DİYARBAKIR - Mustazaflar İle Dayanışma Derneği (Mustazaf-Der) Genel Başkanı Av Hüseyin Yılmaz, derneğin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin ortaya çıkarılarak, itibarlarının iade edilmesi, İstiklal Mahkemelerine ait TBMM arşivlerinin açılması için başlattıkları imza kampanyasında yüz on bin imza toplandığını açıkladı.
Toplanan imzaları TBMM Başkanlığına göndereceklerini ifade eden Yılmaz, bu imzaları aynı zamanda Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine de vererek Said ve arkadaşlarının medfun oldukları Dağkapı Meydanına, "Şeyh Said Meydanı" adının verilmesini talep edeceklerini söyledi.
CHF`nin Memurları Haksız Yere Birçok Kişiyi Cezalandırdı
İstiklal Mahkemelerinin kuruluşu ve çalışma şeklinin, evrensel hukuki kriterlere uygun olmadığını belirten Yılmaz, bu mahkemelerin hukuk dışı uygulamaları ve verdikleri yanlış kararların kamuoyunun malumu olduğunu söyledi. Yılmaz, "Yine bilindiği gibi bu mahkemelerin heyetleri, meclisi oluşturan tek parti CHF (Cumhuriyet Halk Fırkası) tarafından seçilen hukuki bilgileri olmayan partili vekillerden teşkil edilmiştir. Hem yargı, hem de infaz yetkisi verilen bu kişilerin kararları nihai karar olup temyizi yoktu. CHF`nin memuru olan bu mahkeme heyetinin kararlarının yanlışlığı sorgulanamamaktaydı. Mahkemeler sahip oldukları bu yetkiyi rejim muhaliflerini sindirmek ve halkı itaat ettirmek için kullanmıştır. Bu nedenle birçok hukuksuzluğa ve keyfiliğe imza atmıştır. Haksız yere birçok kişiyi cezalandırmıştır" dedi.
İstiklal Mahkemelerinin kuruluşu ve çalışma şeklinin, evrensel hukuki kriterlere uygun olmadığını belirten Yılmaz, bu mahkemelerin hukuk dışı uygulamaları ve verdikleri yanlış kararların kamuoyunun malumu olduğunu söyledi. Yılmaz, "Yine bilindiği gibi bu mahkemelerin heyetleri, meclisi oluşturan tek parti CHF (Cumhuriyet Halk Fırkası) tarafından seçilen hukuki bilgileri olmayan partili vekillerden teşkil edilmiştir. Hem yargı, hem de infaz yetkisi verilen bu kişilerin kararları nihai karar olup temyizi yoktu. CHF`nin memuru olan bu mahkeme heyetinin kararlarının yanlışlığı sorgulanamamaktaydı. Mahkemeler sahip oldukları bu yetkiyi rejim muhaliflerini sindirmek ve halkı itaat ettirmek için kullanmıştır. Bu nedenle birçok hukuksuzluğa ve keyfiliğe imza atmıştır. Haksız yere birçok kişiyi cezalandırmıştır" dedi.
İskilipli Atıf Hoca
İstiklal mahkemelerinin haksız ve hukuksuz uygulamasına maruz kalan birçok kişinin bulunduğunu ifade eden Yılmaz, İstiklal mahkemelerinin zulmüne maruz kalanlardan birisi olan İslam âlimi İskilipli Atıf Hocanın adının İskilip Devlet Hastanesine verilmesinin, geçmişle yüzleşme ve hukuk devleti olma yolunda önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Yılmaz, isim değişikliği töreninde Sağlık Bakanlığının üst düzeyde temsil edilmesinin iade-i itibar olarak yorumlandığını hatırlattı.
