Rejime karşı kıyam eden Şeyh Said Hazretlerinin kardeşi Şeyh Abdurrahim efendinin Batman-Bismil Karayolu Hasanpınar (Devreşiye) köyü yakınlarındaki kabri ilgi bekliyor.
Batman'a yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Şeyh Abdurrahim Efendinin türbesi, halk tarafından pek az biliniyor. Batman-Bismil Karayolunun yol kenarına yakın bir yerde olan Şeyh Abdurrahim efendinin türbesinin ne zaman ve hangi tarihte yapıldığı bilinmiyor.
Zamanın rejim askerleri tarafından hunharca şehit edilmesinin ardından bir köylü tarafından bulunan Şeyh Abdurrahim Efendinin naaşı, köylünün rüyasına gelmesi üzerine bulunduğu yeri kabre çevirdiği ve buraya defnettiği rivayet ediliyor.
Türbeyi de içine alacak şekilde 01 Ağustos 2000 tarihinde Şeyh Abdurrahim Camii inşa edilirken, ziyaretçiler için ise türbe, cami bahçesinde geniş bir yerde duruyor.
Türbeyi ziyarete gelen Araştırmacı-Yazar Sadullah Aydın, Şeyh Abdurrahim Efendinin türbesinin sahipsiz ve ilgisiz olmasından yakındı. Şeyh Abdurrahim Efendinin türbesinin ziyaret edilmemesinin üzüntücü verici bir durum olduğunu söyleyen Aydın, Müslümanlar tarafından İslam önderlerinin mezarlarının ziyaretçi akınına uğraması gerektiğini belirtti.
"Şeyh Abdurrahim, rejimin zulmüne karşı kıyam eden Müslüman Kürt alimdir"
Şeyh Said ve kardeşi Şeyh Abdurrahim Efendi'nin kıyam mücadelesini anlatan Aydın, "Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Cumhuriyetin kurulmasıyla beraber Müslüman Türkiye halkı esaretten, zulümden, sömürüden kurtulacağını sanıyorken, ne yazık ki kurulan rejimle beraber daha büyük bir zulüm, sömürü ve eziyetin içine düştü. Rejim, Müslüman halka Türk, Kürt ayrımı yapmadan büyük zulümlere başladı. Rejimin bu sömürü, zulüm, eziyet ve din dışı politikalarına karşı Türk, Kürt Müslüman önderler karşı çıktılar, direndiler, kıyam ettiler. Şeyh Said, Üstad Bediüzzaman bunlardan biridir. Şu an mezarı başında bulunduğumuz Şeyh Abdurrahim de rejimin sömürüsüne, zulmüne, din dışı uygulamalarına karşı kıyam eden Müslüman Kürt âlimlerinden, önderlerinden biridir." dedi.
"Önderler tarihin karanlık sayfalarında unutturulmaya çalışılmıştır"
Rejimin, âlim ve önderleri unutturmaya çalıştığına dikkat çeken Aydın, "Ne yazık ki rejim, Müslüman Kürt âlimlerinin, önderlerinin direniş dolu hayatlarını, anılarını unutturmak için, sonraki nesillerin onların yolundan yürümemesi için onlara yönelik yok etme politikası yürütmüştür. Bu yüzden bu büyük önderler anılarıyla beraber tarihin karanlık sayfalarında unutturulmaya çalışılmıştır. Şu an Şeyh Said'in, Üstad Bediüzzaman'ın mezar yeri belli değil." diye konuştu.
