Diyarbakır'ın merkezi Yenişehir ilçesi başta olmak üzere son samanlarda kentte artan hırsızlık vakalarına tepki gösteren vatandaşlar, cezaların caydırıcı olmamasından dolayı hırsızlığın giderek arttığına vurguladı.
Yenişehir Kooperatifler Mahallesi'nde de son günlerde artan hırsızlık vakaları dikkat çekiyor. Mahalle sakinleri ve esnaf, hırsızlar nedeniyle huzurlarının kalmadığını söylediler.
Mahalle sakinlerinden Nevzat Yıldırım, yaşanan olayların temel kaynağından akide bozukluğu ve iman eksikliği olduğunu belirtti.
Devlete ve ailelere büyük görevlerin düştüğünü söyleyen Yıldırım, maddi imkansızlıklar nedeniyle dahi olsa hırsızlığa başvurmanın kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Bazen hırsızlık vakalarına mahalleli olarak kendilerinin müdahale etmek zorunda kaldıklarını aktaran Yıldırım, "Biz yakaladığımız an bazen bizden önce aynı semtimizden geziyorlar. Biz ne yapacağımızı şaşırmışız. Burada eşimiz dostumuz bize yardımcı oluyor. Beraber elimizden geldikçe güzel bir şekilde tanıdığımız, bildiğimiz, gördüğümüz, fark ettiğimiz bazı hırsızlık olayları var. Birebir müdahale ediyoruz. Kaba kuvvetle değil onu kazanma babında elimizden geldikçe bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ama yeterli değildir. Onun için hep birlikte biz ne yapabiliriz... Yani devletin bu konuda bayağı bir sorumluluğu vardır. Bu konuda vebal ağırdır ve bunu iyi bilmeleri lazım onun içinki herkes görevini hakkıyla hakkaniyetle yapsın." dedi.
"Çocuğum bıçak zoruyla gasp edildi"
Çocuğunun hırsızlarla yaşadığın bir olayı anlatan Yıldırım, "Benim çocuğu, geçenlerde bıçak zoruyla gasp etmişler. Çocuk mücadele etmiş ama nereye kadar mücadele edecek? İlla birilerine bir şeyler mi olması gerekiyor. Yaralanması mı gerekiyor, Birilerinin ölmesi mi gerekiyor mobesenin altında çocuğu gasp etmişler. Geçen gün camide hırsızlık oldu. Adamın secde ettiği yerde telefonunu aldılar. Vursanız bir türlü, yakalasanız bir türlü, devlete teslim etseniz bir türlü... Bu işin içinden nasıl çıkacağız? Bunun sonu ne olacak nereye kadar gideceğiz?" diye konuştu.
İnsanların suç işlememesi için Allah korkusunun aşılanması gerektiğini söyleyen Miktad Birbir, "Huzurumuz kalmadı, adam kendi evini boşaltıyor gidip başka yerde kiraya giriyor. İdarecilerimiz niçin gerektiği şekilde tedbir almıyorlar? Çocuklara gerek ferdi gerekse de toplum olarak okullarımızda ahlak dersi verilmiyor, maneviyat dersi verilmiyor. Devlet bir milletin yemesinden, içmesinden, giymesinden, huzurundan sorumludur. Devlet, okullarda din dersini, maneviyat dersini ve Allah korkusunu vermesi lazım." diye belirtti.
Geçen ay iş yerine hırsızların girdiğini, Cuma namazında komşusunun haber vermesi üzerine iş yerine gittiğini söyleyen esnaf Hüseyin İlkgören de yaşadıklarını şöyle anlattı:"Saat 11.00 sıralarıydı. Bir işe gittim geldim. 11.30 namaz vaktiydi. Arkadaşa dükkanımın açıldığını söyledim o da kimsenin dükkanı açmadığını söyledi. Açılan dükkânımın kilidi tornavidayla düzelttim. Abdest aldık namaza gittik. Namazda benim lokantacı komşum aradı ve 'Hüseyin abi! Çabuk dükkâna gel.' dedi. Geldim dükkânın önüne, 2 tane pazar arabasının üstünde 2 makinen dükkânımın önündeydi. Bunu yapan 16-17 yaşındaki bir genç çocuktu. Pazarda çalışan çocuklara para vermiş. Onlara 'siz köşede bekleyin ben dükkânı açacağım bunları götüreceğiz.' demiş. Bunu emniyete bildirdim. Emniyet geldi. Kameralarda hırsızlar gözüktü. Emniyet üzerinde durmadı. İspat olunmadı. Çocuk hırsız bundan bir hafta önce de arkadaşımın tesisat dükkânına girdi. Laptop ve bisikletini götürdüler."
İlkgören, "Emniyet, güvenlik önlemlerini alsın. Sırtımızı döndüğümüz zaman paramızı çalıyorlar. Ne varsa arkadaşların malzemelerini çalıyorlar. Sabah geldiğimizde bu sokaklardan geçilmiyor. Milleti rahatsız ediyorlar, içki ve eroin içiyorlar. Daha sonra hırsızlık yapıyorlar. Bir sabah işe geldiğimde dükkan kilidini kırmışlardı. Devlet bir an önce önlem alması gerekir. Hırsızlık yapanlar yakalanmadığında tekrar bu işi yapacaklar. Onlar da kulak arkası yapıyorlar. Bunlara ceza verseler bir daha yapmazlar. Kendimiz önlem alacağız." diye konuştu.
Hırsızlık, içki ve uyuşturucu kullanımının açıkça yapıldığını ifade eden esnaf Mehmet Aktay, devletin bu tür vakalara müdahale etmediği takdirde kendi inisiyatiflerini kullanarak müdahalede bulunacaklarını belirtti.
Aktay, "Emniyet, güvenlik önlemlerini alsın. Sırtımızı döndüğümüz zaman paramızı çalıyorlar. Ne varsa arkadaşların malzemelerini çalıyorlar. Sabah geldiğimizde bu sokaklardan geçilmiyor. Milleti rahatsız ediyorlar, içki ve eroin içiyorlar. Daha sonra hırsızlık yapıyorlar. Bir sabah işe geldiğimde dükkan kilidini kırmışlardı. Devlet bir an önce önlem alması gerekir. Hırsızlık yapanlar yakalanmadığında tekrar bu işi yapacaklar. Onlar da kulak arkası yapıyorlar. Bunlara ceza verseler bir daha yapmazlar. Kendimiz önlem alacağız." diye konuştu. (Emrah Deniz, Mehmet Çelik-İLKHA)