HÜDA PAR Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı M. Bahattin Temel, bir dizi temaslarda bulunmak üzere geldiği Bitlis'te gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
İl teşkilatında partililere yönelik seminerde değerlendirmelerde bulunan Temel, İslam ümmetinin içinde bulunduğu durumu hatırlatarak, birlik çağrısında bulundu.
Kudüs'ün bu halde bulunmasının yegâne sebebinin Müslümanlar arasındaki ihtilaflardan kaynaklanan parçalanmışlık olduğunu belirten Temel, "İslam ümmetinin atalet içerisindeki bakışları içinde mazlumca Yahudilerin çizmesi altında ezilen Kudüs... Ümmetin içinde bulunduğu ihtilaf, şikak ve birbirlerine olan düşmanlıkları yüzünden Mescid-i Aksa, Kudüs, Filistin bugün bu hale geldi ve daha kötü olacak gibi de görünüyor. Müslümanlar olarak kendimizi çabuk toparlamaz, bu işe bir an önce çözüm bulmazsak çok kısa sürede çok daha kötü ve acı günlere şahit olacağız. Onun için buradan İslam ümmetine feryadımdır. Allah rızası için herkes şu anda aralarında bulunan manasız, asılsız, temelsiz ihtilafları bıraksın. Kendileri için gördükleri asli meseleler, tali meseleler hükmündedir. Bunları bıraksınlar ve asıl hedeflerine kitlensinler. Onları bir araya getirecek olan Kur'an'ın, İslam'ın mukaddes olarak zikrettikleri esas kaidelerdir. Bu esas kaideler çevresinde kardeşliğimizi yeniden pekiştirelim. İslam coğrafyasının tamamında yanan bu ateşi hep beraber söndürmeye çalışalım. Yoksa yarın çok geç olacak. Ahiretteki azabı ise çok daha feci ve çetin olacaktır." dedi.
İslami kimliklerinden dolayı yıllardır haksız yere cezaevinde bulunan mahkûmlar hakkında Temel, bu kişilerin yıllardır cezaevlerinde tutulmalarının zulmün ta kendisi olduğunu söyledi.
"Bu kardeşlerimizin feryadına kulak versinler"
Geçtiğimiz hafta elleri kelepçeli ameliyata götürülen hasta mahkûm Şeyhmus Alpsoy'la ilgili Temel, şunları söyledi: "Kimden gelirse gelsin, biz genel resme bakarız. Kimden gelirse gelsin zulüm ise karşısında dururuz. Adaletsizlikse karşısında dururuz. Biz adalet istiyoruz. Bu kardeşlerimiz de feryadu figan ediyorlar. 'Biz adalet istiyoruz.' diyorlar. Ortam ve şartlar 15 Temmuz'dan sonra değişti. Düne kadar 'Muktedir değilim.' diyenlerin bugün muktedir olduklarını düşünüyoruz. Öyleyse bu kardeşlerimizin feryadına kulak versinler. Bir kardeşimizin zindanda ağır hasta olarak yatıyor olması, Allah muhafaza bunun yarın cenazesinin oradan çıkacak olması bize değil, onu orada tutanlara ağır bir vebal olarak dönecektir. Allah, hem dünyada hem de ahirette bunun hesabını onlardan soracaktır. Ellerindeki imkânlar gittikten sonra bu durum ciddi bir pişmanlık ve sıkıntıya sebebiyet verecek. Bu, onları günahtan kurtaramayacaktır. Ahiretteki azap ise daha çetin olacak. Öyleyse bu feryatların duyulması lazım. Bu kardeşlerimizin ellerine şöyle veya böyle kelepçe vurulması belki zulmün katmerleşmiş halidir. Ama bu insanların yıllardır zindanlarda tüm imkânlardan mahrum olarak tutulmaları zulmün ta kendisidir."
HÜDA PAR yöneticilerine verilen cezalar hakkında da konuşan Temel, kendisinin de içinde bulunduğu dosyada hukuksuz bir şekilde kendilerine ceza verenleri Allah'a havale ettiklerini söyledi.
"Bize cezayı veren mahkeme feshedilmiş"
Dosyalarının müsebbiplerinin bir kısmının FETÖ davasından cezaevinde olduğuna, bir kısmının ise firari olduklarına dikkat çeken Temel, "Bize bu zulmü reva görenler ya içeride ya da kaçtılar. Bize cezayı veren mahkeme ise feshedilmiş. Buna rağmen eğer bize uygun görülen ceza hak etmiş olduğumuz bir cezaysa baş göz üstüne, biz cezamızı çekmeye hazırız. FETÖ'cülere söylediğimiz gibi şu anki yöneticilere de söylüyoruz. Bu bir zulümdür ve bu konuda bizim yapabileceğimiz bir tek şey vardır. Bize bu cezayı reva görenleri Allah'a havale ediyoruz. Bu ifadelerin aynısını FETÖ'cü hâkimler de kullanmıştır ve onlar da bize gülüp, bizimle alay etmiştiler. Oysaki Allah onların azabını çabuklaştırdı ve dünyada da bu azabı gördüler. Biz şu an dışarıdayız ancak onlar içerideler." ifadelerini kullandı.
"Parti olarak tek tip kıyafet uygulamasını doğru bulmuyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, mahkemelere çıkarılacak FETÖ mahkûmlarına Guantanamo'da olduğu gibi tek tip kıyafet giydirileceği açıklamasını da değerlendiren Temel, parti olarak bunu doğru bulmadıklarını dile getirdi.
Son olarak Temel, "Guantanamo benzetmesine ben şahsen girmek istemiyorum. Bunun tartışmasını da yapmıyorum. Benim bildiğim zaten zindanda tutulan mahkûm, velev ki hak etmiş veya etmemiş olsun, zaten zindanda birçok imkândan kısıtlanmış olarak tutulmaktadır. Bu kıyafetin mahkûmlar için psikolojik olarak ikinci, üçüncü bir zindan olacağını düşünüyorum. Bunun sadece FETÖ mahkûmlarına uygulaması gibi bir şey söz konusu olamaz. Çünkü hukuk uygulandığında herkes için geçerli olur. Bu da bize göre bir haksızlıktır, zulümdür. Bunun, Cumhurbaşkanı tarafından söylenmiş olmasını ve hangi amaçla söylendiğini doğrusu bilemiyorum. Cumhurbaşkanı gibi bir zatın, kendisi de mahkûmiyet görmüş, zindanda yatmış biri... Bir mahkûm için böyle bir cezalandırmanın çok daha ağır bir cezalandırma şekli olacağını düşündüğümüzden dolayı parti olarak böyle bir uygulamayı doğru bulmuyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)