ANKARA - Ankara`nın Sincan ilçesinde ikamet eden Alpsoy ailesinin status epileptikus hastası oğulları Cüneyt Alpsoy (18), Cumartesi gecesi aniden rahatsızlanarak önce Sincan Devlet Hastanesine sonra Gazi Hastanesi ve ardından Hacettepe Hastanesi`ne kaldırıldı. Ardından Hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde boş yer olmadığı için Ankara Üniversitesi İbni Sina Tıp Fakültesi Hastanesi`ne sevk edildi.
Rapora Rağmen İzin Verilmedi
Yapılan ilk müdahalelerin ardından Cüneyt Alpsoy (18), yoğun bakıma alındı. Doktorlar ise durumunun kritik olduğunu ifade ederek aileye "hazırlıklı olun" dedi. Hasta Cüneyt Alpsoy`un babası Şehmus ile dedesi M. Emin Alpsoy ise Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi`nde hükümlü buluyor. Bu nedenle baba son bir defa oğlunu, dede de torununu görmek için ağabey İbrahim Alpsoy`un, hastaneden aldığı rapor ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak bu talep hükümlülerin "Yüksek Güvenlikli Cezaevinde bulundukları" gerekçesiyle reddedildi. Duruma tepki gösteren ağabey İbrahim Alpsoy, bu insani taleplerinin reddedilmesine bir anlam veremediğini ifade ederek kanunların mahkuma göre farklı işlediğini söyledi.
Yapılan ilk müdahalelerin ardından Cüneyt Alpsoy (18), yoğun bakıma alındı. Doktorlar ise durumunun kritik olduğunu ifade ederek aileye "hazırlıklı olun" dedi. Hasta Cüneyt Alpsoy`un babası Şehmus ile dedesi M. Emin Alpsoy ise Sincan F Tipi Kapalı Cezaevi`nde hükümlü buluyor. Bu nedenle baba son bir defa oğlunu, dede de torununu görmek için ağabey İbrahim Alpsoy`un, hastaneden aldığı rapor ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak bu talep hükümlülerin "Yüksek Güvenlikli Cezaevinde bulundukları" gerekçesiyle reddedildi. Duruma tepki gösteren ağabey İbrahim Alpsoy, bu insani taleplerinin reddedilmesine bir anlam veremediğini ifade ederek kanunların mahkuma göre farklı işlediğini söyledi.
Hasta Yakınını Ziyaretini Öngören Madde İse Şöyle
Kamuoyunda `Haberal` yasası olarak adlandırılan yasada hükümlünün hasta yakınını ziyaretini öngören madde ise şöyle; "Hükümlü için getirilen hasta ziyareti izni, tutuklu için de uygulanacak. Buna göre, tutukluya; anne, baba, eş, kardeş, çocuk ile eşin anne veya babasının yaşamsal tehlike oluşturacak ağır hasta olduğunun sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi durumunda, soruşturmanın güvenliği bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla, jandarma refakatinde yol süresi dışında, hasta ziyareti için 1 güne kadar izin verilebilecek. Tutukluya, her bir ağır hasta yakını için bir defa izin verilecek."
Kamuoyunda `Haberal` yasası olarak adlandırılan yasada hükümlünün hasta yakınını ziyaretini öngören madde ise şöyle; "Hükümlü için getirilen hasta ziyareti izni, tutuklu için de uygulanacak. Buna göre, tutukluya; anne, baba, eş, kardeş, çocuk ile eşin anne veya babasının yaşamsal tehlike oluşturacak ağır hasta olduğunun sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi durumunda, soruşturmanın güvenliği bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla, jandarma refakatinde yol süresi dışında, hasta ziyareti için 1 güne kadar izin verilebilecek. Tutukluya, her bir ağır hasta yakını için bir defa izin verilecek."
Bu Çifte Standarttır
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Anne Suat Alpsoy, eğer Türkiye`de adalet varsa bunun herkese eşit uygulanması gerektiğini dile getirdi. Kamuoyunda Haberal yasası olarak adlandırılan yasa ile hükümlünün hasta yakınını ziyaretini öngören maddeye işaret eden Anne Alpsoy, "Niye Ergenekonculara, mafyacılara bu hak veriliyor da bize gelince verilmiyor ve çifte standart uygulanıyor" diyerek tepki gösterdi.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Anne Suat Alpsoy, eğer Türkiye`de adalet varsa bunun herkese eşit uygulanması gerektiğini dile getirdi. Kamuoyunda Haberal yasası olarak adlandırılan yasa ile hükümlünün hasta yakınını ziyaretini öngören maddeye işaret eden Anne Alpsoy, "Niye Ergenekonculara, mafyacılara bu hak veriliyor da bize gelince verilmiyor ve çifte standart uygulanıyor" diyerek tepki gösterdi.
Av Orhan: "Bu şekilde İnsanların Hukuka Güveni Kalmaz"
Konu hakkında görüşüne başvurduğumuz hukukçu Av Abdulgani Orhan ise, bunun Türkiye`deki hukukun içler acısı durumunu gösteren fiili bir olay olduğuna dikkat çekti. Orhan, "Hukuk, bazı tutuklular için adeta lastik gibi çekiliyor ve gerek görüldüğü durumunda ek maddeler bile çıkartılıyor. Örneğin Ergenekon tutuklularının yakını hasta olduğunda hemen ivedilikle görüşmeleri sağlanıyor. Ancak dindar olarak tanınan mahkûmlara ise `Yüksek Güvenlik` denilerek işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. Yakını ölüm döşeğinde olan ve ölen mahkûmların ailelerinin, yasalar çerçevesinde yaptıkları tüm başvuruları bu şekilde reddedildi. Eşitlik, hukuk ve insan hakların diye kürsülerden naralar atılıyor, ancak bunların hiçbiri uygulanmıyor. Eğer bir yasa çıkartılıyorsa bu herkese eşit ve adil bir şekilde uygulanmalıdır. Aksi takdirde insanların hukuka güveni kalmaz" dedi.
Konu hakkında görüşüne başvurduğumuz hukukçu Av Abdulgani Orhan ise, bunun Türkiye`deki hukukun içler acısı durumunu gösteren fiili bir olay olduğuna dikkat çekti. Orhan, "Hukuk, bazı tutuklular için adeta lastik gibi çekiliyor ve gerek görüldüğü durumunda ek maddeler bile çıkartılıyor. Örneğin Ergenekon tutuklularının yakını hasta olduğunda hemen ivedilikle görüşmeleri sağlanıyor. Ancak dindar olarak tanınan mahkûmlara ise `Yüksek Güvenlik` denilerek işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. Yakını ölüm döşeğinde olan ve ölen mahkûmların ailelerinin, yasalar çerçevesinde yaptıkları tüm başvuruları bu şekilde reddedildi. Eşitlik, hukuk ve insan hakların diye kürsülerden naralar atılıyor, ancak bunların hiçbiri uygulanmıyor. Eğer bir yasa çıkartılıyorsa bu herkese eşit ve adil bir şekilde uygulanmalıdır. Aksi takdirde insanların hukuka güveni kalmaz" dedi.
(Hafzullah Sevim, M. Salih Keskin - İLKHA)