ADANA - Adana Emniyet Müdürlüğü`ne bağlı bir birimin, Adana`da bazı sivil toplum kuruluşlarının müdavimi olan gençlerin evine giderek bu derneklere gitmemeleri yönünde baskı kurmaya çalıştığı iddia edildi.

Biz `Özel Birimiz` Diyerek Kartvizit Bıraktılar
Söz konusu iddiaya göre; kendilerinin `özel birim` elemanı olduklarını belirten polisler; gençler ve aileleri ile ayrı ayrı görüşerek, yasal olan bu dernekleri illegal faaliyetler yapmakla suçlayıp, ailelerden çocuklarını bu derneklere göndermemelerini ve ailelere kartvizitlerini bırakarak çocukları hakkında kendileri ile irtibat kurmalarını istedi.

Ailelerimizle Karşı Karşıya Getirilmek İsteniyoruz
Polisin bu uygulamasına tepki gösteren gençler, "Polisin evlerimize gelerek müdavimi olduğumuz yasal dernekleri suçlu ilan etmesi ve faaliyetlerine katılmamamızı telkin etmesi başlı başına hukuksuz bir uygulamadır. Ayrıca ailelerimize bu dernekler suç yuvasıymış gibi anlatılıyor. Bu şekilde ailelerimizle karşı karşıya getirilmek isteniyoruz. Hâlbuki gittiğimiz derneklerde toplumumuzun huzur ve kardeşçe yaşayabilmesi için gerekli olan şeylerin dışında hiçbir şey görmedik. "diyerek söz konusu ziyaretlerin son bulması gerektiğini söylediler.

Yeşil Kart Bahanesiyle Gelip Bağ Kurmaya Çalışıyorlar
Evlerine polisin gelmesinden sonra huzuru kalmadığını belirten Anadolu Der müdavimlerinden S. Y. (17); "Geçenlerde adının H. H. A. olduğunu söyleyen bir polis evimize geldi. Kendisinin yeşil kart için geldiğini söyleyip, her şeyimizi sordu. Bu sorduklarının çoğunun Yeşil kartla alakası olmayıp, benim hakkımdaydı. Benim bir dernek veya cemaate gidip gitmediğimi sordu. Ben de Anadolu Der`e gittiğimi söyledim. Bana, isminin ve telefonunun yazılı olduğu kartvizitini verdi, istediğim zaman yanına uğrayabileceğimi söyledi ve gitti. Daha sonra babam bu polisi ziyaret etmiş. O da babama; "senin oğlunun gittiği derneğe dikkat edin, onlar dernek adı altında illegal işler çeviriyorlar, oğlunu oraya gönderme!" şeklinde şeyler söylemiş. Bu ziyaretten sonra babamın bana tutumu değişti, bu derneğe gitmemem konusunda bana baskı yapmaya başladı. Ben de kendisine, bu derneklerin yasal olduğunu ve orada İslami sohbet ve Kuran eğitimi dışında bir faaliyet olmadığını söyleyerek ikna etmeye çalıştım." dedi.

Polis Baskısıyla İşten Kovuldum
Polis baskısı sonrasında işten kovulduğunu belirten Kemal Yeniyapan (20) ise; "Ben bir tekstil firmasında işçiyim. İşte olduğum bir sırada isminin H. H. A. Olduğunu söyleyen sivil bir polis işyerimize geldi. Önce patronumun yanına giderek benim hakkımda sorular sormuş. Sonra da patronumun yazıhanesine beni çağırttılar. İçerideki şahıs, kendisinin polis olduğunu söyleyip; adımı, yaşımı, kaç kardeş olduğumuzu sordu. En son olarak da `sen İslam`ı yaşayan bir gençsin, namazlarını kılıyorsun. Herhangi bir derneğe gidiyor musun?` diye sordu. Ben de, Anadolu Der`e gittiğimi söyledim. Bunun üzerine bana, ` gittiğin o dernek, Allah`ın ismini kullanarak yasal olmayan işler yapıyor. Biz devlet olarak senin ayağına kadar geldik. Senin gibi gençlerin iyiliğini istiyoruz, bundan sonra o derneğe gitme! Bir ihtiyacın bir sıkıntın olursa sana yardımcı oluruz. Biz devletten bunun için maaş alıyoruz` şeklinde şeyler söyledi. Bana kartvizitini verdi. Ben ise bu konuşma sırasında susmayı tercih ettim. Bu görüşmenin ardından patronunun sürekli, `artık o derneğe gitme!` şeklinde baskı kurmaya başladı" dedi.

Baskıları Basınla Paylaştım
Durumdan rahatsız olması üzerine konuyu basına anlattığını belirten Yeniyapan, "polisin beni rahatsız eden bu uygulamanın hukuksuz olduğunu bildiğimden durumu ilk önce söz konusu dernek yetkilileri ile daha sonra da basınla paylaştım. Bu hukuksuz uygulama basında da yer buldu. Geçen haftalarda biz işyeri olarak tatildeydik, çalışmıyorduk. Patronum beni işyerine çağırttı. Yanına gittiğimde Doğruhaber Gazetesi`nde aylar önce çıkan konuyla ilgili haberi göstererek, işime son verdiğini söyledi. Bu gazeteyi ise kendisine aynı polisin götürdüğünü öğrendim" dedi.

