M. HÜSEYİN TEMEL / EMRAH DENİZ

Özellikle yaz mevsiminin başlamasıyla giyim üzerinden topluma ahlaksızlık aşılanıyor. TV`lerde yayınlanan, şehirlerdeki reklam panolarına konulan, otobüs, metro, metrobüs ve tramvay duraklarına asılan müstehcen içerikli reklamlara vatandaşın tepkisi büyük. Belediyelere gösterilen tepkiler yanıtsız kalıyor ve ahlaksızlığa devam ediliyor. Ahlaki yozlaşmaya sebep olan bu reklamlara tepki gösteren vatandaşlar belediye ve ilgili kurumların bu tür reklamlara izin vermemesi çağrısında bulundu.

TV REKLAMLARI AHLAKSIZLIK YAYIYOR

Reklam adı altında kadının en çok suiistimal edildiği alanların başında tv reklamları geliyor. Konu ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz Görsel medya uzmanı Ersin Demir, “Birçok tv kanalında, sözde ürün tanıtımı için kadının pervasızca kullanılmasıyla reklam üzerinden ahlaksızlığın normalleştirilmesi sağlanıyor. Bu ahlak dışı reklamların özellikle de İslami hassasiyetli programların ardından verilmesi, topluma bunun kanıksatılması olarak yorumlanıyor. Reklam ajanslarının birçoğunun oluşturulmak istenen algının bir parçası olduğu kanaati hakim. İslami algı ile yayın yapan dergilerde verilen sözde tesettür reklamları da temel dinamiklere ciddi darbeler indiriyor.” dedi.

İBB TOPU REKLAM AJANSLARINA ATIYOR

İstanbul`da asılan müstehcen içerikli reklamlara tepki gösteren vatandaşlar İBB`yi aradığında da genelde muhatap bulamıyor. Belediye her ne kadar bu reklamların kendisinden bağımsız ajanslar tarafından yapıldığını iddia etse de reklam yönetmeliği bunun tam tersini söylüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Reklam İlan ve Tanıtım Yönetmeliği`nde, reklamlar, ticari tanıtım levhaları ve ilanlarda genel ilkeler yer alıyor. Yönetmelikte verilecek reklamların sağlık yönünden zararlı olan alkollü içki, sigara, genel ahlak kurallarına aykırı görüntüler, korku ve batıl inançları içerecek, toplumun acıma duygularını istismar edecek şekilde, hasta, bebek, çocuk, yaşlı ve özürlülerle ilgili ifadeler veya görüntüler kullanılamayacağı, reklam ve ticari tanıtım levhaları ve ilanlar yürürlükteki mevzuata göre, getirilen kısıtlamalar ile Hükümet, Bakanlıklar veya Milli Güvenlik ve Genel Ahlak yönünden konulan ilke ve uygulamalara uymak zorundadır. Bu yönetmeliğe rağmen İBB ilan panolarından gelen reklamların paralarını tahsil ederken toplumda ahlaki erozyona ve tepkilere sebep olan reklamlar ile ilgili hiçbir işlem yapmıyor.

İKİ TAHRİBAT: UYUŞTURUCU VE MÜSTEHCENLİK

Son dönemlerde yol kenarlarında ve köprü altlarında uyuşturucu müptelası gençlerin iç yakan görüntüleri tartışılırken kimi sermaye gruplarının reklam adı altında özellikle giyim üzerinden tahribat yapması dikkat çekiyor. Gençliği koruma gayesiyle uyuşturucuyla polisiye mücadele yapılırken buna sosyal projelerle destek verilmesi gerektiğini belirten vatandaşlar, ailenin korunması için müstehcenlikle de mücadele edilmesi gerektiğini dile getirdiler. En büyük şikayet ise bu konularda muhatap bulma sıkıntısı…  

“GENÇLERİMİZE KÖTÜ ÖRNEK OLUYOR”

Diyarbakır gibi kadim bir şehirde müstehcen içerikli reklamların panolarda yer almasının yanlış olduğunu dile getiren Vedat Uğur, bu tür reklamlarla gençlerin kötü yola teşvik edilmek istendiğini söyledi. “Bunlar bizim gençlerimize kötü örnek oluyor” diyen Uğur, “Hepimizin bacısı, ailesi var bu da özentiye sebep oluyor ve toplumda olumsuz etkiler oluşturuyor. Böyle kadim bir şehirde bu şeylerin olması çok yanlıştır. Bu tür şeyler toplumu kötü etkiliyor. Reklamlarla halkı kötü yola teşvik ediyorlar.” dedi.

“GENÇLERİN YOZLAŞTIRILMASI ÇABASIDIR”

Müstehcen içerikli reklamlar ile gençlerin yozlaştırıldığını ifade eden Hisami Altıntaş da bu tür ahlaksızlığa karşı durulması gerektiğini belirtti. Altıntaş, “Bugün sadece afişte asılı olan giyim üzeri reklama baktığımız zaman, sadece kendi şehrimizde değil ülke genelinde bu tür ahlaksızca şeyler mevcuttur. Bu tür şeyler sadece afişte asılı olan mini etek reklamları gibi, kot ve şort reklamları, insanların, İslam ümmetinin gençlerinin yozlaşması ve İslami kuralların yok olması için gösterilen bir çabadır. En azından bugün hiçbir şey yapamazsak bile kendi içimizde, kendi ailemiz içerisinde bu tür durumlara karşı çıkmalıyız, kesinlikle hiçbir alanda desteklememeliyiz.” ifadelerini kullandı.

“BİZ BUNLARA KARŞIYIZ”

Yetkilileri göreve davet eden Altıntaş, “Ben bunun bir oyun olduğu kanaatindeyim. Sadece afişlerde ahlaksızca olan şeyler yoktur bu ülkede. Bu ülkedeki dizilerde, filmlerde, sinemalarda bu afişlerde asılı olan ahlaksızca reklam gibi birçok noktada konuşabileceğimiz konular vardır. Bizler Müslümanız ve Allah'a iman etmişiz. Resulullah'ın ümmetinin gençleri olarak biz bunlara karşıyız.” şeklinde konuştu. (İLKHA)