Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) 2016 sonuçlarını paylaştı.

Buna göre, Türkiye'de toplam 22 milyon 206 bin 776 hanehalkı bulunmaktadır. Bu hanehalklarının yüzde 82,7'sini en az bir çekirdek aile içeren hanehalkları oluşturmakta olup, bunların yüzde 60,4'ünde ise en az bir çocuk bulunmaktadır.

Çekirdek aile içeren hanehalklarında en az bir çocuk bulunanların oranının en fazla olduğu il yüzde 89 ile Şırnak oldu. Şırnak ilini yüzde 85,4 ile Şanlıurfa, yüzde 84,5 ile Ağrı, yüzde 84,3 ile Van ve yüzde 84,1 ile Batman illeri takip etti.

Çekirdek aile içeren hanehalklarında en az bir çocuk bulunanların oranının en az olduğu il ise yüzde 43,7 ile Sinop oldu. Sinop'u yüzde 45,2 ile Edirne ve Çanakkale, yüzde 46,5 ile Kırklareli ve Kastamonu, yüzde 46,7 ile Çankırı ve yüzde 46,8 ile Balıkesir izledi.

Türkiye'de en az bir çekirdek aile içeren hanehalklarında yaşayan nüfusun 72 milyon 659 bin 405 kişi olduğu belirtildi. Diğer bir ifadeyle Türkiye nüfusunun yüzde 91'i en az bir çekirdek aile içeren hanehalklarında yaşamakta olup, bunların yüzde 31'ini ise çocuk nüfus oluşturmaktadır.

Çekirdek aile içeren hanehalklarında bulunan çocuk nüfus oranı en fazla olan il yüzde 50,3 ile Şırnak oldu. Şırnak ilini yüzde 48,6 ile Şanlıurfa, yüzde 47,1 ile Ağrı, yüzde 46,6 ile Siirt ve yüzde 46,1 ile Muş illeri takip etti.

Çekirdek aile içeren hanehalklarında bulunan çocuk nüfus oranı en az olan il ise yüzde 21,5 ile Edirne oldu. Edirne ilini yüzde 21,7 ile Kırklareli, yüzde 22,5 ile Çanakkale, yüzde 22,9 ile Tunceli ve yüzde 23,5 ile Balıkesir illeri izledi.

Canlı doğan bebek sayısı bir milyon 309 bin 771 oldu

Canlı doğan bebek sayısı 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,8 azalarak, bir milyon 309 bin 771 oldu. Canlı doğan bebeklerin yüzde 51,3'ünü erkekler, yüzde 48,7'sini ise kızlar oluşturdu. Bebeklerin yüzde 18,3'ü İstanbul, yüzde 5,8'i Ankara, yüzde 4,8'i Şanlıurfa ve yüzde 4,2'si ise İzmir'de doğdu.

Toplam doğurganlık hızı 2015 yılında 2,15 çocuk iken 2016 yılında 2,10 çocuk olarak gerçekleşti. Yani, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısı 2,10 oldu. Bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi seviyesinde olduğunu gösterdi.

Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 2016 yılında 4,33 çocuk ile Şanlıurfa oldu. Bu ili 3,69 çocuk ile Ağrı, 3,46 çocuk ile Siirt ve 3,45 çocuk ile Şırnak izledi. Toplam doğurganlık hızının en düşük olduğu il ise 1,46 çocuk ile Karabük oldu. Bu ili 1,48 çocuk ile Edirne ve Kırklareli, 1,50 çocuk ile Zonguldak izledi.

Yaş grubuna göre doğurganlık hızı incelendiğinde, en yüksek yaşa özel doğurganlık hızı 25-29 yaş grubunda görüldü. Bu yaş grubundaki doğurganlık hızı 2011 yılında binde 125 iken 2016 yılında binde 133 oldu. Diğer bir ifadeyle 2016 yılında 25-29 yaş grubundaki her bin kadın başına 133 canlı doğum düştü.

