Kurban Bayramı öncesinde hayvan kesimleriyle ilgili spekülatif söylemlerin artması üzerine Şanlıurfa Haran Üniversitesinde çalışan bir grup bilim adamı, hayvanların kesim öncesi, kesim esnası ve kesim sonrasındaki beta endorfin hormonunu ölçtü. Harran Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde görev yapan Prof. Dr. Gürbüz Aksoy, Prof. Dr. Faruk Süzergöz ve Araştırma Görevlisi Pelin Polat tarafından yürütülen çalışmada, helal kesim esnasında hayvanların ağrı dindirici ve sakinleştirici etkisi ile bilinen ve vücutta üretilen beta endorfin hormonu seviyelerinde önemli artışlar belirledi. 

Helal kesimde hayvanlar acı çekmiyor

Çalışmada, helal kesim öncesi, helal kesim esnası ve kesimden 3 dakika sonra yapılan beta endorfin analizlerinde, bu hormon seviyesinin kesim öncesinde alınan değerlerinin kesim esnasında alınan kan örneklerinde iki katına çıktığı, kesimden 3 dakika sonra ise yaklaşık 4 katına çıktığını belirledi.

Morfinden 30 kat etkili

Bu hormonun ağrı kesici özelliğinin morfin olarak bilinen ağrı kesiciye göre 30 kat daha fazla olduğu belirten uzmanlar, helal kesimde beta endorfin hormonu sayesinde hayvanların sakinleştiğini dile getirdi.
 
Spekülasyonlara bilimsel cevap

Harran Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr Gürbüz Aksoy, yapılan çalışmayla ilgili yaptığı açıklamada,” Hayvan kesimi konusu ülkemizde ve tüm dünyada önemli bir gündem maddesidir. Özellikle kurban bayramı öncesinde ülkemizde çeşitli spekülasyonlar yapılmaktadır.Helal kesim yapıldığı zaman hayvanlar eziyet duyuyor deniliyor. Biz bu konuyu aydınlatmak için ekibimle birlikte bilimsel bir çalışma yaptık. Kesimden önce ve kesimden sonra vücut tarafından üretilen bir hormon olan beta endorfinin 4 misline kadar arttığını tespit ettik. Yani beyin beta endorfin denilen bir hormon üretiliyor. Bu hormon ağrıkesici ve rahatlatıcıdır. Morfinden 30 kat daha fazla etkilidir. Vücudun bunu üretmesi hayvanlar için çok önemlidir. Hayvan kesimlerinde, kesimden önce ve sonra baktığımızda, kesimden sonra 4 katına kadar artığını gördük. Hayvanların bu hormon vasıtasıyla sakinleştiğini, rahatladığını belirledik. Helal kesim uygulanan hayvanlarda kesinlikle ağrı olmadığını ve sakinleştiğini tespit ettik” dedi.
 
Avrupalılar beyni tahrip ettikleri için deli dana etkisi görülüyor

Avrupa Birliği ülkelerinin kesim yaparken tabanca ve şok yöntemi kullandıklarını ve bunun da hem hayvanın daha fazla acı çekmesine hem de deli dana denilen etkinin görüldüğünü belirten Aksoy, bu yöntemle kesilen hayvanların etlerinin de sağlık açısından sakıncalı olduğunu dile getirdi. Tabanca ve şok yöntemiyle kesilen hayvanların kesim yapmadan önce ölme olasılıklarının da bulunduğunu dile getiren Prof.Dr Gürbüz Aksoy, “Avrupa Birliği ülkeleri tabanca ve şok yöntemiyle kesim uyguluyorlar. Hayvanın önce tabanca ile beynini tahrip ediyorlar. Bunu yaparken hayvanlar ölebiliyor. Sonra kesim yapılıyor ve kan vücutta kalıyor. Beyin tahrip edildiği için deli dana etkenleri vücuda yayılıyor ve insan sağlığı açısından büyük risk oluşturuyor. Bizim helal kesimde ise hem hayvan acı duymuyor hem de eti sağlıklı oluyor. Bizim bunu Türkiye olarak tabancayla uyuşturarak kesim yapan ülkelere anlatmamız ve göstermemiz gerekiyor. Bizim çalışmamız hakem değerlendirilmesinden geçerek uluslararası bir veteriner kongresinde yakın zamanda sunulacaktır” ifadesini kullandı.

Harran Üniversitesindeki bilim adamları tarafından yapılan bu araştırmanın hakem heyeti tarafından kabul edildiği ve uluslararası bir veterinerlik kongresinde sunulacağı belirtildi.