HÜDA PAR Van İl Başkanlığının Ramazan ayı dolayısıyla düzenlediği iftar programı yüzlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşti.

İftar programına HÜDA PAR Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Doyar, Genel İdare Kurulu Üyesi Mehmet Mehdi Oğuz, HÜDA PAR İstişare Kurulu Üyeleri Mehmet Ali Ortaç ve Zeynelabidin Gülsever, İl Başkanı Rasim Sayğın, Çaldıran İlçe Başkanı Mehmet Selim Çınarcı, kentte faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve halk katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını HÜDA PAR İl Başkanı Sayğın yaptı.

Müslümanlar arasında vahdetin oluşmasını temenni eden Sayğın, "Şahsi ihtiyaç ve hesapları bir kenara bırakıp, sarsılan güven ve adalet duygusunu olabildiğince her tarafa yaymanın, körelen merhamet duygularımızı yeniden bilemenin, tahrip olmuş manevi yönlerimizi Kur'an nuruyla onarmanın zamanıdır. Rabbimizden duamız, yeryüzünde Müslümanlar arasında ekilmek istenen fitneyi akamete uğratması, Müslümanlar arasında vahdet ve birliği tesis etmesi, akan kanı bir an evvel durdurması, günahların kirinden kurtulup cennet müjdesiyle bayrama ulaştırmasıdır. Yine bu Ramazan'ı daha huzurlu ve güvenli kılmasını Rabbimizden temenni ediyoruz." dedi.

"Müslümanlar memleketlerinde garip bir hale geliyor"

Daha sonra kürsüye çıkan HÜDA PAR Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Doyar, Müslümanların yaşadığı sıkıntılara değinerek, şunları söyledi: "Ümmet coğrafyasının birçok yerinde Müslümanların kanı akıyor. Müslümanların evleri başlarına yıkılıyor. Müslümanlar memleketlerinde garip bir hale geliyor ve Müslümanlar muhacir durumuna düşüyor. Bu mübarek Ramazan ayında kendi memleketlerinde nice insanlar bugün bir lokma ekmeğe muhtaç olmuş hale gelmektedir. Peki, İslam düşmanları bunları bizim başımıza niye getiriyor? Bu bizim içimizi kemiren ve aynı zamanda uzun yıllardan beridir zihnimizi meşgul eden bir sorundur."

"Müslümanların kurtuluşu vahdetledir"

Müslümanların kurtuluşunun vahdetle olacağının bilinmesi gerektiğini dile getiren Doyar, "Maalesef bizler de ihtilafları tefrikaya dönüştürdük, tefrikayı içimizde bir yaşam haline getirdik. Ya mezhebinden ya dilinden ya ırkından ya kavminden veyahut cemaatinden veya partisinden, tarikatından dolayı biz de onu öteki kabul ettik, kendimize yabancı olduk ve bu tefrikayı aramızda yaşam haline getirdik. Bundan dolayı zayıf düştük. Başımıza getirilenlere karşı ne kendimizi ne dinimizi ne namusumuzu ne de kutsallarımızı savunabilir hale geldik. Dolayısıyla Müslümanlar mutlaka Rablerine sarılmalı, kurtuluşun, tek çarenin İslam olduğunu bilmeli, Allah'ın emrettiği şekliyle aralarındaki kardeşliği tekrar tesis etmeli, ümmet olarak kurtuluşun ancak vahdetle olabileceğini bilmelidir." şeklinde konuştu.

"Biz Avrupa Birliğine girilmesinden yana değiliz"

HÜDA PAR olarak Avrupa Birliğine girmenin faydalı olamayacağını belirten Doyar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz Avrupa Birliğine girilmesinden yana değiliz. Defalarca bunu hükümete çağrı olarak yaptık, yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Türkiye, Avrupa Birliği ülkeleriyle insani ilişkiler içerisinde münasebetlerini sürdürebilir. Devletlerin birbirlerine ihtiyacı olur ve bu ihtiyaçlarını karşılama noktasında ticari, eğitim alanlarında işbirliğine gidebilir ama Avrupa Birliğine girme konusuna gelince biz buna karşıyız. Çünkü bunun bizim faydamıza olmadığına inanıyoruz. Biz onlar gibi olmak zorunda değiliz. Hâlbuki onlar, bizim onlar gibi olmamızdan da öte bir şey istiyorlar. Özellikle de bizi kontrol etmek ve bizi yönetmek istiyorlar. Biz güdülür insanlar değiliz, biz medeniyetsiz insanlar değiliz. Zamanında onlara medeniyet aşılayan, gönderen İslam toplumlarıdır."

"Bu toplum kukla yöneticilere asla prim vermez"

Avrupa ile işbirliği içinde olan kukla yönetici istemediklerini ifade eden Doyar, toplumun, maslahatını ve menfaatini isteyen yöneticilere ihtiyacı olduğunu söyledi.

Doyar, "Bu toplum Müslümandır. Bu toplum yeri geldiğinde canını da malını da ortaya koyar ama namusunu, izzetini, memleketini satmaz. Kukla yöneticilere asla prim vermez. Biz Avrupa işbirlikçisi olan Suudi kralı, Mısır'ın başındaki Sisi gibi insanlar istemiyoruz. Bizim maslahatımızı düşünen, memleketin menfaatini düşünen, bu insanların ihtiyaçlarına koşmak isteyen insanlar istiyoruz. Biz bunun için çalışıyoruz, elimizden geldiği kadar da bu uğurda mücadele edeceğiz ve biz parti olarak bunun için varız. Biz insanlarımızın sesi, soluğu olmaya, onların ihtiyaçlarını karşılamak için daha çok güç elde etmeye, daha çok imkân sahibi olmaya çalışacağız." ifadelerini kullandı.

HÜDA PAR'ın toplumun bağrından çıkmış bir parti olduğunu ve bu yüzden toplumun dinine, değerlerine, inancına, örfüne, adetlerine zarar verecek her ne olursa olsun karşısında olacaklarını ifade eden Doyar, "HÜDA PAR, 'Bizim referansımız İslam'dır.' diyor. Biz mücadelemizi bu eksen üzerinden sürdürmeye devam edeceğiz. Biz bu toplumun bağrından çıkmış bir parti olarak, bu topluma zarar verecek, bu toplumun dinine, değerlerine, inancına, örf ve adetlerine zarar verecek her ne olursa olsun karşısında durduk, durmaya devam edeceğiz. Bu konudaki inancımız Müslüman halkın imanından aldığı güçle zamanı geldiğinde el birliği yaptığını ve gereken direnişi göstereceğini biliyoruz." dedi.

Yapılan konuşmalardan sonra HÜDA PAR Van Gençlik Kolları Başkanı Ömer Faruk Arslan'ın yaptığı dua ve ardından ezanın okunmasıyla iftar açıldı. (Yılmaz Sönmez - İLKHA)