşaat sektörü durma noktasında. Bakanlığın ithal demir için girişimleri vardı. Bizler bunun ilerlemesini istiyoruz. İthal demir olayı sadece sözde kaldı. Demir fiyatlarının yükselmesi gerçekten de bizi çok etkiledi. Çünkü hiçbir gerileme olmuyor. Gün geçtikçe fiyatlar daha artıyor. Daha önce dolara bağlantılıydı. Dolar düştüğü zaman demir fiyatı da akabinde düşüşe geçiyordu. Şimdi dolar düşmesine rağmen demir fiyatları gün geçtikçe daha da artıyor." dedi.

"Demir fiyatlarının yükselmesinden dolayı piyasa durgun"

Demir ve girdi maliyetlerinin yükseldiğini, maliyetlerin artmasının da konut fiyatlarına yansıyacağını dile getiren müteahhit Sait Öztunç ise "Demir fiyatları çok yükseldi. Konut yapıyoruz ama satamıyoruz. Şu anda konutlarımız bitmiş, sadece bir daire satabildik. Diğer bütün dairelerimiz ise duruyor. Demir fiyatlarının yükselmesinden dolayı piyasa durgun. Diğer inşaat malzemelerine de yüzde 30 zam geldi. Antep piyasasında arsa fiyatları da çok yüksek. Şu anda biz bir şey kazanamıyoruz. Satış olmadığı için piyasa da durgun. İşsizlik var. Asgari ücretle çalışan biri ev alamıyor. Demir fiyatlarını ve diğer inşaat malzemeleri fiyatlarını biraz düşürsünler. Özellikle de demir fiyatları yüzde 50 yükseldi. Fiyatların bir an önce düşmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)