Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde PKK tarafından katledilen köylüler, katliamın 24'üncü yılında ilçe kaymakamlığı tarafından düzenlenen programla anıldı. Programa HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da katıldı.
Beraberindeki heyetle konvoy halinde Başbağlar köyüne gelen Yapıcıoğlu, köy sakinleri tarafından karşılandı. Başbağlar Kültür Evine geçen Yapıcıoğlu, burada Başbağlar Şehitliği Şeref Defterini imzaladı.
Programın protokol konuşmaları kısmında katılımcılara hitap eden Yapıcıoğlu, Başbağlar Katliamı faillerinin yargı önüne çıkarılması çağrısında bulunarak, Sivas dosyasının da yeniden ele alınması gerektiğini belirtti.
Başbağlar Katliamı'ndan bir yıl önce Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Yolaç (Susa) köyünde PKK'nin camide 10 köylüyü şehit ettiğini hatırlatan Yapıcıoğlu, Başbağlar Katliamı ile Sivas provokasyonunun aynı senaryonun farklı sahneleri olduğunu söyledi.
Başbağlar Katliamı ile milleti birbirine düşürmenin amaçlandığını ifade eden Yapıcıoğlu, "24 sene önce vahşi bir eylemle burada 33 canımızı aldılar, katlettiler. 28'ini kurşunladılar, 5'ini diri diri yakarak katlettiler ve olay yerine bıraktıkları not ile Sivas'ın intikamını aldıklarını söylediler. Aslında bu olaydan 3 gün önce Sivas'ta ortaya konan provokasyon ve akabinde yapılan bu eylem aynı senaryonun farklı farklı sahneleriydi. Amaç belliydi, niyet bu milleti birbirine düşürmek idi. Niyet, bu milleti etnik temelde ve mezhep ekseninde bölmek ve birbiriyle çatıştırmaktı. Ama bir kez daha Allah'a hamd ediyoruz ki o oyunları tutmadı ve inşallah bundan sonra da kıyamete kadar tutmayacaktır." dedi.
"Başbağlar Katliamı'ndan bir yıl önce de benzer bir olay Diyarbakır'ın Silvan ilçesinin Yolaç köyünde oldu. Orada bir yatsı vakti, yatsı namazını kıldıktan sonra camiden çıkan cemaati cami duvarının önünde kurşuna dizerek 11 kardeşimizi şehit etmişlerdi" diyen Yapıcıoğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Bundan bir yıl kadar sonra 5 Temmuz 1993'de bu kez bir akşam namazı vakti akşam ezanının bitmesine bile fırsat vermeden bu katliamı işlediler. Dediğim gibi karanlık mahfillerde kirli insanların yazmış olduğu senaryoların farklı sahneleriydi bunlar. Ama bu sahnenin tamamlanması için bir de Sivas provokasyonundan sonra Sivas Davası ile ilgili orada yargılanan sanıkların yaşamış oldukları mağduriyetler var. Sayın Bakanımız buradayken, hukukçu kimliğiyle de hem o davanın mağdurları adına hem de buradaki şehitlerimizin yakınları adına hükümetten bir talebimiz vardır. O talebimiz şudur ki: hem Başbağlar katliamının failleri derdest edilip yargı önüne çıkarılsın diyoruz, hem de bu senaryoyu tamamlamak için mazlum ve olayla ilgisi olmayan pek çok insanın mağduriyetine sebebiyet vermiş olması açısından Sivas dosyasının da yeniden ele alınması gerektiği düşüncesindeyiz. Ben bu talepleri birinci elden sayın bakanımıza ilettikten sonra sözü fazla uzatmadan benzer provokasyonlara ve ihanet planlarının içerisine girmiş olanlara şunu diyorum: Vazgeçin bu yaptıklarınızdan. Siz buradaki canlarımızı alarak belki duvardan bir taş çektiniz ama orası çimento ile doldu, inşallah daha sağlam bir duvar haline geldi. Bu aziz şehitlerimizin pak kanları inşallah öyle güçlü bir çimento oldu ki bizim kardeşliğimizi pekiştirdi, bizim birliğimizi güçlendirdi. Ben bu duygu ve düşüncelerle Başbağlar şehitleri başta olmak üzere bütün şehitleri rahmet ile yâd ediyorum, bir daha böyle acıları yaşatmamasını rabbimden diliyorum. Hepinizi Allah'a emanet ediyorum."
Yapıcıoğlu anma programının ardından katliamda hayatını kaybedenlerin kabirlerini ziyaret ederek, dua etti. (M. Hüseyin Temel - İLKHA)