Dünyaca ünlü Gaziantep mutfağının vazgeçilmezlerinden olan ve pek çok yemekte kullanılan biber üretiminde verimin artması için çalışmalarını sürdürdüklerini, bu kapsamda çiftçilere bu yılda biber fidesi dağıttıklarını belirten Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı İbrahim Yılmaz, biberlerin hasat edilebilecek hale geldiğini belirtti.

Her yıl değişmekle beraber ortalama 25-30 bin dekar arazide biber ekimi gerçekleştirildiğini belirten Yılmaz, Gaziantep'in Türkiye piyasasında etkin rol oynadığını ifade etti. Geçmiş yıllardan günümüze biber ekiminde yaşanan sıkıntıları anlatan Yılmaz, bunların başında aflatoksin (kanserojen madde) probleminin geldiğine dikkat çekti.

Yılmaz, "Biberlerin toprakta kurutulmasının bir sonucu olarak topraktan bulaşan küf mantarlarından kaynaklanan ve kanserojen bir etkiye sahip olan aflatoksin çok ciddi bir problemdi. Gaziantep'ten de yaptığımız ihracatta bu karşımıza çıkabiliyordu." dedi.

Gaziantep'e son 10 yıl içerisinde ciddi manada kurutma tesisleri kurulduğunu hatırlatan Yılmaz, çiftçi eğitimleriyle bilinçlendirme sağlandığını, ekim metotlarında değişiklikler yapıldığını ve bunların büyük çaba ile emeğin karşılığında olduğunu kaydetti.

Toprağa sererek kurutma noktasında önemli mesafeler kaydedildiğini de dile getiren Yılmaz, çiftçinin tohum noktasında yaşadığı sorunlara da değinerek, şöyle devam etti:

"Biber üretimi yapılan İslahiye ve Nurdağı ilçelerimizde ortalama olarak biber verimi 750 ile bin 250 kilo arasında değişiyordu. Biberine çok iyi bakan, elinde iyi tohum olanların hasadı bir buçuk tona yaklaşırken diğerlerinin ise 750 ile bir ton 250 kilo arasında değişiyor. Biz öncelikle tohumdan işe başladık. Kahramanmaraş Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü, ıslahçı firmalarla temasa geçmek suretiyle onlardan ıslah edilmiş, hastalıklardan arındırılmış, verimi belli tohumlar temin ettik. Bu tohumlar bizim öz kaynaklarımızı içeren tohumlar. Burada ıslah edilmiş ve yerel çeşitlerimizin ıslah edildiği tohumlar. Örneğin bunlardan bir tanesi Kahramanmaraş Tarımsal Enstitüsünden ıslah edilen bir çeşit. Bir diğeri de bir ıslahçı firma tarafından ıslah edilen ve "Yesemek" adını verdiğimiz ana hatları İslahiye ilçemiz olan bir çeşit. Biz bu çeşitlerin tohumlarını aldık. Fide firmalarıyla anlaşmak suretiyle de bu tohumları fide firmalarında fide haline getirdik. Fide haline getirdiğimiz bu tohumları da bizler çiftçilerimize yüzde 80 desteklemeyle dağıttık."

Kısa bir süre önce tarla kontrolleri yaptıklarını ve biberlerin hasat edilebilecek bir hale geldiğini tespit ettiklerini aktaran Yılmaz, tohumdan ekilen biberlerinin yeni yeni çiçek açtığını aktardı.

Fideden dikimin birçok avantajı olduğunu anlatan Yılmaz, "Biz çiftçilerimize 10 Nisan'dan sonra dikim yaptırıyoruz. Tabi böyle olunca bizim hasadımız ağustos ayına denk geliyor. Biz bunu ağustos ayında hasat ediyoruz. Hâlbuki çiftçi bunu ancak eylülün başında hasat edebiliyor. Eylülün başında hasat ettiği için de ikinci kırım yağmura, yaşa kalıyor ve verimi düşüyor. Bizim yaptığımız bu uygulamada en az 3 kırım toplama imkânı varken, çiftçinin yaptığı uygulamada çoğunlukla birinci ve ikinci kırım yağmura yaşa kalıyor ve verim düşük oluyor." şeklinde konuştu.

Yılmaz, "5 bin bitkiyle ekim gerçekleştiriliyor. Bizim bu üretim metodumuzda çiftçi kendi geleneksel metotlarında bir ile bir buçuk ton arasında verim alırken, bizim bu verdiğimiz metotlarda 2 buçuk 3 ton arasında verim alabiliyor. Yüzde 100 verim artışı sağlamış durumdayız. Bu verim artışının yanı sıra aslında çiftçinin bitki beslenmesini öğrenmesi, zirai mücadeleyi öğrenmesiyle bir dekara verimin 5 tona çıkmasını bekliyoruz. Şu an yaklaşık 3 ton alıyoruz ama önümüzdeki yıllarda hedefimiz dekardan 5 ton verim alabilmek. Böyle olduğu zaman bir dekardan 5 ton normunu yakaladığımız zaman Türkiye biber üretiminin yüzde 50'sini Gaziantep'ten karşılayabilecek hale gelecek. Bu da Türkiye'de biberin sözünü Gaziantep söyleyecek demektir. Bundan sonraki aşamalarda daha çok çiftçiye ulaşarak daha çok fide vermeyi amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, biber noktasında inovatif ürünlerin alanının geliştirilmesi gerektiğini, üniversitelere bu konuda çok iş düştüğünü ifade ederek, dolmalık biber alanında da aynı çalışmaları yürüttüklerini de sözlerine ekledi. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)