Son 9 yılda ilköğretime kayıt yaptırmayan öğrenci sayısının 1 buçuk milyondan 91 bine düştüğünü açıklayan Dinçer 4+4+4 kademeli eğitim tasarısına yönelik eleştirilere de cevap verdi.

Dinçer, şunları söyledi:

"2002 yılında zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen 873 bin kız 462 bin erkek toplam 1 milyon 434 bin çocuk ilköğretime kayıtlı değildi. Ülkenin bu ayıbını gidermek üzere kolları sıvadık. `Haydi Kızlar Okul`a kampanyasını başlattık. `Anakız okuldayız` projesini hayata geçirdik.2011 yılına geldiğimizde ilköğretim çağında olup okula kayıt yaptırmayan çocuk sayısını 56 bini kız 34 bini erkek olmak üzere 91 bine düşürdük. Son dönemlerde bu hususta dile getirilen iddiaların mesnetsiz iddialar olduğunu hatırlatmakta fayda var. Hükümetin bütün gayreti başta kız çocukları olmak üzere bütün çocukları çağın gerektirdiği bilgi donanımla beceriyle zenginleştirmek yolunda özellikle kız çocuklarının okullaşma oranının artırılmasıdır."

CHP`nin Tutumunu da Eleştirdi

Ömer Dinçer, kademeli eğitim sistemiyle ilgili CHP`nin sergilediği tutumu da eleştirdi.

“Zorunlu Eğitim 4 Yıla Değil, 12 Yıla Çıkarılıyor”

CHP`nin kamuoyunu meşgul ettiğini belirten Bakan Dinçer, şunları söyledi:

"CHP`nin yaptığı araştırmanın hiçbir şey ifade etmeyeceğini görebilirsiniz. Türkiye`de zorunlu eğitim 4 yıla çekilmiyor. 12 yıla çıkarılıyor. Türkiye`de zorunlu eğitim çıkarıldığı için 2 yıl boyunca kesintisiz eğitim sistemi çok katı sonuçlar doğuracağı için kademeli hale getiriliyor. 4+4+4 daha esnek ilgiye gelişim şartlarına uygun programın tanzim edilmesi anlamına gelir. Çocukların eğitim yaşı üzerinden, kız çocuklarının okullaşma oranı üzerinden kamuoyunu meşgul etmek doğru değil.”

“CHP’nin Uzlaşma Önerisi Kelime Olmaktan Öteye Gitmedi”

Dinçer, CHP’nin uzlaşma çağrısıyla ilgili olarak ise “Uzlaşma önerisi kelime olmaktan öteye gidemedi. Eğer CHP`nin uzattığı el Meclis Eğitim Komisyonunda CHP üyeleri olarak değerlendirilebilirse bu teklifin geri çekilmesinin dışında herhangi bir teklif içermedi. O gün Mecliste 12 saatlik konuşmadan bahsediyorsunuz, ama ne konuştu? Ellerine geçirdikleri bütün malzemelerin fotokopilerini alıp eğitimle ilgili olsun olmasın okuyorlar. Bu kamuoyuna katkı sağlamak anlamına gelir mi?” dedi.

“Konu İdeolojik Tartışmaya Kaydırıldığı İçin Çok Üzgünüm”

Türkiye`de bu konuların ideolojik tartışmalara kaydırılmasından dolayı çok üzgün olduğunu ifade eden Bakan Dinçer, “Daha rasyonel zeminde dünya ne yapıyorsa, o konuda çaba sarf etmenin daha doğru olacağını söylemeliyim. Bugüne kadar somut bir öneri gelmedi, uzlaşmadan kastedilen de teklifin geri çekilmesi" diye konuştu.