DOHA - Katar Dışişleri Bakanlığı Basın Ofisi Müdürü Ahmed bin Said er-Rumeyhi, Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krize ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Kardeş Körfez ülkelerinin Katar'ın tek sınır kapısını kapatması, aynı şekilde hava ve deniz yolunu kapatması boykot olarak tanımlanamaz; bu doğrudan ablukadır." dedi.

Rumeyhi, bu adımlarla açıkça belirtildiği gibi siyasi hedefleri gerçekleştirmek için Katar'da yaşayanlara, Katar devletine, yönetimine baskı kurmanın amaçlandığını vurguladı.

Rumeyhi, Körfez'deki krizde Katar'a yönelik atılan adımların "kardeşlik bağlarına, İslami, insani prensiplere, değerlere, uluslarası kanunlara ve uluslararası insan hakları maddelerine aykırı olduğunu" belirtti.

Kardeş ülkelerin, Katar'a asılsız suçlamalar yöneltmesinin kabul edilemez olduğunu dile getiren Rumeyhi, Katar'ın teröre finansman sağladığı hatta bununla yeterince mücadele etmediği suçlamalarını kesinlikle reddettiğine dikkati çekti.

Bazı Arap ülkelerinin açıkladığı "terör listesi"

Ahmed bin Said er-Rumeyhi, "Katar söz konusu ülkelerle kardeşçe ilişkilerini göz önünde bulundurarak, kendisini itham eden ülkelerin bazı vatandaşlarının ve kurumlarının Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası terör listelerinde yer almasına rağmen bu ülkelere suçlamalarda bulunmayacaktır." ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el-Cubeyr'in, Katar'a yönelik adımlarının abluka olarak değerlendirelemeyeceği beyanına değinen Rumeyhi, "Katar'a hava, deniz ve kara ulaşımının engellenmesi boykot değil tam bir abluka olduğunun göstergesidir. Bu durum söz konusu ülkelerin açıklamalarındaki çelişkiyi ortaya koyuyor." diye konuştu.

Rumeyhi'nin açıklaması, "Ailelerin bölünmesi, vatandaşlarını Katar'ı terk etmeye zorlama, ülkeler arasındaki seyahatinin engellenmesi kuşatma değil boykot mudur?" sorusuyla tamamlandı.