ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, sanıklara tek tip kıyafet düzenlemesine ilişkin, "Rengi konusunda bir belirsizlik yok ama kapsamıyla ilgili konuda bir yasal düzenleme ihtiyacı olduğunu ben de düşünüyorum. Bakanlık üzerinde çalışıyor, o çalışmayı hükümetimizle paylaşacak. Ondan sonra son şekli verilecek. Muhtemelen önümüzdeki süreçte çıkacak kanun hükmünde kararnamelerden birine o düzenleme konulabilir." ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Devletin yönetim şekli olan cumhuriyetin nitelikleri, resmi dili, başkenti, milli marşı yani devletin kimlik bilgileri çok nettir ve bunlar sadece anayasanın kuralı değil, aynı zamanda 80 milyon milletimizin ortak değerleridir. AK Parti'nin de hükümetimizin de benimsediği temel esaslardır." dedi.
Bozdağ, TRT Genel Müdürlüğünde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.
Tek tip rengi konusundan ziyade kapsamıyla ilgili çalışıyoruz
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun, tek tip kıyafet düzenlemesine ilişkin, "Çok gerekli de değil, kılık kıyafete ilişkin yasada gerekli düzenlemeler var." ifadelerinin sorulması üzerine Bozdağ, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün bu konuda bir açıklama yaptığını, yasal düzenleme ihtiyacı olduğunu ifade ettiğini söyledi.
Feyzioğlu'nun dediği gibi kılık kıyafete ilişkin bir düzenlemenin bulunduğunu belirten Bozdağ, "Doğru ama bu genel bir düzenleme. Herkesle ilgili aynı düzenlemeyi yaptığınızda o düzenlemeye göre hareket etmeniz gerekir. Terör suçlarına ayrı, darbe suçlarına ayrı, çıkar amaçlı suç örgütlerine ayrı ve diğer suçlara göre bir değerlendirme yaptığınızda, eşitlik ilkesi ile bağdaşmayacağı için orada bir sorun olduğu değerlendiriliyor. Sayın Bakan, kimlere uygulanacağı konusunda genel dışında birtakım farklılıklar olacaksa onun bir yasal zemine ihtiyacı olduğunu ifade etti." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tek tip kıyafetin rengine ilişkin açıklamada bulunduğunu anımsatan Bozdağ, "Rengi konusunda bir belirsizlik yok ama kapsamıyla ilgili konuda bir yasal düzenleme ihtiyacı olduğunu ben de düşünüyorum. Bakanlık üzerinde çalışıyor, o çalışmayı hükümetimizle paylaşacak. Ondan sonra son şekli verilecek. Muhtemelen önümüzdeki süreçte çıkacak kanun hükmünde kararnamelerden birine o düzenleme konulabilir." ifadelerini kullandı.
Müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesini öngören düzenleme
Müftülere nikah kıyma yetkisi verilmesini öngörülen düzenlemeyle ilgili soru üzerine ise Bozdağ, Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca resmi nikahın belediye başkanları, belediye başkanlarının görevlendirdiği memurlar ve köylerde muhtarlar tarafından kıyıldığını, bakanlığın evlendirme görevi ve yetkisi verdiği konsolosların da nikah kıyabildiğini hatırlattı.
İlgili kanunda ayrıca "Bakanlık, İl Vatandaşlık ve Nüfus Hizmetleri Müdürü, nüfus müdürlükleri, ilçe nüfus müdürlükleri ve dış temsilciliklere de evlendirme yetki ve görevi verebilir." ibaresinin bulunduğunu aktaran Bozdağ, şu bilgileri verdi:
"Şimdi burada yapılan düzenleme bu ikinci fıkraya 'İl ve ilçe müftülüklerinin' eklenmesi... Yani bakanlık, yetkilendirdiği zaman il ve ilçe müftülükleri resmi nikah kıyacaktır. Yönetmelik var, bu yönetmeliğe göre, bugün nasıl resmi araştırmalar yapılıyor, evlenme şartları tam, evlenme engelleri yok tespitinden sonra nikah kıyılıyorsa, imzalar atılıyor, tanıklar, şahitliği alınıyor ve nikah cüzdanı veriliyor, bunlar nüfusa tescil ediliyorsa aynı işlem yapılacaktır. Bu da bir resmi nikah kıyacaktır. "
Düzenlemeyle "Küçük yaşta evliliklerin önünü açacağı" yönünde değerlendirmeler olduğunu anımsatan Bozdağ, "Resmi nikah kıyıyor, evlilik yaşını değiştirmiyor, evlenme engellerini değiştirmiyor, medeni kanunda da bir değişikliğe gidilmiyor; dolayısıyla böyle bir şeyin önünün açılması da kesinlikle söz konusu değil." ifadelerini kullandı.
