Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Başbakan Binali Yıldırım'ın dün açılışını gerçekleştirdiği Sur ilçesinde inşa edilen konutlar ile Dicle Vadisi Projesi birinci etabında incelemelerde bulundu.

İncelemelerde Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki'ye Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Kaymakam Cumali Atilla, Sur Belediye Başkanı Kaymakam Bilal Özkan eşlik etti.

PKK'lilerin çukur kazıp barikat kurmasıyla meydana gelen çatışmaların ardından yıkımı gerçekleştirilen evlerin yerine inşa edilen 'Diyarbakır Evleri'ni inceleyen Bakan Özhaseki, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Sur ilçesini hiç kimsenin istemediği bir olay zincirinden sonra imar etmeye gayret gösterdiklerini söyleyen Özhaseki, Sur'u yaşanan kötülüklerden sonra koruma imar planına uygun olarak imar etmeyi önemsediklerini belirtti.

Dicle Vadisindeki çalışmalardan da bahseden Özhaseki, bu kadar büyük nimetler içerisinde olan bir şehir niye bu halde?' diye sordu.

Birçok söylenti, algı operasyonu ve yalanlara rağmen çalışmalarına devam ettiklerini dile getiren Özhaseki, "İlk gün ne dediysek onu yapmaya gayret ediyoruz. İlk günlerde buraların yıkılıp zenginlere peşkeş çekileceği, alışveriş merkezlerinin yapılacağı ve TOKİ'nin yüksek katlı binalara yapılacağını iddia ettiler. Hatta buranın insansızlaştırılarak ticaretin kalbi olan Gazi ve Melikahmet Caddelerinin istimlak edilerek, orada ticaretin yapılmadığı, insansız bir ortamın olacağına dair birçok yalan ve fesatlık kumkuması devam etmiştir. Bugün gelinen noktada herkes ilk gün ne söylediysek bunların yerine getirildiğini görüyor. Planlama bizim için çok önemli. O planlama üzerinde gayret ediyoruz, çalışıyoruz, kurullardan geçmeyen hiçbir şeyi uygulamaya koymuyoruz. Burada zaten 2012 yılında zamanında belediyenin de içinde onayının olduğu koruma amaçlı imar planında ufak tefek levzelerle yaşanabilir hale getirerek projeleri takip ediyoruz. Yapmaya çalıştığımız şuydu buraya; buranın altyapısını yapmak. Geldiğimiz yolun ihalesini yaptık, 15-20 gün sora surun etrafı tamamıyla 360 derece yol olarak tamamlanacak. Buraya gelen turistlerin araçlarını koyacağı, yaya gezebilecekleri mekânları oluşturacağız. Onların projeleri bitti, bayramdan 15 gün sonra o da başlıyor." dedi.

"Ulu Camii'yi açığa çıkarmaya çalışacağız"

Hz. Süleyman Camisi'nin çevresindeki yapılan rekreasyon çalışmasına değinen Özhaseki, sözlerine şöyle devam etti:

"Hz. Süleyman Camii çevresinde istimlaklarımız ve çalışmalarımızın ardından orası çok güzel oldu. Hafta sonları ve özel günlerde o mekâna yaklaşık 40 bin kişi ziyarete geliyormuş. Bundan mutluluk duyuyorum. Sokak sağlıklaştırma çalışmamız da devam ediyor. Birinci etap çalışmalarımız tamamlandı. İkinci etapta Gazi ve Melikahmet Caddesi'nin tamamı o hale gelecek. İstanbul Büyükşehir Belediyemiz o alanda sokağı baştan sona yenileyecek, kent mobilyasıyla yenileyecek. Sonra oradaki yeraltı çarşısı esnafıyla dün bir daha görüştük. Eğer onlarla makul bir fiyatta anlaşırsak istimlak edip, Ulu Camii'yi açığa çıkarmaya çalışacağız. Kodunu biraz daha düşüreceğiz. Çünkü birkaç basamak iniliyor ve camiyi gölgeleyen bir ortam var, değilse ticaretlerine devam edecekler ama o çirkin görüntüler kalkacak oradan. İşte buradaki yerden yeniden Diyarbakır Evlerini imar etme projesi. Şu boş alanda proje çalışması bitti, bunlar kurula gidecek. Kurullardan çıktıktan sonra yapımına başlanılacak, ortaya geleneksel klasik Diyarbakır evleri çıkacak. Bu evler hayal ürünü işler değil. Akşam bir kaç mimarın oturup çizim yaptığı şeyler değil. Diyarbakır'ın ne kadar klasik evleri ve tescilli evleri varsa bunlar hepsi kayıt altında. Orada kapı girişlerinden pençelere kadar, sütun başlıklarına kadar ne varsa işlenecek. Bunları yapmaya çalışacağız"

"Oradaki yaptığımız evlerde eğer oturmak istiyorsa maliyetleri de belli, kendi aldıkları paraları da belli"