İstiklal mahkemelerinin haksız ve hukuksuz uygulamasına maruz kalan birçok kişinin bulunduğunu ifade eden Yılmaz, İstiklal mahkemelerinin zulmüne maruz kalanlardan birisi olan İslam âlimi İskilipli Atıf Hocanın adının İskilip Devlet Hastanesine verilmesinin, geçmişle yüzleşme ve hukuk devleti olma yolunda önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Yılmaz, isim değişikliği töreninde Sağlık Bakanlığının üst düzeyde temsil edilmesinin iade-i itibar olarak yorumlandığını hatırlattı.
Yüz On Bin İmza Topladık
Bölgemizde halkın saygı duyduğu ve sevgi beslediği Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin halen halktan gizlendiğine dikkat çeken Yılmaz, Şeyh Said ve dava arkadaşlarının mezar yerlerinin ortaya çıkarılarak, itibarlarının iade edilmesi ve İstiklal Mahkemelerine ait TBMM arşivlerinin açılması için düzenledikleri imza kampanyasıyla yüz on bin imza topladıklarını açıkladı.
Bölgemizde halkın saygı duyduğu ve sevgi beslediği Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin halen halktan gizlendiğine dikkat çeken Yılmaz, Şeyh Said ve dava arkadaşlarının mezar yerlerinin ortaya çıkarılarak, itibarlarının iade edilmesi ve İstiklal Mahkemelerine ait TBMM arşivlerinin açılması için düzenledikleri imza kampanyasıyla yüz on bin imza topladıklarını açıkladı.
İmzaları TBMM Başkanlığına Göndereceğiz
Topladıkları imzaları ve taleplerini TBMM Başkanlığına göndereceklerini açıklayan Yılmaz, "Meclisten talebimiz, İstiklal Mahkemelerine ait arşivlerinin açılması, halk nezdinde saygınlığı olan Şeyh Said ve Arkadaşlarının mezarların ortaya çıkarılması, saygınlıklarının iadesinin sağlanmasıdır. Bu taleplerin karşılanması toplumsal barışa hizmet edecektir" diye konuştu.
Topladıkları imzaları ve taleplerini TBMM Başkanlığına göndereceklerini açıklayan Yılmaz, "Meclisten talebimiz, İstiklal Mahkemelerine ait arşivlerinin açılması, halk nezdinde saygınlığı olan Şeyh Said ve Arkadaşlarının mezarların ortaya çıkarılması, saygınlıklarının iadesinin sağlanmasıdır. Bu taleplerin karşılanması toplumsal barışa hizmet edecektir" diye konuştu.
Dağkapı Meydanını Şeyh Said Meydanı Olarak Kabul Etmekteyiz
Bu imzaları aynı zamanda Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine de vereceklerini ifade eden Yılmaz, idam edilen Şeyh Said ve arkadaşlarının defin işlemlerinin belediyesi tarafından yapıldığını hatırlattı. Yılmaz, "Büyükşehir Belediyesinden, belediye arşivlerinin araştırılarak mezar yerlerinin tespit edilmesi, tespit edilen mezarların koruma altına alınması ve halkın ziyareti için uygun çevre düzenlemesi yapılması, Şeyh Said ve arkadaşlarının medfun oldukları Dağkapı Meydanına, Şeyh Said Meydanı adının verilmesi talebimiz olacaktır. Bundan böyle bu meydanı, Şeyh Said Meydanı olarak kabul etmekteyiz. Halkımızın da bu alanı, Şeyh Said Meydanı olarak benimseyeceğinden ve gündelik yaşamda bu adı kullanacağından şüphemiz yoktur" dedi.
Bu imzaları aynı zamanda Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine de vereceklerini ifade eden Yılmaz, idam edilen Şeyh Said ve arkadaşlarının defin işlemlerinin belediyesi tarafından yapıldığını hatırlattı. Yılmaz, "Büyükşehir Belediyesinden, belediye arşivlerinin araştırılarak mezar yerlerinin tespit edilmesi, tespit edilen mezarların koruma altına alınması ve halkın ziyareti için uygun çevre düzenlemesi yapılması, Şeyh Said ve arkadaşlarının medfun oldukları Dağkapı Meydanına, Şeyh Said Meydanı adının verilmesi talebimiz olacaktır. Bundan böyle bu meydanı, Şeyh Said Meydanı olarak kabul etmekteyiz. Halkımızın da bu alanı, Şeyh Said Meydanı olarak benimseyeceğinden ve gündelik yaşamda bu adı kullanacağından şüphemiz yoktur" dedi.
