Merkezi Diyarbakır'da bulunan İnsan Hakları Cemiyeti tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü dolayısıyla basın açıklaması yapıldı.
Açıklamayı okuyan İnsan Hakları Cemiyeti Genel Başkanı Mehmet Karadağ, darbelerin halkın hak ve özgürlüklerini hedef alan gayrı meşru müdahale olduklarını söyledi.
Tarihsel süreçte hukuk dışı müdahalelerin hâlâ hafızalarda yerini koruduğunu belirten Karadağ, "Darbeler doğrudan halkı, hak ve özgürlükleri hedef alan, hiçbir meşruiyeti olmayan, kabul edilemez müdahalelerdir. Tarihsel süreçte hukuk dışı müdahalelerin toplumsal hayatın her alanında oluşturduğu travmalar henüz etkisini sürdürüyorken 15 Temmuz 2016'da halkımız yeni bir darbe teşebbüsü ile yüz yüze gelmiştir. Gelinen süreçte bu meşum girişimin iç ve dış bağlantılarıyla birlikte planlı ve hazırlıklı hareket eden ihanet odakları tarafından tertiplendiği açıkça ortaya çıkmıştır." dedi.
Darbe girişiminin küresel vesayet sisteminin bir parçası olduğunu dile getiren Karadağ, sözlerine şöyle devam etti: "15 Temmuz darbe girişimiyle sadece darbeci güruhun iktidar ve tahakkümü değil; küresel vesayet ve sömürü düzeninin pekiştirilmesi de hedeflenmiştir. Doğrudan halkı ve değerlerini hedef alan her türlü darbe teşebbüsüne topyekûn karşı durup etkisiz kılmanın meşru müdafaa çerçevesinde bir hak ve aynı zamanda zorunluluk olduğu unutulmamalıdır. Halkımız tarihte örneğine az rastlanır bir kahramanlık ve direniş ruhuyla bu melun girişimi akamete uğratmış, yepyeni bir bilinç oluşturmuştur."
Darbenin, halkın karşı koyuşunun ardından hezimete uğramasıyla birlikte halkta direnme bilincinin oluştuğunu ifade eden Karadağ, darbe girişimini önemsiz gösterip çarpıtan ve halkın bedel ödemesini görmezden gelen bazı kesimlerin var olduğunu söyledi.
"Darbeci zihniyete asla prim verilmemeli"
Karadağ, "Her türlü zulme zemin hazırlayan darbelere karşı direnme bilincinin oluştuğu 15 Temmuz destanı özgürlüğe hasret tüm mazlumlar için de bir ilham kaynağı ve örnek olmuştur. Halkımızın destansı mücadelesiyle elde edilen kazanımlar korunmalı, darbeci zihniyete asla prim verilmemelidir. Darbe girişimini önemsiz gösterip çarpıtan, halkın direnişini ve ödediği bedelleri görmezden gelen kesimlerin darbecilerle amaç ve eylem birliğinde olduğu unutulmamalıdır. Bu meyanda hak ve adalet havarisi kesilen bazı çevrelerin darbe kalkışmasının başarısız olmasına hayıflanır bir tavır takınması da manidardır." ifadelerini kullandı.
"15 Temmuz'un birlik ruhuna yabancı olan mihraklara fırsat verilmemeli"
Kürt meselesine değinen Karadağ, konuşmasını şöyle tamamladı: "Küresel emperyalizmin yeniden yapay sınırlar çizmeye çalıştığı bugünlerde Kürt sorununun çözümünün aciliyet arz ettiği ortadayken darbe sonrası süreçte darbeci taşeronlardan boşalan alanları doldurmaya çalışan, ırkçı-ulusalcı yaklaşımlarıyla 15 Temmuz'un birlik ruhuna yabancı olan mihraklara fırsat verilmemelidir. Hele hele darbenin tekbir ve salalarla savuşturulduğu ortadayken İslami değerleri ve mütedeyyin çevreleri tehlike olarak gösterme cüretinde bulunanların da en az darbeciler kadar tehlikeli olduğu bilinmelidir. Bu vesileyle şanlı 15 Temmuz direnişini sene-i devriyesinde selamlıyor, inancı ve imanıyla hayatları pahasına direnişi omuzlayan şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Halkımızı, darbelere ve zulme karşı direniş bilincini diri tutmaya davet ediyoruz." (Abdurrahman Tetik, Mehmet Çelik - İLKHA)