"Toplumda ayrılmaya yol açar." şeklindeki eleştirileri de anımsatan Bozdağ, şu anda muhtarların, belediye başkanlarının, nüfus müdürlüklerinin ve dış temsiliciliklerin nikah kıyma yetkisi bulunduğunu bildirdi.
Bekir Bozdağ, "Köyde muhtar kıyıyor bir ayrımcılık yok da yani müftülüklere bu yetkinin verilmesi halinde bir ayrımcılık olabilir mi? Toplum şu anda 'belediye başkanı nikah kıydı, nikah kıymadı evli çiftler' diye ayrılmış durumda mı? Değil. Bu da yanlış bir değerlendirme, biraz karşıtlığını izahta güçlük çekenlerin kullandığı bir argüman gibi duruyor." diye konuştu.
Düzenlemenin laikliğe aykırı yönünün bulunmadığını vurgulayan Bozdağ, laik, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye'de devletin herkese karşı eşit bir mesafede olduğunu ifade etti.
Bozdağ, "Bu resmi nikah da insanları müftülüklerde resmi nikah kıymaya zorlamamaktadır, yani bir alternatif ilave etmektedir. Vatandaşlarının tercihine bırakmaktadır, isteyen nikahını istediği yerde kıydırabilecektir." dedi.
Gazetecilerinin, yetkinin kimde olacağına ilişkin sorusu üzerine Bozdağ, şu görüşlerini paylaştı:
"Şimdi yasadaki hüküm çok açık 'il ve ilçe müftülüklerine bu verilir' diyor. Verilecek yer il ve ilçe müftülükleridir. Aynı hüküm şeyde de var 'nüfus müdürlüklerine verilir' diyor. Orada da nüfus müdürlüklerine verilecek. Onun yönetmelikle ileride bir değişiklik yapılabilme şeyi var mı onu sormak lazım. Şu anda yasada, açık hüküm var il ve ilçe müftülüklerine verilecek. Mesela Evlendirme Yönetmeliği... Bazıları şöyle diyor, 'Camilerde nikah kıyılacak' falan diyor. Mesela bizde Evlendirme Yönetmeliği var. Orada mabetlerde nikah kıyılamayacağına dair çok açık kural, hüküm var. Bazıları da öyle bir değerlendirme yapılıyor. Yani bu işler şeffaf olacak, kurallı olacak, açık olacak. Yani müftülüklerin nikah kıyması Türk toplumu tarafından yadırganacak bir şey değildir. Aslında kadınların evlilikteki hukukunu korumak bakımdan son derece önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz bunun."
Bu konuda birim oluşturulup oluşturmadığına yönelik soru üzerine Bozdağ, "Birim oluşturulur mu, ona ihtiyaç var mı ona şu anda bir şey ifade etmek mümkün değil." dedi.
Müftülerin de yönetmelikleri uygulayacağına değinen Bozdağ, şunları söyledi:
"Diyelim müftülüğe verildi. Müftülük ne yapacak? 'Evlenme şartları var mı?' diye nüfusa yazacak, evlenme engelleri var mı, yok mu gene o bilgileri alacak, onları değerlendirecek, sağlık raporu alınması gerekiyor, o raporları aldıracak. Bütün bunları değerlendirecek, bakacak diyecek ki 'evlenme şartları tam, evlenme engeli yok. Dolayısıyla 'nikah kıyılabilir' diyecek. Yani şu anda belediye başkanı veya evlendirme memuru veya diğer evlendirmeye yetkili ve görevli kişiler hangi usüle uyarak bu nikahı kıyıyorlarsa hangi şartları arıyorlarsa aynı usule uyarak, aynı şartları arayarak müftülükler de kıyacaktır."
Müftülerin birikimleri, toplumdaki saygınlıkları itibarıyla bu işi yapmaya ehil olduğunu belirten Bozdağ, ideolojik bakanlar hariç hiç kimsenin bu durumu yadırgamayacağını ifade etti.
Yeni Diyanet İşleri Başkanı'nın ne zaman belli olacağına ilişkin soru üzerine Bozdağ, "Ben Mehmet Görmez Hocamıza yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Yeni Diyanet İşleri Başkanımız yakında ataması yapılarak göreve başlayacaktır. " yanıtını verdi.
Uyum yasalarına ilişkin soru üzerine de Bekir Bozdağ, "Bununla ilgili Adalet Bakanlığı başta olmak üzere Başbakanlık ve diğer bakanlıklar bir hazırlık içerisindeler. Tabii bu hazırlıklar bittikten sonra bunlar TBMM'nin gündemine gelecektir. Muhtemelen ekimden sonra ana gündem maddelerimizden birisi de uyum yasaları olacaktır. " diye konuştu.