Çıngırdere köyü. Bulgaristan'da Rodop Dağı eteklerinde gizlenmiş doğal bir güzellik. Köyü ayrıcalıklı kılansa onlarca el yazması İslami eserleri içinde barındıran bir kütüphaneye sahip olması. Kütüphane; komünist dönemde halk tarafından saklanan ve rejimin devrilmesinden sonra köylülerden toplanan kitaplardan oluşuyor. Köy halkı okuyup anlayamasa da Osmanlıca ve Arapça eserlere sahip çıkmış ve günümüze kadar ulaşmasını sağlamış. Eserler arasında 14. yüzyıla ait "Altın Kur'an" diye nitelenen altın yaldızlı Kur`an da var.

Köyün ortasında inşa edilen ve yerleşimin sembolü olan çifte minareli cami, el yazması İslami eserler bakımından Sofya`daki Milli Kütüphane`den sonra ülkenin en büyük kütüphanesine sahip. Burada 800'ün üzerinde matbu ve 400'ün üzerinde el yazması eser mevcut. Bunlar arasında felsefe, astronomi, fıkıh, hitabet ve tarih kitapları bulunuyor. Ayrıca eserler arasında adeta tarihe tanıklık eden idari evraklar, nikah metinleri, doğum evrakları gibi birçok doküman bulunuyor.

Diyanet yetkilileri, 2011`de köye gelerek bu eserlerin kayıt ve tasnifini yapmış ve 500'ün üzerinde eserin yer aldığı bir katalog oluşturulmuş. Ancak Bölge halkı Türkiye`den gelecek uzmanlardan daha fazla yardım bekliyor. Köy halkı ayrıca Avrupa Birliği fon kaynaklarıyla finanse edilmek üzere İslami eserlere özel bir kütüphane projesi için başvurmaya da hazırlanıyor. 
Farsça, Arapça ve Osmanlıca kitaplar ve belgeler, tarihçiler ve İslam uzmanları tarafından keşfedilip değerlendirilecekleri günü bekliyor.