Mezun olduğu okula yıllar sonra müdür olarak atanmanın mutluluğunu ve gururunu yaşayan görme engelli Mehmet Yıldız, Allah'ın, çalışarak azmedenin, güzel işler yapmanın peşinde olanların yardımcısı olduğunu ve karşılığını da bir gün mutlaka verdiğini söyledi.

Dünyaya geldiğinde gözleri az da olsa gören, göz tansiyonu nedeniyle 2,5 yaşında iken arka arkaya iki ameliyat geçiren ve ardından görme yetisini tamamen kaybeden Mehmet Yıldız (40), lise ve üniversite öğrenimi boyunca arkadaşlarının kitapları kasetlere okuduğunu, o kasetleri dinleyerek ders çalıştığını ve göstermiş olduğu azmin sonunda da öğretmen olarak başladığı görevini mezun olduğu GAP Görme Engelliler Ortaokulunda okul müdürü olarak sürdürmenin sevincini yaşadığını belirtti.

1987 yılında ilkokul birinci sınıfı Kahramanmaraş'ta okuduktan sonra 2'nci sınıfta Gaziantep'teki GAP Görme Engelliler ilkokuluna kayıt yaptıran Yıldız, sınava girerek ikinci sınıfı okumadan 3'üncü sınıfa geçti. İlkokulu ve ortaokulu burada tamamlayan Yıldız, 1994 yılında mezun olduktan sonra İzmir Buca Lisesinde parasız yatılı öğrenim gören, ardından üniversite sınavına girerek Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden 2001 yılında mezun olan ve çeşitli okullarda görev yaptıktan sonra 13 yıl eğitim aldığı GAP Görme Engelliler Ortaokuluna müdür olarak atandı.

13 yıl önce öğrencisi olduğu okulda müdür olarak göreve başlamanın mutluluğunu yaşayan Yıldız, öğrencilik yıllarından itibaren göstermiş olduğu azmi ve yeni görevini İLKHA'ya anlattı.

Göz tansiyonu nedeniyle 2,5 yaşında iken arka arkaya 2 ameliyat geçirdiğini, ardından görme yetisini tamamen kaybettiğini anlatan Yıldız, "Küçük yaştan itibaren gözlerimde sıkıntı varmış. 3 yaşına kadar da katarakt glokom (göz tansiyonu) hastalığına yakalanmışım. Doktorlar da ameliyat olmam gerektiği konusunda aileme tavsiyelerde bulunuyorlar. 3 yaşlarında da Ankara'da ameliyat oldum. Geçirmişim olduğum iki ameliyattan sonra 2 gözümü de tamamen kaybediyorum. Sıkıntı aslında halledilecekken gözlerimi tamamen kaybetmiş oluyorum. Yoksa daha önce büyük bir oranda gözlerim görüyormuş ve çok rahat bir şekilde hareket ediyormuşum. İnşallah hakkımda bu hayırlıdır." dedi.

1987-1988 eğitim-öğretim yılında Kahramanmaraş Görme Engelliler İlkokulunda eğitime başladığını belirten Yıldız, "Bir yıl burada okuduktan sonra ben naklimi Gaziantep'e istedim. Çünkü akrabalarım burada daha çok vardı. Gaziantep'te daha rahat edebileceğim için eğitimime burada devam etmeye başladım. Yaklaşık iki ay gibi bir süre sonra sınıf atlaması yaparak üçüncü sınıfa geçtim. Eğitim-öğretim hayatımı şu anda müdür olduğum GAP Görme Engelliler Okulunda 1994 yılında bitirerek mezun oldum. 1997 yılına kadar lisede okudum. Lise hayatım da çok başarılı geçti. Liseden mezun olduktan sonra da 1997 yılında da ÖSS ve ÖYS dediğimiz iki basamaklı sınavlar vardı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü kazandım. Böylece benim üniversite hayatım başlamış oldu." ifadelerini kullandı.

