Son zamanlarda Suriyeli göçmenlere yönelik kışkırtıcı söylem ve saldırıların artması üzerine Şanlıurfa'da düzenlenen çalıştayda bir araya gelen Suriyeli âlimler, yaşanan olayları değerlendirdiler.

Göçmenlere yönelik kışkırtıcı eylemlerin İslam dünyasında yaşanan olaylardan bağımsız olmadığını belirten Suriyeli âlimler, halkı sağduyulu olmaya davet ettiler.

Konu hakkında İLKHA'ya konuşan Şanlıurfa Meclis-i Şer'i üyesi Şeyh Muhammed Şah Kutbeddin el Hamidi, dedikodulara kulak asılmaması gerektiğini söyledi.

El Hamidi, "Fitne ateşinin alevlenmesine sebep olan dedikodulara kulak asılmaması gerektiğini düşünüyorum. Urfa'da yaşıyorum. Urfa'nın sokağında, caddelerinde, çarşısında geziyorum. Bize her hangi bir eziyet ya da herhangi bir hücum gerçekleşmedi, gerçekleşmiyor. Benim burada istediğim ve temenni ettiğim şey bu fitneye, dedikodulara kulak asılmaması." dedi.

"Biz birlikte yaşıyoruz ve birlikte yaşamanın sevinci içerisindeyiz"

Türkiyelilerle kardeş olduklarını, bu gibi sorunların geçici olduğunu ifade eden El-Hamidi, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz burada uyum içerisinde yaşıyoruz. Uyum içerisinde yaşarken, insan olarak, Müslüman olarak birbirimizin üzerinde haklarımız var. Ve bu haklara riayet etmemiz gerekiyor. Özellikle bizim burada fitnelere, kulak asmamamız gerekir. Şu an yaşamış olduğumuz bu topraklar, bu vatan bizimdir. Biz bunu koruyacağız. Türkiyelilerle biz kardeşiz. Bu sorunların gelip geçici olduğunu düşünüyoruz ve biz birlikte yaşıyoruz ve birlikte yaşamanın hazzı, sevinci içerisindeyiz."

Bu provokasyonları yapanların tek hedefinin ümmeti parçalamak ve ümmeti yok etmek olduğuna dikkat çeken Urfa Âlimler Rabıtası Şube Sorumlusu Muhammed Abdülhamid ise, "Son günlerde ve son yaşanan süreç içerisinde Türkiye büyük bir kumpasın ve büyük bir fitnenin içerisine dâhil edilmek isteniyor. Şu an ümmeti parçalamak, yok etmek isteyen bu şer güçler Türkiye'yi de hedef tahtalarına koyup, Suriye meselesi üzerinden kuşatıp, ümmeti tamamen parçalayarak Türkiye'yi hedef alan bu kumpasla yok etmek istiyorlar." diye konuştu.

Suriyelilerin bilgilendirilmeleri ve bilinçlendirmeleri gerektiğini ifade eden Abdülhamid, "Şimdi Türkiye'ye baktığımız zaman, Türkiye'nin bu krizleri çok iyi yönettiğini ve Türkiye halkının bilinç seviyenin yüksek olduğunu görüyorum. Bizim temenni ettiğimiz husus ise Türkiye halklarının çekilmek istendikleri bu tuzağa düşmemeleri. Özellikle Cumhurbaşkanını dinlemelerinin bu konuda çözümün büyük bir parçası olduğunu görüyorum. Bir Suriyeli olarak, âlim olarak, Kur'an kursunda ders veren hoca olarak bizlere düşen Suriyelileri bu konuda bilinçlendirip, sözümüzün ulaştığı herkesi bu konuda bilinçlendirmektir." şeklinde konuştu.

"Sınırlar çizilmeden önce birdik beraberdik"

Türkiyeliler ve Suriyeliler arasında bir kargaşanın yaşatılmak istendiği söyleyen Molla Yasir el Cabir, "Biz Türkiyeliler, Araplar, Suriyeliler kardeşiz. Şanlıurfa da daha önce sınırlar çizilmeden önce birdik, beraberdik. Bu güzel insanlar, Türkiye'nin güzel insanları, Şanlıurfa'da yaşayan güzel insanlar, güzel başbakanınız, cumhurbaşkanınız var. Bu sorun çok büyük bir sorun olmasa da yavaş yavaş büyümeye başlıyor. Türkler ve Suriyeliler arasında bir karışıklık yaşatılmak isteniyor. Birbirlerine düşürülmek isteniyor. Ama bu basit olayı inşallah hep birlikte güzel sonuçlarla atlatacağız." dedi.

