RUMEYSA ÜLSEN / DOĞRUHABER

Sosyal hayat “insanın toplum içindeki yaşama biçimi, sosyal yaşam” demektir. Peki, bir kadının sosyal hayat içindeki yeri neresidir ve kadının sosyal hayat içinde nasıl bir tavır sergilemesi gerekir?

Kadın, içinde yaşadığı hayatın şartları ve toplumun geleneklerine göre sosyal hayatın içinde bir şekilde olmak zorundadır. Kadının sosyal hayatın içine girdiği anda nasıl bir tavır sergilemesi gerektiğini ise İslam dini bize ayet ve hadislerde açıklamıştır.

Kur`an-ı Kerim'de kadınların sosyal hayatın bütünüyle dışında olmaları anlamında bir emir ve yönlendirme söz konusu değildir, daha çok ağır başlı davranmaları¸ erkeklerle vakarlı bir şekilde konuşmaları¸ kuşku uyandıracak hareketlerden kaçınmaları ve gereksiz yere ortalıkta dolaşmamaları noktasında emir ve yönlendirmeler mevcuttur.

Kadınlar bu şartları sergiledikleri takdirde sosyal hayatta aktif olabilir, çalışabilir, alışveriş yapabilirler... Ancak şu noktaya dikkat çekmemiz gerekir, kadının çalışması ve sosyal hayatta aktif olması kadın için zorunluluk teşkil etmez, gerektiğinde kullanabilecekleri bir ruhsat niteliği taşır.

Kadınların örtünme emirleri de onların sosyal hayata katılmalarıyla bağlantılı bir emirdir. Çünkü kadının evinde örtünmesi zorunlu değildir. Kadın sosyal hayata dair olduğu anda örtünme emri de devreye girer. Bu noktada şunu da belirtmek gerekir ki iffet, ahlak ve vakarlı olma konusunda erkekler de kadınlar kadar sorumludurlar. Şüphesiz üstünlük ve emirlere uyma cinsiyete bağlı bir etken değil, takvaya bağlı bir etkendir. Eğer bir konuda kadın daha bilgili ve yetenekli ise sırf cinsiyetinden dolayı geri plana atılması söz konusu olamaz. İslam tarihinde bu konuda çok fazla örnek vardır. Bunlardan birisi ise şudur;

“Hz. Ömer bir gün hutbe okurken şunları söyler:

"Kadınlara mehir verirken aşırı gitmeyin. Eğer onlara çok mehir vermek dünyada hayır ve Allah katında takva göstergesi olsaydı¸ bunu sizin en üstününüz olan Hz. Peygamber yapardı. O ise¸ ne kadınlarına ve ne de kızlarına on iki ukiyyeden fazla mehir yapmadı"

O sırada bir kadın kalkıp şunları söyledi:

"Ey Ömer¸ Allah bize veriyor¸ sen ise bize haram kılıyorsun. Yüce Allah kitabında şöyle buyurmuyor mu: O kadınlardan birine kantar kantar mehir vermiş de olsanız (boşama durumunda) ondan hiçbir şey almayın.”

Kadının bu sözleri üzerine başını öne eğen Hz. Ömer¸ şunları söyledi:

"Kadın doğru söyledi¸ Ömer yanıldı. Ey Ömer¸ bütün insanlar senden daha anlayışlı!”

Kadınların sosyal hayattaki yerini açıklayan bu olaya daha ayrıntılı yaklaşacak olursak, koskoca devlet başkanı Hz. Ömer Müslümanlara hitap ederken kadınlar evlerinde değiller¸ onlar da erkekler gibi onu dinlemekte ve onun yanlışı olduğunda ona müdahale ederek düzeltebilmektedirler. Ve en önemlisi bu yadırganacak bir durum değil, kadınların sosyal hayatta yer edindikleri bir durumdur...

Netice olarak İslam kadına sosyal hayata dair sayısız hak tanımış, ne yapıp ne yapmaması gerektiğini belirtmiştir. Kadın ise İslam`ın belirttiği çerçeveden çıkmaması halinde tüm haklarını kullanmak ve kullanmamakta özgürdür...