Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İsrail'İn Mescid-i Aksa'daki saldırılarına sert tepki gösterdi. Kalın, "Müslümanların ve Filistinlilerin girişinin engellenmesi kabul edilemez. Biz bunu Mescid-i Aksa'nın statüsünün değiştirilmesi olarak görüyoruz. Filistin halkı ve Mescid-i Aksa yalnız değildir. Aksa, İsrail'in mülkü değildir. Müslümanların kutsal mekanlarına giriş çıkışlara kısıtlamalar getirilmesi kabul edilemez. Batının sessizliği kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

'Müslüman dünyası enerjisini başka işlere harcıyor'

Müslüman dünyasına çağrıda bulunan Kalın, "Bizim çağrımız bütün tarafların Batının, Arap dünyasının ve Avrupa'nın sesini yükseltmesidir. Bu süreçte Müslüman ülkelerin de enerjilerini başka şeylere harcaması da üzüntü vericidir" dedi.

"Yeni kan tazelenmesiyle..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün onayladığı Bakanlar Kurulundaki değişikliğe de değinen Kalın, kabinenin ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın yaptığı istişareler neticesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunduğu bu kabineyle ilgili birçok yorumun yapıldığına dikkati çeken Kalın, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanımızın aslında bu tür değişiklikler ve revizyonlarda temel ilkesi, 'hep süreklilik içinde değişim, değişimin içinde süreklilik' olmuştur. Aslında bu kabine de aynı zamanda bir 'süreklilik' ve 'değişim' kabinesi olarak ifade edilebilir. Mevcut tecrübeleri, yeni bakan arkadaşlarımıza aktaran, yeni bir kan tazelenmesiyle de hizmetleri daha etkin hale getirmeyi hedefleyen bir kabine var. 2019 seçimlerine giderken izlenecek politikalar ama asıl ondan önemlisi de 2023 hedefleri çerçevesinde de bu kabinenin, ülkemize hayırlı olmasını, daha büyük hizmetler vermesini diliyoruz."

"Kıbrıs konusunun kapandığı anlamına gelmiyor"
Bugün Kıbrıs Barış Harekatı'nın 43. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Kalın, İsviçre'de devam eden Kıbrıs görüşmelerinden arzu edilen neticenin maalesef hasıl olmadığını söyledi.

Kalın, burada Türkiye'nin çok yapıcı bir tutumda bulunduğunun altını çizerek, "Maalesef bizim bu yapıcı tutumumuza ve yaratıcı fikirler üretme çabamıza rağmen, Rum tarafının yapıcı olmayan yaklaşımları nedeniyle arzu edilen netice elde edilemedi. Fakat bu Kıbrıs konusunun kapandığı anlamına gelmiyor, biz Kıbrıs halkının yanında olmaya devam edeceğiz." dedi.

İbrahim Kalın sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'ye giden Alman vatandaşlarının güvende olmadığı, Türkiye'deki Alman firmalarının tereddütlerinin, endişelerinin olduğu şeklindeki açıklamaları da şiddetle kınıyoruz. Böyle bir şey asla söz konusu değildir. Biz Almanya ile hep iyi ilişkiler içinde olduk, olmak istiyoruz ama bunun karşılıklı saygı ve çıkar ilişkileri çerçevesinde olması gerekir. Kimse Türkiye'yi Avrupa'dan veya bir başka yerden parmak sallayarak hizaya getirmeye kalkmasın. Bu ülkenin de kuralları, kanunları var. Bizim kendi güvenlik kaygılarımız, endişelerimiz var. Avrupalılar, Türkiye'nin güvenliğini kendi güvenliklerinin bir parçası olarak görürlerse daha doğru, rasyonel bir iş yapmış olurlar."

FETÖ'nün ABD terör raporunda yer alması
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü Kalın, ABD Dışişleri Bakanlığının Terörizm 2016 Ülkeler Raporu`nda ilk kez Fetullahçı Terör Örgütü'nden bahsedilmesi hakkında ise, "ABD Dışişleri Bakanlığının terör raporuna FETÖ'nün dolaylı olarak da girmiş olması önemli, bunu önemsiyoruz fakat FETÖ terör örgütünün ne olduğunu, mahiyetini tam olarak tespit etmeyen bir değerlendirme olduğunu da ifade etmeliyiz."iklerinin bir parçası olarak görürlerse daha doğru, rasyonel bir iş yapmış olurlar." değerlendirmesinde bulundu.