Şanlıurfa'da 24 yıldır görev yaptığı camilerde halkın takdirini kazanan Hamza Küçükbayrak adlı imam, cami cemaatine, çocuklara ve gençlere yaklaşımıyla örnek bir imamın nasıl olması gerektiğini gösteriyor.

Haliliye ilçesine bağlı Sırrın Mahallesi'nde bulunan Karaçizmeli Camii'nde görev yapan Küçükbayrak, başta Kur'an-ı Kerim dersi olmak üzere yaptığı bütün hizmetlerini din görevlisinden ziyade din gönüllüsü olarak gerçekleştirdiğini söyledi.

Öğrencilerle ilgilenmenin zor ama zevkli bir iş olduğunu belirten Küçükbayrak, 24 yıldır isteyen herkese severek Kur'an-ı Kerim öğretmeye çalıştığını ifade etti.

Yaz Kur'an kurslarının başlamasıyla birlikte camiye gelen çocuklara Kur'an-ı Kerim, siyer ve ilmihal gibi dersleri veren Küçükbayrak, çocuklara camilerin sevdirilmesi gerektiğini vurguladı.

Hutbe ve vaazlarında cami cemaatine çocukların camilerden kovulmaması gerektiğini hatırlatan Küçükbayrak, çocuklara camiyi sevdirmek için sürekli dolabında şeker ve bisküvi benzeri şeyler bulundurduğunu, bazen de sosyal aktiviteler yaptırdığını dile getirdi.

Küçükbayrak, "Öğrencilerle ilgilenmek zor olmakla beraber insana zevk veren bir şeydir. Çünkü biz Kur'an'la hasbihal oluyoruz. Biz, din görevlisinden ziyade din gönüllüsü olarak bu işi yapıyoruz. Allah Resulü, 'En hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir.' buyurmuştur. Biz de bunu yaparken o içtenlikle yapmaya çalışıyoruz. O yüzden de zevk alıyoruz. Zorluk bize zevk veriyor." dedi.

"Öğrencilerimiz bizim geleceğimizdir"

Öğrencilerin camiye alışması için elinden geleni yaptığını belirten Küçükbayrak, şunları söyledi: "Allah Resulü zamanına bakıyoruz ki çocuklar camiye gelmiş, Peygamber Efendimiz çocuklar için bazen secdeleri uzatmış. Çocuk sesi geliyor, ağlama sesi geliyor. Annesi çocukla ilgilensin diye namazı hızlı kıldırdığı dönemler olmuş. O yüzden çocuklarımızın camiye alışması için gereken her şeyi yapıyorum. Mesela mutlaka cami dolabımda şeker, bisküvi bulunduruyorum. Gelen çocuklara mutlaka o şekeri veriyorum. Basit bir şekerle bile olsa camiyi, hocayı, dini, diyaneti sevdirmek için çocuklara o özeni göstermeye çalışıyoruz."

Çocuklara Kur'an-ı Kerim öğretimini yaz Kur'an kursları dışında da devam ettirdiğini bildiren Küçükbayrak, "Yaz Kur'an kursları dışında da Diyanet İşleri Başkanlığı bize her zaman Kur'an dersi verme imkânı tanıyor. Çocuklar kışın gündüz okula gittikleri için camimizde akşam ile yatsı arasında Kur'an-ı Kerim dersleri veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Camilere gereken rağbetin gösterilmediğini dile getiren Küçükbayrak, çocuk ve gençlere camilerin sevdirilmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.

"Çocuklarımıza karşı yapıcı olalım"

Camiye gelen çocukların kovulmaması gerektiğine değinen Küçükbayrak, "Hutbelerde ve vaazlarda söylüyoruz. Çocuklarımıza karşı yapıcı olalım, çocuklarımızı kırmayalım. Kovup dövmek çok kolay. Mesela çocuğa bir tokat vurursun, kovarsın. Hayatı boyunca artık camiye gelmez. Geçenlerde bir yazar, 'Küçükken bana camide tokat attılar. O gün bugündür camiye gitmedim.' diyor. Ağaç yaşken eğilir. O yüzden çocuklarımıza camiyi sevdirelim. Büyüklerin, camiye gelen çocukları buraya alıştırmaları gerekiyor." şeklinde konuştu.

Camiye gönderdikleri çocukları hakkında anne ve babalara tavsiyelerde bulunan Küçükbayrak, kurstan sonra eve gelen çocukların ne öğrendikleri hakkında kendilerine soru sorulup, ilgi gösterilmesini istedi.

"Camideki birlikteliğimizi namaz sonrasında da devam ettirelim"

"Cami cemaatiyle ilişkilerimizi namaz sonrasında da devam ettirmeye çalışıyoruz." diyen Küçükbayrak, "Bir kardeşimizin cenazesi olduğunda cemaatle beraber taziyeye gidiyoruz. Hasta olan cemaatimizi ziyaret ediyoruz. Umreden gelen bir cemaatimiz oluyor, onu da ziyaret ediyoruz. Periyodik olarak cami cemaatimizle cami sonrasında ilişkilerimiz devam ediyor. Bunu da devam ettirmeye çalışıyoruz. Bu da cemaatle aramızda güzel bir bağ oluyor. Bu ilişkileri camide kesmemiz caminin ruhuna aykırı bir şeydir. Çünkü önemli olan camide omuz omuza olan birlikteliğimizi namaz sonrasında da devam ettirebilmektir. Bu konuda dikkat etmeye çalışıyoruz." dedi.

Camiye gelerek, Kur'an-ı Kerim dersi alan Esat Arslan isimli öğrenci de "Tüm büyüklerim gibi dinimi öğrenmek istiyorum. Allah-u Teâlâ, dinimizi öğrenmek için bize kitapları göndermiş. Namaz kılmayı, kelime-i şehadeti ve duaları öğrenmek istiyorum. Büyüdüğümde imam olmak istiyorum. Hocalarımız gibi çocuklara dinimizi anlatmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

Muhammed Bozan Karaca ve Nazif Talha Çoban ise İslam'ı öğrenmek için camiye geldiğini söyledi. (Osman Gülebak, Hüseyin Sayhar - İLKHA)