"İslamî kıyama katılmış bir âlimdi"
Şeyh Abdurrahim'in kıyam ve şehadet tarihçesini anlatan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şeyh Abdurrahim, 1925'te Şeyh Said kıyamı esnasında ağabeyi Şeyh Said ile beraber rejime karşı İslami kıyam saflarında yer almış, İslami kıyama katılmış bir âlimdir. Şeyh Said'in şehadetinden sonra Şeyh Abdurrahim ve onun gibi kıyamda sağ kurtulan birçok insan İran'a, Suriye'ye ve diğer yerlere göç etmiş, oradaki Müslümanlara sığınmışlar. Ancak Şeyh Abdurrahim 1938'de Silvan bölgesinde Şeyh Said kıyamında sağ kurtulanlarla beraber ikinci bir defa rejime karşı silahlı bir kıyam hareketine daha girişmiştir. Ancak ne yazık ki Şeyh Abdurrahim ve 16 arkadaşı Silvan ve Bismil arasında bir tarlada sıkıştırılmışlar. Burada şehit edilmişlerdir. Şeyh Abdurrahim hazretleri tarlada yaralı şekilde rejimin askerleri tarafından diri diri ateşe verilerek şehit edilmiştir."
"İslam önderinin mezarı gereken ilgiyi görmüyor"
Müslümanların özgürlüğü ve geleceği için mücadele eden bir İslam önderi olan Şeyh Abdurrahim'in türbesinin gereken ilgiyi görmediğini vurgulayan Aydın, "Bulunduğumuz yer Şeyh Abdurrahim hazretlerinin metfun olduğu yerdir. Ama ne yazık ki bu büyük İslam önderinin mezarı gereken ilgiyi görmüyor. Ne yazık ki Türkiye'nin Müslüman Kürt halkı kendi özgürlüğü, kurtuluşu, geleceği için kendini feda eden Şeyh Abdurrahim ve onun gibi diğer İslam önderlerine hakkıyla sahip çıkmıyor. Şeyh Abdurrahim gibi insanlara gereken değerin verilmesi lazım. Mücadelelerinin canlı tutulması lazım. Şeyh Abdurrahim'in mezarı ziyaretçi akınına uğraması gerekir." ifadelerini kullandı.
"Yeni neslin, âlim ve önderlerini tanıması gerekir"
Müslüman Kürt önderlerine iade-i itibar verilmesi gerektiğine işaret eden Aydın, son olarak şunları söyledi: "İslami mücadele önderlerine özellikle Şeyh Said, Üstad Bediüzzaman gibi Müslüman Kürt önderlerine iade-i itibar verilmesi gerekiyor. Müslümanların onlara sahip çıkması gerekiyor. Genç nesillerin bu İslami âlimleri, önderleri bilmeleri, tanımaları; onların mücadeleleriyle büyümeleri lazım. Bu konuda âlimlerimiz, yazarlarımız, aydınlarımız da üzerlerine düşen görevi yapmalıdırlar. Çünkü biz bu insanlara çok şey borçluyuz. Bu insanların mücadelesine Türkiye Müslümanları olarak çok şey borçluyuz. Bu borcu hakkıyla eda etmemiz, yerine getirmemiz gerekiyor. Ne yazık ki genç nesil; bir sporcuyu, sanatçıyı, artisti, batılı bir yazarı, çizeri, romancıyı tanıdıkları kadar kendi alimlerini, önderlerini bilmiyor, tanımıyorlar. Bu da üzüntü verici bir durumdur."
Şeyh Abdurrahim kimdir?
Şêrê Pîran (Piran'ın aslanı) diye anılan Şeyh Abdurrahim Efendi, Kıyamda Maden ve Piran (Dicle) cephe komutanlığını üstlenmiştir. Şeyh Said'in şehadetinden sonra hiç durmaksızın 13 yıl boyunca Serhad bölgesinde kendi maiyetindeki insanlarla silahlı mücadele vermiştir. Başına devlet tarafından büyük bir ödül konmuştur. Dersim'de ayaklanma başlayınca ayaklanmaya destek olmak için gider. Bismil'e vardığında bir tuzakla etrafındaki buğday tarlası ateşe verilir ve silahla taranarak 1938'de şehid edilir. (M.Fatih Akgül-İLKHA)