“Bu zamanda aile hayatının ve dünyevi ve uhrevi saadetin ve kadınlarda ulvi seciyelerin (yüksek ahlakların) inkişafının sebebi, yalnız daire-i şeriattaki âdab-ı İslamiyetle olabilir. Şimdi aile hayatında en mühim nokta budur ki, kadın, kocasında fenalık ve sadakatsizlik görse, o da kocasının inadına, kadının vazife-i ailevisi olan sadakat ve emniyeti bozsa, aynen askeriyedeki itaatin bozulması gibi, o aile hayatının fabrikası zîr u zeber olur. Belki o kadın elinden geldiği kadar kocasının kusurunu ıslaha çalışmalıdır ki, ebedi arkadaşını kurtarsın. Yoksa o da kendini açıklık ve saçıklıkla başkalara göstermeye ve sevdirmeye çalışsa, her cihedle zarar eder. Çünkü hakiki sadakati bırakan, dünyada da cezasını görür. Çünkü nâmahremlerin nazarından fıtratı korkar, sıkılır, çekilir. Nâmahrem yirmi erkeğin on sekizinin nazarından istiskal eder. Erkek ise namahrem yüz kadından ancak birisinden istiskal, bakmasından sıkılır. Kadın o cihette azab çektiği gibi, sadakatsizlik ittihamı altına girer, zaafiyetle beraber; hukukunu muhafaza edemez.” (24.Lem`a`dan)
Sonuç
-Kadın, dünya ve ahiret mutluluğunu ancak İslamın adaplarına uymakla elde eder.
-Kadın kocasının kusurunu ıslaha çalışmalıdır.
-Kadını değerli kılan onun sadakatidir.
Elif Gültekin