"İnsan zorlukları görmeden çokta fazla başarılı olamayabiliyor"

Üniversite okurken öğrenciler içerisinde bir tek kendisinin engelli olduğunu, çok zor şart ve imkanlar içerisinde okuduğunu anlatan Yıldız, "İnsan zorlukları görmeden çokta fazla başarılı olamayabiliyor." diyerek şöyle devam etti:

"Üniversite okurken engelli öğrenci bir tek bendim. Yani başarılı bir öğrenci olduğumu düşünüyorum. Şartlar belki biraz çok zordu. Ama aslında kişi zorlukları görmeden çok da fazla başarılı olamayabiliyor. 2001 yılında da mezun olup aynı yıl Milli Eğitim Bakanlığı tarafından KMS sınavına girdim. Gaziantep'e rehber öğretmen olarak atandım. İlk yılımda bir ilköğretim okulunda rehber öğretmen olarak göreve başladım. Daha sonra Şahinbey Rehberlik ve Araştırma Merkezi'nde görev yaptım. Uzun yıllar burada rehber öğretmenliği yaptım. 2 yıla yakın da Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölüm başkanlığı ve 4 yıla yakın Özel Eğitim Bölüm başkanlığı yaptıktan sonra 2017 yılının şubat ayında vekalaten buraya görevlendirildim. Temmuz ayından itibaren de vekaleten yürüttüğüm göreve bakanlık beni asaleten görevlendirdi."

"Mezun olduğum okula müdür olarak gelmem beni duygulandırdı"

13 yıl önce öğrencisi olduğu okulda müdür olarak göreve başlamanın mutluluğunu yaşadığını belirten Yıldız, "Şu anda ilk ve orta eğitimimi gördüğüm okulda müdür olarak görevime devam ediyorum. GAP Görme Engelliler İlkokulunda 6 yıl okudum. Yıllar sonra mezun olduğum okula müdür olarak gelmem beni duygulandırdı. Bir o kadar da acaba ne olur, yapabilir miyim diye farklı duygular ve düşüncüler içerisine sevk etti. Allah'a şükürler olsun adapte ve başarılı olduğumu düşünüyorum. Şu anda büyük bir özveriyle görevimi yürüttüğümü düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Yıllar sonra ilk ve orta öğrenimini tamamladığı okula müdür olarak atandığında öğrencilik yıllarındaki yaşadığı zorlukları hatırladığını belirten Yıldız, sözlerine şöyle devam etti:

"Göreve başladığımda ben çok değişik duygular içindeydim. Sevinçli, güldüğüm ve ağladığım o günleri hatırlamamak mümkün değil. Ailenizden ayrısınız, zaman zaman hüzünlendiğim ve ağladığım günler oldu. Ama yıllar sonra mezun olduğun okula tekrar müdür olarak gelmek gerçekten de çok değişik ve güzel bir duygu. Öğretmenlerimiz öğrencilerine 'şu anda okulumuzda sizin gibi görme engelli olan okul müdür var' dediklerinde öğrenciler; 'Öğretmenim biz de acaba bir yerlere gelebilecek miyiz?' şeklinde sorular soruyorlar. Bu anlamda rol model açısından görme engelli öğrencilere ve ailelere de iyi bir rol model olabilirsem benim için en büyük mutluluk verici neden bu olsa gerek."