Alipaşa ve Lalebey mahalleleri üzerindeki projelerine de değinen Özhaseki, "Mahalle sakinleriyle evlerinin yapım aşaması ve teslimi konusunda sohbet ettik. Onların değişik seçenekleri tabi ki var. İsteyen parasını alıp gidebilir, parayı az buluyorsa mahkemeye gidebilir. Bilirkişiler gelir, Diyarbakır'dan da gelecek olan bilirkişiden yıkılan evin fiyatını yeniden biçilir. Eğer artırılırsa paraları verilir. Oradaki vatandaşlarımızın bir kısmı yapılacak evleri istiyorlar. Ben de onlara şartlarını söyledim. Birinci tercih kendilerinin. Oradaki yaptığımız evlerde eğer oturmak istiyorsa maliyetleri de belli, kendi aldıkları paraları da belli. Eğer borçlanmaları icap ediyorsa çok uzun bir vadeye yayarak onların rahat ödeyebileceği bir şekle getirip onlara birinci tercih olarak sunacağız. Bir yerde oturan insanın hakkı en kutsal haktır. Bunu biliyoruz, o insanları orada yaşamasını istiyoruz, o mahalleler yaşayan mahalleler olsun diye gayret ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"Sur'da bir vatandaşımız 'Ben mağdur oldum bir ev istiyorum' derse Çölgüzeli ve Üçkuyular'da yaptırdığımız evler var "

Sur dışında yapılan TOKİ konutlarının işlerinin bitmek üzere olduğunu söyleyen Özhaseki, "Dışarıda yapılan işler çok kısa bir sürede biter. Bu mahallenin yeniden bu şekilde evler halinde dönüşmesi belki biraz uzun süre alabilir ama dışarıdaki işlerimizi en geç 6-8 ay içerisinde bitirebiliriz. Sur içerisinde bir vatandaşımız 'Ben mağdur oldum bir ev istiyorum' derse Çölgüzeli ve Üçkuyular'da yaptırdığımız evler var, bugün anahtarını teslim edebiliriz, 2+1,3+1 şeklinde hem de indirimli olarak. Piyasa fiyatlarından TOKİ kaça satıyorsa yüzde 30 geriye çekilmiş olarak o evlerden verebiliriz, buradan aldığı bedelin üstünü uzun vade borçlandırabiliriz. Bu kolaylık olsun diye yapılan bir şey. Sırf parasını almak isteyen parasını veririz. 'Burada oturmak istiyorum' derlerse buna da kapımız açık." şeklinde konuştu.

"Güneydoğu'nun yıldızı ve incisi olan Diyarbakır'da niye bu işler zamanında yapılmazdı?"

Dicle Vadisi Projesi hakkında da bilgi veren Özhaseki, "320 dönüm arazi üzerinde çalıştık. Ancak bir milyon metrekareyi geçecek. İkinci ve üçüncü etapları daha gelecek. Bir şeyi de söylemem müsaade edin. Bu kadar büyük nimetler içerisinde olan bir şehir niye bu halde? Emin olun çok üzülüyorum. Nihayetinde 21 yıl belediye başkanlığı yapmış biriyim. Güneydoğu'nun yıldızı ve incisi olan Diyarbakır'da niye bu işler zamanında yapılmazdı? Niye burada yaşanan kötülüklere mani olunmazdı çok merak ediyorum. Bu iş niyet ve zihniyet meselesidir. Eğer niyet iyi olur ve hizmet olursa birçok kötülükler engellenir, iyiliklere kapı açılırdı. Zamanında sadece örgüte yardım sağlayarak, lojistik destek ve üs haline getirebilmek için elinizdeki maddi, manevi her şeyi örgüte vermek için çırpınırsanız niyet bozukluğu orada başlar ve vatandaşa hizmet kalır. Bu işler yapılmaz. Bir kötülük yaşandı Allah bir daha göstermesin. Bunu bir fırsata çevirmeye çalışıyoruz. Yoksa kimsenin burada evi yok. İnşallah Sur'daki vatandaşlarımıza yaptığımız bu güzellikleri önümüzdeki yıllarda çok büyük iyilik olarak geri dönecektir."

"Kırklar dağının yıkılması, temizlenmesi, asli haline dönüşmesi ve tarihteki türkülere yeniden dönmesi lazım"

Gazetecilerin, Kırklardağı Konutlarının yıkılması konusundaki gelişmelere ilişkin soruya, Özhaseki şöyle cevap verdi:

"Benim anlayamadığım bir konu da budur. Kırklardağı gibi türkülere konu olmuş ve herkesin kutsal bildiği yere çirkin yapıların yapılmasını anlamış değilim. Çevrede o kadar boş alan ve imara açılacak yer var. Ancak tüm insanların kutsal olarak gördüğü yere siz kötü bina yığınlarını yapacaksınız. Hukuki sürecini ben takip ediyorum. Doğrusu, oranın yıkılması, temizlenmesi, asli haline dönüşmesi ve tarihteki türkülere yeniden dönmesi lazım. En doğrusu oranın temizlenmesidir."

Özhaseki ve beraberindeki heyet daha sonra Dicle Vadisi Rekreasyon ve Peyzaj Düzenlemesi Projesi kapsamında yürütülen çalışmaların tamamlanan ilk etabını inceledi. (M. Hüseyin Temel- İLKHA)