TBMM`ye Verelin Dilekçe
Türkiye Büyük Millet Meclisi`ne verilecek dilekçede ise Yaşadığımız coğrafyada halk tarafından sevilen ve özellikle Müslüman Kürt halkın nezdinde büyük bir saygınlığı bulunan İslam âlimi Şeyh Said ve 47 arkadaşının İstiklal Mahkemesi tarafından idam edilmelerinin halkta derin izler bıraktığına dikkat çekiliyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi`ne verilecek dilekçede ise Yaşadığımız coğrafyada halk tarafından sevilen ve özellikle Müslüman Kürt halkın nezdinde büyük bir saygınlığı bulunan İslam âlimi Şeyh Said ve 47 arkadaşının İstiklal Mahkemesi tarafından idam edilmelerinin halkta derin izler bıraktığına dikkat çekiliyor.
İsyanları bastırmak adına kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapılmadan halkın kıyımdan geçirdiğinin altı çizilen dilekçede, sağ yakalananların ise istiklal mahkemeleri eliyle öldürüldüğü belirtildi. Halkın, şeyhlerini, din adamlarını ve ileri gelenlerini öldüren, idam eden devlete küstüğü belirtilen dilekçede, "Devlet, İstiklal Mahkemeleri ile halka yönelik sindirme, itaat ettirme operasyonlarına, katliamlara, sürgünlere, asimilasyona hukuk kılıfı giydirmiştir. Halk, meşru taleplerine, katliamlarla ve istiklal mahkemelerinin hukuksuz uygulamalarıyla cevap veren devleti, kendi devleti olarak görmemiştir. Devlet ve millet barışmasının konuşulduğu, geçmişin yanlış uygulamalarının sorgulandığı, günümüzde İstiklal Mahkemelerinin oluşturduğu mağduriyetlerin de ortaya çıkması gerekmektedir. Yakın tarihin aydınlanması için İstiklal Mahkemelerine ait arşivler açılmalıdır" denildi.
Kürt halkının saygı duyduğu, muhabbet beslediği, İslam âlimi Şeyh Said ve arkadaşlarının gizlenen mezar yerlerinin ortaya çıkarılması, itibarlarının iade edilmesi toplumsal barışa katkı sunacağına dikkat çekilen dilekçede, "Derneğimiz tarafından, halkımızın bu taleplerini içeren yüz on bin imza toplanmıştır. Toplanan imzalar tarafımızdan PDF formatında dijital ortama aktarılarak CD olarak ilişikte sunulmuştur. Talep edilmesi halinde asıl nüshalar başkanlığınıza elden teslim edilecektir" denildi.
