ABD destekli 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde TBMM önünde "15 Temmuz ve Milli Birlik Günü Anma Töreni" düzenlendi.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez dua okudu. Törende ayrıca, 15 Temmuz darbe girişimine karşı halkın gösterdiği direnişin yer aldığı "video mapping" enstalasyonu gerçekleştirildi.
Törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimindeki kirli oyunları anlattı.
15 Temmuz'da halkın, herhangi bir topluluk değil, kelimenin tam anlamıyla millet olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini söyleyen Erdoğan, "Bize bir tek gün bile yaşama hakkı vermeyecek o kadar çok düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saymaya kalksak çok ciddi uluslararası krizle karşılaşırız." dedi.
Halkın, 15 Temmuz'da ordulaşmış bir ihanet çetesine karşı yüreğindeki imanı ve çıplak elleriyle mücadele verdiğini ve dünyada bunun başka bir örneğinin bulunmadığını dile getiren Erdoğan, "Tankı yumrukla durduran bir başka millet yoktur. Tankın egzozunun içine fanilasını, tişörtünü sokmak suretiyle onu durduran bir başka zekâ da yoktur. Uçağı, helikopteri yakalamak için hamle yapan bir başka millet yoktur. Ölümün üzerine böylesine cesaretle giden bir başka millet yoktur. Can pazarının ortasında dahi zalimle mazlumu ayırt etme konusunda dünyanın her köşesinde adaletin sembolü olarak kullanılan o gözleri bağlı mitoloji heykelini utandıracak, hassasiyet gösteren bir başka millet yoktur. Böyle bir milletin mensubu olduğum, böyle bir ülkenin evladı olduğum için her zaman Rabbime hamt ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Bu cesaret olduğu sürece Allah'ın izniyle kimse bu milleti esir edemez"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Henüz hayatının baharına bile girmemişken 14 yaşında gazilikle şereflenen bir kızımız, o hainlere, 'Siz daha 14 yaşındaki bir çocuğa karşı duramazken, bu devleti yıkmayı, bu millete hâkim olmayı nasıl başaracaksınız?' diye sesleniyor. Bir başka gazimiz, vücudundaki 14 parça şarapneli, ahirette sahip olacağı en büyük delil olarak görüyor. Babası, kendisi ve oğluyla birlikte üç nesil olarak ilk defa üzerine çıktıkları bir tankı sanki yıllarca eğitimini almış gibi doğru yöntemlerle etkisiz hâle getirmeye çalışan ve bu esnada vurulan bir başka gazimizin en büyük üzüntüsü ise kendisine şehadetin nasip olmayışıdır. O gece Ankara Emniyet Müdürlüğünü kahramanca savunurken darbeciler tarafından ağır şekilde yaralanan bir emniyet müdürümüz, 'Eğer birileri köprü olmasaydı hiçbir uçurum geçilemezdi.' diyor. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde vurulan ve ayakları parçalanan bir başka kardeşimizin, ertesi gün hastanede gözlerini açıp da darbenin bastırıldığını öğrendiğindeki ilk sözü 'Dosta güven, düşmana korku verdik.' oluyordu. Bir başka gazimiz, kaybettiği uzvuna aldırmaksızın 'Darbe başarılı olsaydı bunu çocuklarımıza, torunlarımıza nasıl izah ederdik?' diyerek duygusunu anlatıyor ve 'Bacağım kopmuş ne olur, kolum kopmuş ne olur, bacaksız, kolsuz yaşayabilirim ama vatansız yaşayamam.' diyor. Evet, ezan, bayrak, vatan aşkının, en uysal kişiyi bile mitolojik bir kahramana çevirdiği işte bu ruh, bu heyecan, bu cesaret olduğu sürece Allah'ın izniyle kimse bu devleti yıkamaz, bu milleti esir edemez."
"Tarih boyunca bedelini ödemediğimiz hiçbir kazancımız olmamıştır"
15 Temmuz şehitlerinin hatıralarını asla ayaklar altında çiğnetmeyeceğini ifade eden Erdoğan, "Tarih boyunca bedelini ödemediğimiz hiçbir kazancımız olmamıştır. Zayıf düştüğümüzü sanarak bir sırtlan gibi üzerimize saldıran ama bu aslanın hâlâ dimdik ayakta olduğunu görünce süklüm püklüm geri çekilenler de yaptıklarının bedelini ödemeye hazır olsunlar. Atalarımızın dediği gibi, keser döner sap döner, gün olur hesap döner. İnşallah o gün yakındır." şeklinde konuştu.
"Milletimiz darbeyi bastırdığında 'Dostlarımız yenildi' diyen yabancı yetkililere şahit olduk"
15 Temmuz darbe girişiminin pek çok şeyle birlikte Türkiye'ye kimlerin dost, kimlerin düşman olduğunu bir kez daha gösterdiğine değinen Erdoğan, "Darbenin ilk saatlerinden itibaren demokrasinin ve meşru yönetimin yanında yer almak yerine hemen Türkiye'nin ve şahsımın aleyhine konuşacak isim bulma arayışına giren yabancı basın kuruluşları vardı. Milletimiz darbeyi bastırdığında, 'Muhataplarımız kaybetti, dostlarımız yenildi. İyiler mağlup oldu.' diyen yabancı analistlere, yetkililere şahit olduk. Buna karşılık, dünyanın pek çok yerinde vatandaşlarımızla birlikte sokaklara dökülüp, darbecilere meydan okuyan dostlarımızı da gördük. Hiçbir vatandaşımızın olmadığı yerlerde dahi büyükelçiliklerimizin, ülkemizle irtibatlandırılan herhangi bir kuruluşun önüne gidip, tavrını ortaya koyan dostlarımız vardı. Darbe gecesi savaş uçaklarının gürültüleri altında telefonda samimiyetle desteklerini bildirenler de günler sonra her taraflarından dökülen bir riyakârlıkla güya üzüntülerini ifade edenler de oldu. 15 Temmuz darbesi bize göstermiştir ki devlet olarak, millet olarak da güçlü olmak zorundayız. Eğer güçlü değilsek bize bir tek gün bile yaşama hakkı vermeyecek o kadar çok düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saymaya kalksak çok ciddi uluslararası krizle karşılaşırız. İsimlerini söylemiyoruz ama hepsini de biliyoruz. Onlara, geçtiğimiz yıl, 15 Temmuz'un ardından verdiğim mesajı burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum: Başaramayacaksınız. Milletimizi bölemeyeceksiniz. Bayrağımızı indiremeyeceksiniz. Vatanımızı parçalayamayacaksınız. Devletimizi yıkamayacaksınız. Ezanlarımızı susturamayacaksınız. Ülkemize diz çöktüremeyeceksiniz. Halkımıza boyunduruk vuramayacaksınız. Bizi yolumuzdan geri döndüremeyeceksiniz." diye konuştu.
Kimin dost kimin düşman olduğunu bildiklerini belirten Erdoğan, "Binlerce yıldır adeta kurtlar sofrası olan şu coğrafyada ayakta kalan, sadece bununla yetinmeyip her zaman en önde olan bir millet olarak yolumuz bellidir. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, büyük olacağız, güçlü olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." ifadelerini kullandı.
Anma törenine; Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bakanlar, eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ve Tansu Çiller, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanları, yüksek yargı kurumlarının yöneticileri, Diyanet İşleri Başkanı Görmez, milletvekilleri ile şehit yakınları ve gaziler katıldı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasını yaptığı esnada havada çekim yapan drone düştü. Olayda 7 kişi hafif yaralandı. (M. Hüseyin Temel, M. Fatih Akgül - İLKHA)