Riyad Makaev - Doğruhaber / Analiz

Katar`ın yaşadığı kriz herhangi bir krize benzemiyor. Düşündüğümüzde gerçekten de böyle… Çünkü dini bir, dili bir, tarihi bir olan tek bir millet olan hep birbirine kardeş diyen komşu devletlerden büyük bir siyasi ve ekonomi darbe söz konusu. Bunu İran yapmış olsaydı belki mezhep bahane edilerek bir izah yapılabilirdi ama Katar`a abluka uygulayanların böyle bir anlaşmazlığı da söz konusu değil. Krizle ilgili ilk defa konuşan Katar Emiri Al-Sani çok soğukkanlı idi ve net mesajlar verdi. 11 Eylül 2001`de New York Dünya Ticaret Kulelerine saldırı gerçekleşince dünya artık eskisi gibi olmayacak diye manşetler atılmıştı. Evet, gerçekten 11 Eylül`den bu yana dünya eskisi gibi olmadı ve çok değişti. “İslami terör” terimi üretildi ve İslam alemi işte o günden bugüne kadar saldırı altında. Katar`a uygulanan abluka da artık Körfez ülkeleri arasındaki ilişkileri kökünden değiştirecek. Bu kaçınılmaz bir gerçektir. Körfez`de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Türkiye gibi ülkeler harekete geçmeseydi Suudi Arabistan Katar`ı işgal edebilirdi. Katar bugün Arabistan`ın bir eyaleti olabilirdi. Kuveyt ilk günden beri Katar`ı destekledi. Çünkü aynı şey Kuveyt`in başına da gelebilirdi. Katar Emiri "ABD'nin arabulucu desteğini, Almanya, Fransa, İngiltere, Avrupa ve Rusya'nın yapıcı tutumlarını takdir ediyoruz." dedi. Ama Türkiye`ye özel teşekkür etti.  Katar Emiri, “Maruz kaldığımız bu kampanya önceden planlanmıştır. Biz bir sınava girdik ve sınavı başardık." dedi. Bundan sonra Katar çok farklı olacak. Katar artık kiminle gerçek dostluk kurması gerektiğini ve kime güvenebileceğini gördü. Belki Katar zarar görmüştür ama, zarardan daha fazla fayda elde etmiştir. Katar artık önünü net bir şekilde görebiliyor. Bundan sonra Katar`da, Suudi ve BAE şirketleri iş yapamaz. Katar bu krizi atlatıp tam ayakların üstüne kalktığında Suudilerin ve BAE`nin şirketlerinin işine son verir. Katar`da binin üzerinde Suudi ve BAE şirketi iş yapmaktadır.

Oluşacak boşluğun tabii ki doldurulması gerekir. Katar Körfez ülkelerinden en hızlı gelişen ve en hızlı nüfusu artan bir devlet. Katar Türkiye için yeşil ışık yaktı. Türkiye acele edip Katar`da oluşacak boşluğu doldurmaz ise başta İran olmak üzere bu boşluğu doldurmaya hazırlanan bir sürü devlet bulunmaktadır. Katar'a abluka uygulayan 4 ülke, ilişkilerin düzeltilmesi için Doha yönetimine "Türkiye'nin Katar'daki askeri üssünün kapatılması, İran ile ilişkilerin kesilmesi ve Al Jazeera televizyonunun kapatılması" gibi şartların bulunduğu 13 maddelik bir talep listesi sunmuştu ama, Katarnet bir şekilde uluslararası hukuka aykırı hiçbir talebin kabul edilmeyeceğini açıkladı. Şimdi sormadan geçemeyeceğim, neden ABD`nin değil de Türkiye`nin askeri üssünün kapatılması talebinde bulundular? Çok manidar değil mi? Evet çok manidar. Bu kriz bize neden İslam Ümmetinin birliğinin kurulmadığını açıkça gösterdi.  Ortadoğu`da siyonizme hizmet eden birileri var oldukça İslam birliğinden söz edilemez. Bunlar Mescid-i Aksa`yı bile kendi krallıkları için siyonistlere satarlar, belki de Mescid-i Aksa etrafındaki bugünkü olayları bile destekliyor olabilirler. Bunlar kendi halkına karşı zalim düşmanlara karşı şefkatli olurlar. Biz bunları uzaktan değil içimizdeki FETÖ`cülerden tanıyoruz. Allah Katar ve Türkiye arasındaki dostane ilişkileri daim kılsın. Dost kara günde belli olur derler işte Katar dostlarını bulmuş durumda…