Aynı Polis Başka Bir Bahaneyle Yine İşbaşında
Buna benzer bir uygulamaya maruz kaldığını belirten Hasan Tuğluk ise başından geçenleri şu şekilde özetledi: "Bundan birkaç ay önce adının H. H. A. Olduğunu belirten bir polis benim askerlik durumum hakkında görüşmek istediğini belirterek evimize geldi. Daha sonra bana birçok sorular yöneltti. Bir derneğe gidip gitmediğimi sordu. Ben de Anadolu Der`e gittiğimi söyledim. Bunun üzerine, "biz emniyette sizin gibi gençlerin kötü yollara düşmemesi için çalışan bir birimiz. Gittiğin dernek bazı sizin gibilerin iyi niyetini suiistimal ediyor." Gibi sözler söyledi. Daha sonra babamı da alarak komşumuza çay içip sohbet etmeye gideceklerini söyleyip evden çıktılar" dedi.

Yöntem Yine Aynı: `Baba ile Oğlun Arasını Bozmak`
Komşuda iken polisin babasına yalan yanlış şeyler anlattığını belirten Tuğluk; "Polis babama, `biz sizin ailenizi araştırdık. Siz iyi insanlarsınız. Oğlun bu derneğe gitmesin. Oğlunun arkadaşlık ettikleri kişiler yıllarca cezaevinde kalmışlar` gibi sözlerle gözünü korkutmuşlar. Bu olaydan sonra babam bana derneğe gitmememi söyledi ve çok üzerime gelmeye başladı" dedi.

Durumdan rahatsız olması üzerine durumu dernek yetkilileri aracılığıyla basına aktardığını ve haberin Doğruhaber Gazetesi`nde çıktığını belirten Tuğluk; "Geçenlerde aynı polis işyerime gelerek bir süre patronumla görüştü. Sonra beni patronumun yazıhanesine çağırttılar. Polis gazetede çıkan yazıyı göstererek kendilerinin bizim iyiliğimizi istediklerini söyledi ve gitti" dedi

Gerekli Hukuki Girişimlerde Bulanacağız
Söz konusu polis baskılarının dernek müdavimi gençler tarafından kendilerine aktarılması üzerine olayı araştırıp gerekli hukuki girişimlerde bulunacaklarını belirten Anadolu Der Genel Sekreteri İsa Emre; "Derneğimize gelen bazı genç kardeşlerimiz polislerin kendilerini evlerinde ve işyerlerinde ziyaret ettiklerini anlattılar. Bu ziyaretler esnasında derneğimizi illegal bir yapı gibi tanıtmışlar. Derneğimiz 2008 yılında kurulmuş olup bu güne kadar yaptıkları tüm faaliyetler göz önündedir. Bu noktada derneğimize gelen hiçbir kardeşimiz bir suça bulaşmamıştır. Bu gençlerin derneğimize geldikleri günden bu yana hiçbir suça bulaşmadığı tersine kişiliklerinde düzelme ve daha iyiye gidişin olduğu ortadadır." dedi.

Polisin bu tutumuna bir anlam veremediklerini belirten Emre; "Eğer polis, bu ziyaretlerle toplumun ıslahını istiyorsa her halde ziyaret edilecek bir sürü genç var. Bu gün her köşe başında esrar satılıyor. İnsanlar artık geceleri sokakta rahatça dolaşamıyor. Gideceklerse bu tür gençleri ziyaret etsinler. Hiçbir suç işlemeyen, hiçbir suça bulaşmayan, kendinden güzel şeylerin dışında bir şey sadır olmayan gençleri ziyaret edip derneğimizi karalamaya çalışmalarını tasvip etmiyoruz" dedi.

Gizli Saklı Hiçbir Faaliyetimiz Yoktur
Derneklerinin herkese açık olduğunun altını çizen Emre; "Gizli saklı hiçbir faaliyetimiz yoktur. Bu noktada herkesi derneğimize bekliyoruz. Derneğimize gelen her insan inşallah burada güzel şeyler öğrenmiştir. Bundan sonrada güzel şeyler öğrenecektir. Bu güne kadar illegal hiçbir tarafa sapmadık bundan sonrada sapmayacağız. Dediğim gibi bizi merak eden, hakkımızda bilgi sahibi olmak isteyenler buyursunlar kapımız herkese açıktır" dedi.

Bu Hukuksuzlukların Bir Daha Yaşanmaması İçin Sessiz Kalmayalım
Dernek müdavimlerine yönelik bu uygulamaların hukuksuzca yapıldığını ve suç olduğunu belirten Emre; "Derneğimizle ilgili faaliyet bilgileri, dernek üyelerimizin bilgileri velhasıl her şey, Valiliğin dernekler masasında mevcut. Yetkililerden bu gayri hukuki uygulamalara son verilmesini istiyoruz. Bu hukuksuzlukların bir daha yaşanmaması için sivil toplum kuruluşlarının bu suça sessiz kalmayarak tepki göstermesini istiyoruz" dedi.

İLKHA