Oluşturulmak istenen fitnenin bir an önce bitmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen el Cabir, "Önce ben, daha sonra Suriyeli âlimler, medrese öğrencileri ve tüm Suriye halkı olarak, inşallah bu fitneyle mücadele edeceğiz. Bu fitnenin bitmesi için tüm halkımız hep birlikte el ele verip inşallah bu ufak fitneyi bertaraf etmeye çalışacağız. Bu fitneyi yapanların, tek bir amacı, gayesi var. O da şu anda istikrar çizen Türkiye'nin bir an önce istikrarsızlaşması, Türkiye'nin Suriye ile olan ilişkilerini bertaraf etmek." şeklinde konuştu.

Olayların başladığı günden bu yana gençlere sağduyulu davranmaları için nasihat ettiklerini ifade eden el Cabir, "Bu olay başladığı günden itibaren bizler gerek Suriyeli âlimler gerekse de medrese hocaları olarak hep şunu söyledik; 'Sakın ha sakın! Bu yapılan olaylar bir oyun ve fitnenin parçasıdır. Buna inanmayın, size saldıran bu kişilere karşılık vermeyin. Sabırlı olun, bu bir fitnedir. İnşallah en kısa sürede bunun üstesinden geleceğiz. Siz yeter ki sabırlı olun, evinizde oturun. Hiç bir şekilde kimseye karşılık vermeyin." ifadelerini kullandı.

Provokasyonları yapan kişilerin Suriye üzerinden Türkiye'ye fitne yaymak istediklerini söyleyen Şanlıurfa Şam Yetimler Derneği Müdürü İbrahim İbrahim de "Türkiye'de bazı insanlar fitne yaratmak istiyorlar. Suriye üzerinden bu fitneyi Türkiye'ye yaymak istiyorlar. Bu fitne kabul edilemez. Bu bir oyundur. Türkiye'ye yapılan, Suriye üzerinden Türkiye'ye oynanan bir oyundur. Ama bu oyun kabul edilmez. Türkiye halkı çok çok iyi bir halk. Türkiye halkı bunun bir fitne olduğuna inanması gerekiyor. Biz bu olaylar yaşandığında kendi aramızda bir muhasebe yaptık. Yani bu olayların üzerine nasıl gidebileceğimizin hesaplarını yaptık. Hem Suriyeli âlimler, kanaat önderleri bu alanda fikir yürüttüler hem de Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları, âlimler bu olay başladığı günden itibaren bir iç muhasebeye gittiler." dedi.

İbrahim, "Kaldığım apartman 12 daire, ben tek Suriyeliyim. Diğer geri kalan 11 daire Türk. Biz bayramda birbirimizin bayramını kutluyoruz. Hastalıklarda birbirimizi ziyaret ediyoruz. Bu saldırı bir fitnedir. Bu fitne başladığından beri gerek Suriyeliler olsun gerekse Türkler olsun bununla ilgili iç muhasebe yaptık. İnşallah bunun sonuçlarını göreceğiz. Benim oğlum 4 yıldır Türkçe eğitim veren okulda okuyor. Bütün arkadaşları Türk. Okuldaki arkadaşlarını bizim evimize getiriyor. Orada ders çalışıyorlar, oyun oynuyorlar. Çocuklarımızı onlara gönderiyoruz, orada oturuyorlar, derslerini yapıyorlar. Burada onlar bizim ziyaretlerimize geliyorlar. Biz de ailelerini ziyaret ediyoruz. Bunu görüp böyle bir ortamın oluşmasını istemeyen kişilerin oluşturdukları bir olayı yaşıyoruz." şeklinde konuştu.

"Gerek biz Suriyeliler gerekse Türkiye halkı olsun bir sevgi ortamını oluşturmamız gerekiyor"

Yaşanan olaylarda medyanın etkisine dikkat çeken İbrahim, "Bir sevgi ortamının oluşması gerekiyor. Yani gerek biz Suriyeliler gerekse Türkiye halkı olsun bir sevgi ortamını oluşturmamız gerekiyor. Bu fitne yavaş yavaş büyümeye başladı. Bu fitnenin büyümesindeki en büyük sebep ise sosyal medyada oluşturulan gürültü. Örneğin Kızılay Suriye halkına yardım yapıyor. Kızılay'ın yapmış olduğu yardımlar televizyonlarda, medyada şöyle lanse ediliyor: Deniyor ki, Türkiyelilerin hakkı Suriyelilere veriliyor. Oysaki öyle değil. Bu fitne büyük bir fitne, fitnenin büyümesindeki en büyük sebep medyadaki yalan ve yanlış haberler." ifadelerini kullandı. (Veysi Tezelci, Hüseyin Sayhar - İLKHA)