Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere memleketi Adıyaman'ın Kahta ilçesine gelen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, Kahta İlçe Başkanlığından bir heyet ile birlikte Eğitim Bir-Sen Kahta şubesini ziyaret etti.

Burada açıklamalarda bulunan Yavuz, CHP'nin, kurulduğu günden bu yana yaptığı zulümleri anlattı.

Yavuz, "CHP bu ülkedeki bütün adaletsizliklerin kaynağıdır. 1923'te halka sormadan bir statü ilan etmiş, halka rağmen bir statü ilan etmiş bir de din yasakları ve toplumun değişik yerlerinde ulus devleti adı altında makul ve makbul vatandaş tanımlaması getirilerek bu tanımlamanın dışında kalan herkese zulmetmiş, katletmiş. Kılıçdaroğlu, sadece istiklal mahkemelerinin hesabını CHP adına öderse altından kalkamaz, hiç bunun hesabını veremez. Dersim'de işlenen katliamların hesabını ödeyemez. Şeyh Said efendinin idam edilmesinden tutun Zilan Deresi'nde 10 bin insanın katledilmesini ödeyemez. Bunlar daha Cumhuriyetin ilk yılları... Devam edecek olursak say say bitmez. Adaletsizlik üreten bir sistemin temsilcisinin adalet bayrağını taşıması dürüstlükten uzaktır." dedi.

Türkiye'de siyaset varlığının önemli oranda vesayete borçlu olduğunu söyleyen Yavuz, "Vesayet ise üzülerek belirtiyoruz siyasetin üzerinde hakimiyetini tesis etmiştir. Her gelen siyasi anlayış kendisiyle birlikte otoritesini, hegemonyasını kurmuş, adalet sistemini ona göre kurmuştur. İşte bugün Kılıçdaroğlu'nun şikayetçi olduğu şey,  'neden ben değilim de sizsiniz?' anlayışından başkası değildir. Yani sandıkta yenemediklerini bu şekilde toplumu kamplaştırmaya yönelik, toplumu sokağa çağırmaya yönelik ki daha önce Gezi kalkışmasında ve 6-8 Ekim olaylarında bunu tecrübe edinmiş olmalarına rağmen böyle bir yolun içerisine girilmesi insanların kafasında ciddi anlamda soru işareti oluşturuyor ve bu adalet talebinin sorgulanmasına, dürüstlük ve samimiyet yönünden sorgulanmasına neden oluyor. Eğer biz adaleti talep ediyorsak güzel bir şeydir, adalet için yürümek de güzel bir şeydir. Ama adaletsizlik üreten bir sistemin değişmesi karşısında, bu statükonun karşısında direnç noktası oluşturup sonra da adalet talebinde bulunmak samimiyet sorgulanmasına tabi tutuluyor." diye konuştu. (İLKHA)