Adölesan doğurganlık hızı düştü

Adölesan doğurganlık hızı, 15-19 yaş grubunda bin kadın başına düşen ortalama canlı doğan çocuk sayısını ifade etmektedir. Adölesan doğurganlık hızı, 2011 yılında binde 32 iken 2016 yılında binde 24'e düştü. Diğer bir ifadeyle, 2016 yılında 15-19 yaş grubundaki her bin kadın başına 24 canlı doğum düştü.

Kaba doğum hızı, bin nüfus başına düşen canlı doğum sayısını ifade etmektedir. Kaba doğum hızı, 2015 yılında binde 17 iken 2016 yılında binde 16,5 oldu. Diğer bir ifade ile 2015 yılında bin nüfus başına 17 canlı doğum düşerken, 2016 yılında 16,5 canlı doğum düştü.

Kaba doğum hızı illere göre incelendiğinde, 2016 yılında kaba doğum hızının en yüksek olduğu il binde 32,9 ile Şanlıurfa oldu. Bu ili binde 28,3 ile Ağrı, binde 26,6 ile Muş ve binde 26,1 ile Van ve Siirt izledi. Kaba doğum hızının en düşük olduğu il ise binde 9,8 ile Karabük oldu. Bu ili binde 10,1 ile Edirne, binde 10,2 ile Giresun ve Kırklareli izledi.

İdari kayıtlardan alınan veriye göre, 2016 yılında doğum yapan kadınların yüzde 1,6'sı çoğul doğum gerçekleştirirken, bu kadınların yüzde 97,5'i ikiz, yüzde 2,4'ü üçüz ve yüzde 0,1'i dördüz ve daha fazla bebek dünyaya getirdi.

Türkiye'de 2016 yılındaki doğumların doğum sırası incelendiğinde, bu doğumların yüzde 37,2'sinin ilk, yüzde 31,9'unun ikinci, yüzde 18,3'ünün üçüncü, yüzde 12,6'sının ise dördüncü ve üzeri doğum olarak gerçekleştiği görüldü.

Annenin doğumdaki ortalama yaşı 28,1 oldu

Türkiye'de doğum yapan kadınların ortalama yaşı 2015 yılında 28 iken 2016 yılında 28,1 oldu. Diğer yandan ilk canlı doğumunu yapan kadınların ortalama yaşı 2015 yılında 25,2 iken 2016 yılında 25,3 oldu.

Aile Yapısı Araştırması 2016 sonuçlarına göre, bireylerin şartları uygun olsa kaç çocuk sahibi olmayı istedikleri incelendiğinde, en fazla istenen ideal çocuk sayısı yüzde 32 ile iki çocuk oldu. Türkiye genelinde bireylerin yüzde 31,4'ü şartları uygun olduğunda üç çocuk, yüzde 18'i dört çocuk, yüzde 14,9'u beş ve daha fazla çocuk isterken yüzde 3,4'ü tek çocuk istediğini, yüzde 0,3'ü ise hiç çocuk istemediğini belirtti.

Bireylerin şartları uygun olduğunda istedikleri ideal çocuk sayısı cinsiyete göre incelendiğinde, kadınların en fazla istediği ideal çocuk sayısı yüzde 33,1 ile iki çocuk iken erkeklerin en fazla istediği ideal çocuk sayısı yüzde 31,6 ile üç çocuk oldu.

Aile Yapısı Araştırması 2016 sonuçlarına göre, bireylerin şartları uygun olsa kaç çocuk sahibi olmayı istedikleri medeni duruma göre incelendiğinde, daha önce hiç evlenmemiş bireylerin şartları uygun olduğunda en fazla istedikleri ideal çocuk sayısı yüzde 46,7 ile iki çocuk oldu. Bireylerin şartları uygun olduğunda en fazla istedikleri ideal çocuk sayısı evli bireylerde yüzde 31,9 ile üç çocuk, boşanmış bireylerde yüzde 44,2 ile iki çocuk ve eşi ölmüş bireylerde yüzde 28,4 ile üç çocuk oldu. (İLKHA)