Diyarbakır'da Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarında bütün soruları doğru cevaplayan Namık Kemal İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Meryem Zelal Yerlikaya, Türkiye birincilerinden olmuştu.
Tercihinde Türkiye'nin en başarılı imam hatip lisesi olan İstanbul Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesini seçen Yerlikaya, dün açıklanan TEOG yerleştirme sonuçları ile hayalini kurduğu okulda eğitimine devam edecek.
Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesinde okuyacağına sevindiğini söyleyen Yerlikaya, imam hatip okuluna devam edeceğinden dolayı mutlu olduğunu belirtti.
28 Şubat post modern darbe döneminde imam hatip öğrencilerinin verdiği mücadeleyi anımsatan Yerlikaya, verilen mücadeleyi karşılıksız bırakmak istemediğini ve imam hatiplilerin toplumda daha fazla yer edinmesi gerektiğini söyledi.
TEOG sınavlarında tüm soruları doğru cevapladığını hatırlatan Yerlikaya, "Tercihimi Türkiye'nin en iyi imam hatip lisesine yaptım. Dün açıklanan yerleştirme sonuçlarında Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi çıktı. Tercihimi yazmadan önce o okulu araştırdım ve beğendim. Ben zaten hem dini bilgileri hem de akademik bilgileri iyi karşılayan bir okul istiyordum. Araştırdığımda Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesinin bu yönde bir okul olduğunu gördüm ve çok mutlu oldum. Hem imam hatipli olmaya devam edeceğim hem de gelecek için güzel bilgiler elde edeceğim. Başarımının arkasındaki sır, yaptığım işleri severek yapmamdır. Mesela test çözerken sürekli onu sevmeye çalıştım, bıkarak çözmedim. Ailem, arkadaşlarım ve öğretmenlerim çok destek oldular, sağ olsunlar. Bana imam hatipli olmayı sevdirdiler. O yüzden liseyi güzel bir imam hatip lisesi istedim." dedi.
"İmam hatipliler toplumda daha fazla yer edinmeli"
28 Şubat post modern darbe döneminde imam hatip ve ilahiyat öğrencilerinin verdiği mücadeleyi anımsatan Yerlikaya sözlerine şöyle devam etti:
"Geçmişte yine imam hatip okullarında çok başarılı öğrenciler vardı. 28 Şubat döneminde karşılarına çok zorluklar çıktı ve o zaman mücadele veren insanlar, imam hatiplerin düşük puanlı insanların gidebileceği okullar olması için yapmadılar. O insanlar sadece Kur'an kursu öğretmeni ve din öğretmeni olmasın, toplumda daha yüksek yerlere sahip olsunlar diye çalıştılar. Burada Kur'an kursu öğretmenliğini küçük düşürmek istemiyorum ama imam hatipliler toplumda daha fazla yer edinmelidir. Geçmişte çok insan bu iş mücadele verdi, ben de onların o mücadelesini karşılıksız bırakmak istemedim ve bırakamazdım."
"İmam hatiplilerin adını yükseltmek için imam hatip öğrencilerinin kesinlikle sürekli çalışmaları gerekir"
İmam hatip öğrencilerine tavsiyelerde bulunan Yerlikaya, "Şu anda hiçbir şekilde imam hatip okullarının önü kapalı değil. Artık imam hatipler de istedikleri dersi istedikleri şekilde görüyorlar. Hem dini eğitimleri hem de akademik eğitimleri var. Bu yüzden kendilerini hiçbir şekilde sınırlandırmasınlar, sürekli ufuklarını açık tutsunlar. 'Ben şu olabilirim, ben bu olabilirim, ben sadece Kur'an kursu öğretmeni olmamalıyım, ben daha fazla toplumda yer edinmeliyim' diye düşünsünler ve olabildiğince kendilerini geliştirmeye çalışsınlar. İmam hatiplilerin adını yükseltmek için, daha fazla destek olmak için, imam hatiplilerin daha fazla iyi yer tutmaları için, insanların 'imam hatipliler şöyle yapmışlar, onlarda gerçekten bilgili insanlar ve toplumda yer ediniyorlar' demeleri için kesinlikle sürekli çalışmaları gerektiğini düşünüyorum. Bir Müslüman olarak bunun görevleri olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.
"Müslüman her türlü bilgiden faydalanmalı, her şekilde ufkunu açık tutmalı ve bütün bilgileri öğrenmeli"
"Müslüman sadece dini değerlerini öğrenmemeli diye düşünüyorum" diyen Yerlikaya, "Müslüman dünyadan haberdar olmalı, her türlü bilgiden faydalanmalı, her şekilde ufkunu açık tutmalı ve bütün bilgileri öğrenmeli diye düşünüyorum. Bu yüzden rahat olsunlar. İmam hatibe gidiyorum sadece 'hadis fıkıh öğreneceğim' diye değil de 'matematik, türkçe ve fen bilimlerini öğreneceğim' diye de gitsinler. Benim gideceğim okulda sadece imam hatip dersleri yok. Aynı zamanda akademik dersler de veriliyor. Müslümanlar bence sadece dinlerini öğrenmemeli, aynı zamanda toplumda insanların onlara saygı göstermesi için bütün bilgilere eşit ağırlıkta önem vermelidir." ifadelerini kullandı. (M. Hüseyin Temel / Emrah Deniz - İLKHA)