Lise ve üniversite öğrenimi boyunca okul arkadaşlarının kitapları kasetlere okuduğunu ve o kasetleri dinleyerek ders çalıştığını anlatan Yıldız, "Geçmiş ile şimdiki durumu kıyasladığımızda sadece engelli bireyler için değil sağlıklı bireyler içinde geçerli olan bir durum. Şartlar ve imkanlar açısından şu anda ülke olarak çok iyi bir noktadayız. Bu durumdan etkilendim. Ben çok zor şartlarda okudum. Saatlerce yazı yazdığımı veya her kaynağa ulaşamıyordum. Her istediğimi yapamıyordum. Ben lise ve üniversite yıllarımda teyp ve volkmen vardı. Bir arkadaşımdan notlarımı veya kitabımı ona verip okumasını rica ederdim. Sağ olsunlar günler sonra arkadaşlarım bana okuyup getirirlerdi. Ben de kaseti dinler derse bu şekilde çalışırdım. Ama şimdi teknoloji, imkan ve fırsatlar o kadar güzel ki tek eksiğimiz motivasyon sorunumuz var. Ben zorlukların insanı daha çok motive ettiğini düşünüyorum. Günümüz şartlarına da baktığımızda her açıdan daha çok çalışmamız ve başarılı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Başarılı olamamamız için hiçbir nedenin olmadığını düşünüyorum." diye konuştu.

Yıldız, "Bu anlamda da bir görme engellinin okuyamayacağı ve başaramayacağı hem yazısını yazıp hem güzel yayınlar yapıp hem de sağlıklı bireyler gibi güzel hizmetlerde bulunamayacağı olumsuz durumun olmadığını düşünüyorum. Ben bu noktada kendime güveniyorum. Dolayısıyla bulunduğum makamın kıymetini çok daha iyi biliyorum. Çok zor şartlar ve koşullarda okuyup bir yerlere gelmenin kıymetini bilmemek mümkün mü? Bu anlamda sorumluluklarımın farkındayım." dedi.

Mezun olduğu okula müdür olarak atandığında annesi, babası, eşin ve çevresinin çok sevindiğini ve kendisini tebrik ettiğini belirten Yıldız, öğrencilik yıllarında kendisine destek veren herkese teşekkür etti.

Engellilere eşit fırsat verildiğinde engelsiz bireyler gibi hayatın her alanında var olabileceklerine olan inancının tam olduğunu ifade eden Yıldız, engellilerin önündeki engellerin kalkmasının engellileri çok mutlu ettiğini belirterek şöyle konuştu:

"12 yıldır engelliler büyük bir devrim yaşıyor. Engellilerin şu anda hak ettiği onurlu ve saygın yerlerini alması için çok büyük güzel çalışmaların olduğunu görüyoruz. Engellilerin önündeki bütün engellerin birer birer kalktığını görüyoruz. Bu da biz engellileri mutlu ediyor. Engellilerin yönetici olabilmesinin önündeki engellerin kalktığını ve toplumla bütünleşmesinin önündeki tüm engeller yasal mevzuata bağlanarak ve uygulamada da bunu görüyoruz. Bunlar bizleri mutlu ediyor. Engellilerin yetenek ve ilgileri kapasitesini ortaya koyabilmesine fırsat veren çalışmalar yaptığınızda engellilerin de kendine yetebilen ülkesine, milletine ve topluma yararlı olabildiklerini, tüketen bir birey değil de tıpkı sağlıklı bireyler gibi üreten ve ülke ekonomisine katkıda bulunan birey oldukları gerçeğini de biz rahatlıkla görebiliyoruz."

Yıldız son olarak, başarılı olmanın yolunun planlı olmak, kendi yetenek ve ilgilerini ortaya koymaktan geçtiğini ifade ederek, engelli bireylere seslenerek sözlerini şu ifadelerle tamamladı:

"Hiç kimse kesinlikle her hangi bir ümitsizliğe kapılmasın ve olumsuz düşünceler içinde de olmasınlar. Geleceğe güvenle baksınlar. Toplumun bir parçası olduklarını da hiçbir zaman unutmasınlar. Çalışalım, azmedelim ve en önemlisi de biz yapmak istediklerimizi yapmak için üzerimize düşeni yapalım. İnanın ulaşılmayacak ve başarılmayacak hiçbir şey yoktur. Allah çalışanın ve gerçekten de güzel işler yapmak peşinde olanların yardımcısıdır." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)