EKONOMİ SERVİSİ ÖZEL ANALİZ
Exxon`u Bilmem, Ama Mobil`i İyi Tanırım!
Exxon`u bilmem, ama Mobil`i iyi tanırım. Çocukluğu seksenlerde geçenler için Mobil tanıdık bir isim. O zamanlarda bizim sınıf(meşhur söylemiyle orta direk), öyle yaz tatillerinde turizm merkezlerine falan gidemezdi. Bizim için tatil demek; köyümüze dönüp dedemlere, amcalarıma tarlada-çayırda yardım etmek, ya da danaları-kuzuları otarmak için dağ-bayır dolaşmaktı. Gerçi sanki bizim tatillerimiz daha güzeldi! “Tatil” bitince, kışlık peynirimizi, unumuzu, yağımızı 302 mersedes otobüslere yüklerdik.
Klimasız Bu Takkazalar Ahırdan Kötü Kokardı
Geldiğimiz gibi yine bozuk yollardan iki günde, Türkiye`nin diğer ucuna(İstanbul`a) dönerdik. Mobil`i severdim. Çünkü yolda genelde ya “Petrol Ofisi” ya da ”Mobil” yazan konaklama tesislerinde mola verirdi otobüsler(şimdi değişti tabii). 302 mersedeslerde uzun yol yapanlar için mola yerleri hayat yerleriydi. Çünkü otobüsün içi; yol için hazırlanan tavuk, yumurta, dolma-sarma hasılı üstüne de sigara dumanı eklendi mi(o zamanlarda serbestti) klimasız bu takkazalar ahırdan kötü kokardı.
O Markaların Ürünlerini Alanlar Bir Başka Havalı Oluyordu
Şimdi “ekonomi köşesinde bu nostaljik çocukluk anıları da nereden çıktı”, “hani bunun istatistiği-hesabı kitabı” diyeceksiniz. Haklısınız da. Ama hep para-pul nereye kadar(şaka). Evet belki bu anlattıklarım konuyla ilgili değil gibi gelebilir, ama direk ilgili dersem şaşırmayın. Bizim gibi yıllarca “andımı” okuyarak yetişen nesiller hep ABD`nin sömürgesi olmanın acısını çekti, belki bilmeden, hatta seve seve. Seve seve onların ürünlerini kullandık, kovboy filmlerini izledik. Onların markaları hoşumuza gidiyordu, o markaların ürünlerini alanlar bir başka havalı oluyordu.
“Acıların Çocuğunu” Oynuyorduk
Adeta “Stockholm Sendromu “ yaşıyorduk. Vampir gibi kanımızı emiyordular, ama biz de kanımızı seve seve veriyorduk. Bugünkü gençler şanslı, en azından her türlü bilgiye bir tuş mesafesi kadar yakınlar. Ama bilgisayarı, ancak Amerikan uzay filmlerin de gören bizler için bilgi çok uzaktı. Okul da da, birinci-ikinci inönü zaferleri ve atalarımızın maymunlardan geldiği öğretiliyordu. Hasılı “küçük emrah” gibi “acıların çocuğunu” oynuyorduk. Halimiz içler acısıydı. Haliyle geç uyandık!
Yeni Bir Dünya… Kuruyorlardı!
“Neden bir türlü sadede gelmiyorsun?” “Eee sonra” diyorsunuz herhalde. Haklısınız da(bu ikinci “haklısınız” oldu galiba!) Hâsılı dostlar, küçükken çok sevdiğim “Mobil” meğer bir “zombi”ymiş. Geçen aylarda 101 yaşında gayyayı boylayan David Rockefeller`in ailesine aitmiş. Rockefeller ailesini duymuşsunuzdur. Hani şu “yenidünya düzeni”nin efendileri! Haa bu arada bir şarkı hatırladım Türkçe Olimpiyatları`ndan, ne diyordu hatırlayın; “yeni bir dünya… yeni bir dünya… kuruyorlardııı! Hatırladınız mı? Tabii nerede? Umdukları değil bulundukları Silivri`de!
Ne Oldu Bu Mobil`e Yol Kenarlarında Görmüyoruz?
Neyse, meseleye dönelim; bu Rockefeller ailesi ahtapot gibi sarmış dünyayı, şimdi onu da burada anlatmaya kalkarsam iş uzar.(İlgili internet sitelerini tıklatın bir zahmet) Size kısaca çağdaş firavunların sponsoru, çağdaş bir “Karun” dersem, yeterli olur zaten. Meğer bu Exxon ile bizim sevdiğimiz Mobil, 1870 yılında kurulan John Rockefeller`ın şirketi Standart Oil`e aitmiş. Standart Oil`in New Jersey ayağı olan Exxon ile yine Standart Oil`in New York ayağı olan Mobil şirketleri birleşince ortaya 30 Kasım 1999 tarihinde ExxonMobil diye sözüm ona yeni bir şirket dünyaya gelmiş. Sonraları diyorduk ki “ne oldu bu Mobil`e yol kenarlarında görmüyoruz?” Meğer diğer kardeşi ile birlik olmuş; Ümmet coğrafyasını daha güçlü talan edebilmek için! Topraklarımızın ana damarlarında ki petrolleri bir zombi- vampir gibi daha güçlü emebilmek için.
