Valiler Kararnamesiyle merkeze alınan Şanlıurfa Valisi Güngör Azim Tuna, kentten ayrılmadan önce basın mensuplarıyla vedalaştı. Polis Evi'nde düzenlenen toplantıda Tuna, yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.
Ömrünü gönül yolculuğu bilenler için vedaların olmadığını belirten Tuna, asıl olan gönül birliğinin mekanları, yılları ve mesafeleri aştığını söyledi.
Peygamberlerin, evliyaların ayak bastığı bu mübarek şehre gelmesinin şahsı adına güzel bir başlangıç olduğunu ve buradan ayrılırken de güzel hatıralarla ayrıldığını belirten Tuna, "Valiliğimiz ve bütün kurumlarımız, yerel yönetimlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, halkımız, hep birlikte Şanlıurfa'da büyük bir aile olduk. Bu güzel ailenin bir ferdi olarak Şanlıurfa'da bulunmak, her şeyden önce bir insan olarak şahsıma, maneviyatıma çok şey katmıştır. Çünkü ilahi kelamın, 'Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol!' emrinin hayat bulduğu topraklardır burası. Çünkü Hz. Eyyüp'ün sabır mayasıyla yoğurduğu topraklardır burası. Peygamberlerin, evliyaların ayak izleriyle şereflendirdiği bu topraklarda görev yapmış olmak benim için büyük bir onurdur. Burada görev yaparken gördük ki Şanlıurfa sadece peygamber ve evliya hatıralarının değil, onların manevi miraslarının da bütün canlılığıyla yaşadığı mübarek topraklardır." dedi.
Şehirde görev yaptığı sürece turizm, sanayi, tarım ve hayvancılık ile kalkınma hamlelerine hız verdiklerini dile getiren Tuna, Şanlıurfa'nın birçok bileşende bir cazibe merkezi olarak marka şehir olma özelliği taşıdığına değinerek, şunları söyledi:
"Nitekim şehrimiz medeniyetlerin pınarıdır, köklü bir tarihi ve kültür birikimi var. Onun köklü tarihinin ve bu kültür mirasının öne çıkarılarak, turizmde bir cazibe merkezi haline gelmesi önem arz ediyordu. Ülkemizin ve Avrupa'nın Ortadoğu pazarına açılan güney kapısıdır Şanlıurfa. Aynı zamanda ülkemizin en fazla güneş alan bölgesinde bulunarak, güneş enerjisi üretim merkezi olmaya adaydır. Geniş ve bereketli tarım topraklarının yanı sıra bölgesel yatırım teşvik uygulamalarında 6'ncı bölgede yer almaktadır. Bu da demek oluyor ki teşvik sisteminden maksimum ölçüde yararlanarak, yatırımcılara cazip fırsatlar sunmaktadır. Bütün bunlar bize gösteriyor ki Şanlıurfa sanayide, turizmde, tarım ve hayvancılıkta dev atılımlar için büyük fırsatlar barındırmaktadır. Şanlıurfa Valiliği olarak kalkınma hamlelerine hız kazandırmak için çalışmalarımıza şekil ve yön verdik. Şanlıurfa lehine, halkın lehine olan bütün tedbirleri hiç tereddüt etmeden hayata geçirdik."
Valilik olarak şehir ekonomisine faydalı olabilecek, şehir bilançosuna katma değer sağlayacak her türlü projeyi desteklediklerini, kente katma değer sağlayacak her fikre ilgi gösterdiklerini ve bu hususta herkese gönül kapılarını açık tuttuklarını belirten Tuna, buna karşılık da Şanlıurfa'nın aleyhine olan her fikir ve uygulamaya gönül kapılarını kapalı tuttuklarını ve bundan pişman olmadıklarını söyledi.
15 Temmuz darbe girişimine değinen Tuna, "Bizi darbeler, ihanetler asla yıldıramaz. Artık nifaklar, fitneler birliğimize, beraberliğimize asla zarar veremez. Çünkü milletimiz artık üzerimizde oynanan oyunları gördü. 15 Temmuz kirli planların en çirkin yüzüydü ama içeride ve dışarıda düşmanlarımız her zaman olacaktır. Bu süreçte her zamankinden daha dikkatli olmalıyız. Biz biriz değerli dostlar! 'Biz yaratılanı severiz yaratandan ötürü.' bunun en güzel ifadesidir. İşte, bir olduğumuz bundandır. Dini, dili, mezhebi, meşrebi, kıyafeti, rengi, görüşü ne olursa olsun tek bir sebepten ötürü severiz." şeklinde konuştu.
"Gönlü incitmeyişimiz bile gönül evinin asıl sahibi olan yaratana hürmetimizdendir. Değil can almak, gönül kırmak bile insanı 'iki cihan bedbahtı' yapar inancımızda." diyen Tuna, "Bu bakımdan 15 Temmuz'da hainler, teröristler sadece cana kıymadı, sadece millete kurşun sıkmadı; aynı zamanda manevi değerlerimize kurşun sıkmış oldu. Tanklarla aslında mukaddesatı çiğnediler. Bundan ötesi var mı? Yani işin sosyal, siyasi, dünyevi ayağı bir tarafa, bir de ahireti vardır. Yerin üstü gibi yerin altı da vardır. Can güvenliğinin yanı sıra din güvenliğine de zarar verdi darbeciler. Hz. Peygamber'in mümin tanımı neydi? 'Mümin, insanların can ve malları konusunda emin oldukları kimsedir.' Onu hatırlamak gerekir. Hz. Peygamber'in mümin tanımına ve kardeşlik özlemine ters düşen bir kalleşlikle milleti sırtından vurdular. Sadece devlete, millete değil, dini değerlere de ihanet söz konusu. Bu bakımdan 15 Temmuz'dan çok önemli dersler çıkarmalıyız. Özellikle eğitimde, değerler eğitiminde ciddi çalışmalar yapmalıyız." ifadelerini kullandı.
Konuşmanın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Tuna'ya, Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Derneği Başkanı Tahir Gülebak tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.
Program sonunda topluca hatıra fotoğrafı çektiren gazeteciler, Vali Tuna ile tek tek vedalaştılar. (Osman Gülebak, Hüseyin Sayhar - İLKHA)