Belediye Verilecek Dilekçe
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine verilecek dilekçede yapılan araştırmalara ve o dönem belediye çalışanlarının ailelere verdikleri bilgilere göre; mezarların, Dağkapı Meydanı`nda bulunan Alman Hastanesinin arka kısmına tekabül eden mevkide bulunduğu ifade ediliyor. Dilekçenin devamında ise "Halk nezdinde büyük bir saygınlığa sahip olan Şehid Şeyh Said ve dava arkadaşlarının mezar yerlerinin tespiti ile saygınlıklarının iadesi için Mustazaf-Der tarafından yüz on bin imza toplanmıştır. Halkımızın bu yöndeki taleplerinin yerine getirilmesi, bir yönüyle Büyükşehir belediyesinin de sorumluluk alanına girmektedir. Belediyenizin arşiv kayıtları tetkik edilerek, Şehid Şeyh Said ve arkadaşlarının medfun oldukları yerin tam olarak tespit edilmesi, tespit edilen bu yerin mezarlık (türbe ) olarak koruma altına alınması, halkın burayı rahatça ziyaret edip Fatiha okumasını sağlayacak şekilde çevre düzenlemesinin yapılması, Şeyh Said ve arkadaşlarının saygınlığını korumak için medfun oldukları Dağkapı meydanına, Şeyh Said Meydanı adının verilmesi, halkımızın isteği ve talebidir" deniliyor.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine verilecek dilekçede yapılan araştırmalara ve o dönem belediye çalışanlarının ailelere verdikleri bilgilere göre; mezarların, Dağkapı Meydanı`nda bulunan Alman Hastanesinin arka kısmına tekabül eden mevkide bulunduğu ifade ediliyor. Dilekçenin devamında ise "Halk nezdinde büyük bir saygınlığa sahip olan Şehid Şeyh Said ve dava arkadaşlarının mezar yerlerinin tespiti ile saygınlıklarının iadesi için Mustazaf-Der tarafından yüz on bin imza toplanmıştır. Halkımızın bu yöndeki taleplerinin yerine getirilmesi, bir yönüyle Büyükşehir belediyesinin de sorumluluk alanına girmektedir. Belediyenizin arşiv kayıtları tetkik edilerek, Şehid Şeyh Said ve arkadaşlarının medfun oldukları yerin tam olarak tespit edilmesi, tespit edilen bu yerin mezarlık (türbe ) olarak koruma altına alınması, halkın burayı rahatça ziyaret edip Fatiha okumasını sağlayacak şekilde çevre düzenlemesinin yapılması, Şeyh Said ve arkadaşlarının saygınlığını korumak için medfun oldukları Dağkapı meydanına, Şeyh Said Meydanı adının verilmesi, halkımızın isteği ve talebidir" deniliyor.
Mustazaf Der`e Şeyh Said Davası Açılmıştı
Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi tarafından 29 Haziran 2011 tarihinde Batıkent Meydanı`nda Şeyh Said ve 47 arkadaşının idam edilerek şehid edilmelerinin 86. yıldönümü münasebetiyle büyük halk topluluğunun katılımıyla bir basın açıklaması düzenlenmişti. Cumhuriyet dönemiyle ilgili arşivlerin de açılmasının istendiği bu basın açıklamasının miting havasında geçtiği sonucuna varan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Nuri Güler, Kelha Amed Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Avukat Necat Özdemir ve etkinlikte basın açıklamasını okuyan İlahiyatçı Ömer Çelik ile Vedat Turgut hakkında soruşturma başlatmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılan soruşturmanın iddianamesi tamamlanarak Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesine sunulmuş ve kabul edilmişti. Davanın ilk duruşması 10 Nisan Salı günü yapılacak.
Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi tarafından 29 Haziran 2011 tarihinde Batıkent Meydanı`nda Şeyh Said ve 47 arkadaşının idam edilerek şehid edilmelerinin 86. yıldönümü münasebetiyle büyük halk topluluğunun katılımıyla bir basın açıklaması düzenlenmişti. Cumhuriyet dönemiyle ilgili arşivlerin de açılmasının istendiği bu basın açıklamasının miting havasında geçtiği sonucuna varan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Mustazaf-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Nuri Güler, Kelha Amed Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Avukat Necat Özdemir ve etkinlikte basın açıklamasını okuyan İlahiyatçı Ömer Çelik ile Vedat Turgut hakkında soruşturma başlatmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılan soruşturmanın iddianamesi tamamlanarak Diyarbakır 6. Asliye Ceza Mahkemesine sunulmuş ve kabul edilmişti. Davanın ilk duruşması 10 Nisan Salı günü yapılacak.
(M. Salih Keskin - İLKHA)