Damarlarında Petrol Dolaşan Adam
“Damarlarında petrol dolaşma” deyince dün İstanbul`da “22. Dünya Petrol Kongresi” aklıma geldi. Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Sponsoru olduğu 22. Dünya Petrol Kongresi kapsamında Dewhurst ödül töreni düzenlendi. Bu törende, dünyanın en değerli halka açık enerji şirketi ExxonMobil'in eski başkanı ve CEO'su ve yeni ABD Dışişleri Bakanı olan Rex Tillerson`a Dünya Petrol Konseyi`nin en büyük onur ödülü olan ‘Dewhurst` ödülü verildi. Ödül, Dünya Petrol Konseyi Başkanı Jozsef Toth tarafından verildi. Tillerson, kongre tarihinde bu ödüle layık görülen 10. kişi oldu. Jozsef Laszlo Toth, bu ödülün ilk kez bir şahsa, “petrol ve doğalgaz endüstrisine yaptığı katkılardan dolayı” takdim edildiğini bildirdi. Toth, Tillerson`a ödülü takdim etmeden önce, Tillerson`ın ne kadar “yüce” bir şahsiyet olduğunu yağlandıra yağlandıra anlattı. Burada Toth`un bir cümlesi dikkatimi çekti. Toth, Tillerson`a hitaben “damarlarında petrol dolaşan adam” ifadelerini kullandı. Hani “Allah söyletti” derler ya işte aynen öyle… Doğru söze ne denir! 41 yıl Ümmet coğrafyasının damarlarında ki mazlumların kanıyla karışık petrolü eme eme olacağı buydu! Tabii Toth, kanlı kokteyli işin içine karıştırmamıştı…
Modern Karun-Rockefeller Ailesinin 41 Yıllık Emektar Şövalyesi
Bu “Damarlarında Petrol Dolaşan Adam” yani bizim Rex, bundan önce Putin`den de bir ödül almıştı. Çok uluslu petrol ve doğal gaz şirketi Exxon Mobil`in 64 yaşındaki Teksaslı Genel Müdürü Tillerson, 2013 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin`in elinden ‘Dostluk Nişanı` almıştı. Ne garip değil mi? Adamı herkes seviyor; aynı bizim” çocukken Mobil`i sevdiğimiz gibi!” Acaba niye? Çünkü bizim Rex, modern Karun-Rockefeller ailesinin 41 yıllık emektar şövalyeliğini yapmış bir adam. Sonraları hatırlayın, “ABD başkanlık seçimlerine Rusya müdahale etti” gibi çok iddialar atıldıysa da kanıtlanamadı, ya da kanıtlandırılmaya fırsat verilmedi. Geçenlerde gerçekleşen G20 Zirvesi`nde Rusya devlet başkanı Vladimir Putin ve Donald Trump, ilk yüzyüze görüşmesini yapmıştı. Trump, Putin ile ilk kez tanışıyor olmaktan “onur” duyduğunu söylemiş, Putin ise” Trump ile özel bir ilişki kurdum, ABD Başkanı karşısındaki kişiyi makul bir şekilde algılıyor, hızlı analiz ediyor. Trump TV'de göründüğünden çok farklı biri” demişti. Ne şirinler değil mi? Acaba bu şirin dostlukta; ExxonMobil`in, Rockefeller`ın ve bizim Rex`in ne kadar katkısı vardır? Bilinmez…
Bu Ödül Töreninde Bir Sihirbazlık Gösterisi Yapıldı!
Şimdi “eee kardeşim sonuçta ne diyorsun?” diyeceksiniz. Haklısınız da. (bu da 3. haklısınız oldu, tamam bu sondu!) Aslında işin özü şu; tüm dünyaya canlı yayın yapılan bu ödül töreninde bir sihirbazlık gösterisi yapıldı. Başta Ümmet coğrafyasının, sonra da yeryüzündeki tüm mahrumların ve mazlumların hakkı olan bir zenginliği(petrolü) hortumlayan, zombi bir ailenin(Rockefeller ailesinin), zombi şirketinin(ExxonMobil`in) eski CEO`su ve zombi bir devletin(ABD`nin) yeni dışişleri bakanı Rex Tillerson`a allandıra ballandıra ödül verilmesi; “Bir zamanlar Mobil`i seven ve “acıların çocuğu” olan birisi olarak” kanıma dokundu! Bu kadar mı ustaca sihir yapılır? Adamlar hem suçlu hem güçlü! Modern sihirbazlık işte böyle yapılıyor. Medya ile. Daha “bu hamur çok su götürür” de şimdi yazıyı uzatıp editörü kızdırmak istemiyorum. Anlayana zaten sivrisinek saz, anlamayanlar da yollarda GEZİp “adalet” pikniği yapıyorlar…