Eğitim-Bir-Sen 37. Başkanlar Kurulu toplantısı Kızılcahamam'da yapıldı. Memur-Sen'e bağlı Eğitim-Bir-Sen'in 81 il temsilcisinin de bulunduğu toplantıda Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, toplu sözleşme gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Toplantının açılışında konuşan Ali Yalçın, 4'üncü Dönem Toplu Sözleşme sürecinin hukuken hâlâ devam ettiğini fakat fiilen devam etmesi için Kamu İşveren Heyeti'nin 14 Ağustos'ta sunulan teklifin, müzakere edilebilir bir noktaya, Memur-Sen'in teklifleriyle yan yana durabilecek oranlara çekilmesi gerektiğini söyledi.

Yalçın, "Kamu İşveren Heyeti'nin, başka bir ifadeyle hükûmetin bize sunduğu her iki yıl için 3+3, bizim için kabul edilmesinden öte pazarlık edilmesi dahi güç bir teklif. Bize sunulan oranlar, masanın özne tarafını oluşturan doğrudan 5 milyon, dolaylı olarak 20 milyon insanın, daha iyi bir Türkiye ufkuna, emeğin değerini artırma ve hakkını alma umuduna oldukça uzaktır. Biz bütün bu değerlendirmeler ışığında, Kamu İşveren Heyeti'nin sunduğu teklife, üç alternatif cevapla masadaydık. Teklif düşük olunca, açık ve kesin bir tavırla, 'Bu müzakereye kapalıyız' tepkisini verdik. O günden bugüne ve hâlihazırda bu tepkimizi değiştirmemizi, masada pazarlık sürecine girişmemizi sağlayacak ikna edici, 4'üncü Dönem Toplu Sözleşme sürecinin uzlaşmaya doğru gitmesini inşa edici yeni bir teklif ve tatmin edici bir oran henüz bize bildirilmedi. İşveren Heyeti'nin Başkanı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, çeşitli vesilelerle yaptığımız görüşmelerde, 'rakam değil mesaj vermeye çalışıyor.' Rakamlara mesajı masada Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti olarak verdik. Bize mesaj değil rakam verilmeli. Basında bazı haberler yer aldı. 4 tane üçün yanına üç tane buçuk eklemek şeklinde yaklaşımlardan bahsediliyor. 2018-2019 yılları için dört 6 aylık döneme ilişkin mağdur edecek rakam verildi. Bize 4 altı ayda mağdur edecek rakam değil, dört başı mamur rakam lazım." dedi.

"Markası adalet, modeli hakkaniyet olan bir hesap makinesi devreye girmelidir"

"4'üncü Dönem Toplu Sözleşme sürecinden üçlü rakamlarla, buçuklu rakamlarla uzlaşma çıkması bizim penceremizden imkânsız ötesidir" diyen Yalçın, "Dört tane üçün yer aldığı teklif, büyümeyi es geçiyor, enflasyon gerçeğini göz ardı ediyor. Kamu görevlilerinin beklentilerini, bankaların yüksek kâr gerçeğini, alın teri ve emeğin değerini yok sayıyor. Dört tane üçten oluşan teklif, Türkiye'nin ekonomik açıdan 2016 ve 2017 yıllarına göre ileriye değil, geriye gittiği kanaati uyandırıyor. Oysa biz biliyor ve görüyoruz ki, Türkiye'nin potansiyeli arttı. Biz inanıyoruz ki, Türkiye'nin hem bütçesi hem de cüssesi dikkate alındığında, dört tane üçten oluşan teklif, ne adaletle ne cömertlikle ilişkilendirilebilir. Bu teklif, markası cimri, modeli keyfilik olan bir hesap makinesinin ürünüdür. Biz, 'markası adalet, modeli hakkaniyet' olan bir hesap makinesinin devreye girmesini bekliyoruz." diye konuştu.

KİT Yönetim Kurulu başkanlarının ücretlerinin geçmişe yönelik olarak yüzde 100 artırıldığını hatırlatan Yalçın, "Bir başka ifadeyle, yönetim kurulu başkanlarının ücretlerinde geçmişe dönük yüzde 100 artış yapan irade, kamu görevlilerinin gelecek iki yıldaki maaşlarına 3+3 artış teklif ediyor. Geçmişe yüzde 100, geleceğe yüzde 3, yöneticiye yüzde 100, hizmet üreticiye yüzde 3. Böyle bir anlayışı yansıtan teklifi müzakere etmemizi beklemek, Memur-Sen'in geçmişini, davasını ve mücadelesini reddetmeye davet olur. Biz, bu daveti de bu daveti barındıran teklifi de gündemimize almayız." ifadelerini kullandı. (İLKHA)